Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra verilen kararda; davacının açmış olduğu sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak davasının kabulüne, davacının ödemiş olduğu, 4.661,00 TL'nin 04/02/2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir....

    Yapılan ödeme sonucu davalı tarafın sebepsiz zenginleştiğinin iddia edilmesi davanın başlı başına TBK'nun 78.maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme davası olması sonucunu doğurmaz. Buna göre davanın TBK'nun 78.maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme davası olduğu yolundaki davacı tarafın istinaf talepleri yerinde değildir. Öte yandan ilk derece mahkemesinin isabetle karar yerinde belirttiği üzere işbu istirdat davası İİK'nun 72/7 maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde de açılmamıştır. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davacı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Daha açık deyişle, sebepsiz zenginleşme; satışın yapılıp bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. İyileştirmeden doğan sebepsiz zenginleşme nedeniyle hükmedilecek miktar, iyileştirmenin satış tarihinde taşınmazın değerinde meydana getirdiği artış oranında olmalıdır. Sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanan işbu davada, yerleşmiş içtihatlar ve yasal düzenlemeler gereğince satış yolu ile ortaklığın giderilmesine konu olan taşınmaza ilişkin alacak talebinde bulunabilmek için fakirleşme ve zenginleşme anının birlikte gerçekleşmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme ortaklığın giderilmesi yoluyla satışın yapıldığı ve bina dahil satış bedelinin taraflara ödendiği tarihte gerçekleşir. Zenginleşme miktarı da bu satışa ilişkin ihale tarihi dikkate alınarak yapılan belirlemeler sonucunda hesaplanacaktır....

      ye teslim edildiği, davacının, davaya konu... takibini 18.02.2013 tarihinde başlattığına göre alacağın doğduğu tarihte yürürlükte bulunan 818 Sayılı Yasanın 66.maddesine göre bir yıllık zamanaşımının dolduğu gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden; Dava; sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; davacının talebinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....

        Ancak somut olayda; davacı davasını sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayandırdığından, taraflar arasındaki bankacılık işlemi haricinde haksız olarak kullanılan bedelin tahsili talep edildiğinden, uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

          Temel ilişki bulunmaması halinde hamil keşideciye karşı TTK’nun 644.maddesi hükmü çerçevesinde sebepsiz zenginleşme nedeniyle talepte bulunabilir. Bu takdirde keşidecinin sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlaması gerekmektedir. Somut olayda davacı vekili 27.10.2010 tarihli replik dilekçesinde davanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı itirazın iptali davası olduğunu ileri sürmüş ise de, dava ve icra takibine konu çekte davalı çekin keşidecisi olup davacı ise lehdarı olduğuna göre taraflar arasında temel ilişki vardır. O halde bu husus gözetilerek yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda tarafların delilleri toplandıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ispat yükünün davalıya ait olduğu gerekçesiyle davanın kabul edilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının, geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Kural olarak zenginleşen, başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. (TBK m.77/1) Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Burada kastedilen yanlışlık, eda ile ilgili olup, edada bulunanda bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır. Şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödeme, Borçlar Kanununun sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde geri istenebilecektir....

            Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının sebebi zarar değil, alacaklının (davacının) mal varlığında meydana gelen eksilmedir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Davacının da dilekçesinde belirttiği üzere, dava konusu taşınmaz ilişkin ortaklığın giderilme davası kesinleşmiş, ancak taşınmaz henüz satılmamıştır. Sebepsiz zenginleşme durumu taşınmazın satılıp, bedelinin davalılar tarafından alınması durumunda gerçekleşecektir. Bu durumda, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmayıp, davanın bu nedenle reddi gerekir ise de, sonuç itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA, TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 06/11/2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Mahkemece ikinci kademedeki sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm kabul edilen alacak istemine yönelik olarak temyiz edilmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen Geçici 14. madde gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesinde 6644 Sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir....

                Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, sebepsiz zenginleşme hukuki nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın teminat bonosuna bağlanan alacak davası olduğu ve ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....

                  UYAP Entegrasyonu