Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi'nin 2018/2134-2019/1214 Esas ve Karar sayılı "davacı tarafça borçlu olmadığı halde ihtirazi kayıtla ödemek zorunda kaldığı paranın iadesinin talep edildiği, davanın icra takibi nedeniyle borçlu olmadığı bir paranın istirdatı istemine ilişkin olup, İİK'nın 72. m. düzenlenen istirdat davası niteliğinde olduğu, her ne kadar davacı tarafça davanın istirdat davası niteliğinde olmadığı, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince açıldığı ileri sürülmüş ise de, istirdat davasının koşullarının oluştuğu durumlarda davaların sebepsiz zenginleşme davası olarak nitelendirilmesinin doğru olmadığı ve davaya istirdat davası olarak bakılması gerektiği, davanın da 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesine" ilişkin kararını onayan Yargıtay 11....

    Kabule göre de İİK’nun 72/7 maddesinde belirtilen sürenin geçirilmiş olması halinde artık başka hiç bir sebeple bu bağlamda sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre de tahsil edilen paranın talebi mümkün değildir. Mahkemece hem hak düşürücü süre nedeniyle red hem de sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre red gerekçesi oluşturulması doğru olmamıştır.Ancak istirdat davasının süresi içinde açıldığının kabulü halinde yapılan değerlendirmede mahkemece yapılan tahkikat sonuçlarına göre ...’in keşide ettiği dava konusu çek nedeniyle borçlu olmadığını ispat edemediğinden davanın reddine yönelik hüküm sonucu itibariyle doğru olduğundan usul ekonomisi ilkesi uyarınca gerekçesinin bu şekilde değiştirilerek ve düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....

      Bu şekilde açılan dava, icra takibi nedeniyle borçlu olmadığı bir paranın istirdatı istemine ilişkin olup, İİK'nun 72. maddesinde düzenlenen istirdat davası niteliğindedir. Her ne kadar davacı tarafça eldeki davanın istirdat davası niteliğinde olmadığı, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince açıldığı ileri sürülmüş ise de; yerleşik Yargıtay uygulaması gereğince, istirdat davasının koşullarının oluştuğu durumlarda davaların sebepsiz zenginleşme davası olarak nitelendirilmesi doğru görülmemekte ve davaya istirdat davası olarak bakılması gerektiği kabul edilmektedir. (Yargıtay 19....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2023/303 Esas KARAR NO:2023/635 DAVA:Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) DAVA TARİHİ:04/05/2023 KARAR TARİHİ:18/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;13/04/2022 tarihinde müvekkilin ... İnşaat Gıda San.ve Tic. Ltd. Şti.'ye .... İcra Müdürlüğünün ... Tal. sayılı dosyasından fiili hacze gelindiğini, söz konusu adresin müvekkil şirkete ait olup .... İcra Müdürlüğü'nün ......

          Mahkemece, istirdat (geri alma) isteminden doğan uyuşmazlıklarda davanın İİY’nin 72/7. maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğu, menfi tespit davasının 11.09.2012 tarihinde kesinleştiği, iş bu davanın ise 13.08.2014 tarihinde açıldığı ve davanın açıldığı tarih itibariyle hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesi ile davanın süreaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde, borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesini talep etmektedir. Buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlık sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Türk Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 77 (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 61 v.d) ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....

            ettiklerini, davacının açmış olduğu bu davanın TBK 76 kapsamındaki ve tali nitelikteki sebepsiz zenginleşme davasının unsurları oluşmadığı için İİK 72/7 de düzenlenen istirdat davası olduğunu, davacı tarafın her hangi bir mücbir sebep olmaksızın hak düşürücü süre içerisinde istirdat davası açma hakkını kullanmadığını ve süreyi geçirdikten sonra da sebepsiz zenginleşme davasına da atıfta bulunarak icra tehdidi altında ödeme yapmış olduğu bakiye miktarı ferileri ile birlikte talep ettiğini, tüm bu nedenlerle Yerel Mahkeme kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

              Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Dosyanın incelenmesinden; dava dışı Y... M..'in davalı kooperatiften çektiği ticari kredinin teminatı olarak davacının takipten önce sattığı taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiği, dava dışı Y... M...'in davalıya olan kredi borcunu ödememesi nedeniyle davacı ve Y... M... aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığı, davacının bu borcu ödediği, sebepsiz zenginleşenin dava dışı Y... M... olduğu anlaşılmakla, iş bu davada davalıya husumet yöneltilmesi doğru olmayıp, husumet nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ret kararı verilmesi doğru değilse de; sonuç itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA, 04.06.2015 günü oybirliğiyle karar verildi. ....

                Davacı vekili istinaf dilekçesinde: Davanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açılmış bir alacak davası olduğunu, Davalının esasen dava dışı ... Nakliyatı Tic. Ltd....

                  Mahkemece dava niteliği itibariyle İİK 79/7 kapsamında istirdat davası olarak nitelendirilmiş, hak düşürücü süre içerisinde dava açılmadığından davanın bu sebeple reddine karar verilmiştir. Mahkeme kararı davacı yanca istinaf edilmiştir. İstirdat davası; bir kişinin borçlu olmadığı halde cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı paranın iadesi için açtığı davadır. Sebepsiz zenginleşme davası ise; hukuka uygun sebebi olmadan bir tarafın diğer taraf aleyhine mal varlığındaki artışı ifade eder. Davacı yanca hesaplardaki karışıklık ve işletmedeki olağanüstü durumlar sebebiyle davalıya fazladan yapılan ödemelerin iadesi kapsamında dava açılmıştır. Bu halde eldeki dava hukuki niteliği itibariyle sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davasıdır, kaldı ki dava dilekçesinde davacı yan bu hukuki sebebe dayandığını açıkça bildirmektedir. Sebepsiz zenginleşme davalarında hak düşürücü süre değil zamanaşımı söz konusudur. BK 82....

                    DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 13/05/2022 KARAR TARİHİ : 07/10/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili 13/05/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle, davacı hakkında bir “bono” alacağı nedeniyle alacaklı tarafından ... sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, takip dayanağının bir “bono” olduğunu, bonoya dayalı bu takipteki son işlem tarihi olan 14.12.2017 tarihi üzerinden 3 yıldan daha uzun bir süre geçtiğinden TTK 749 gereği alacağın 14.12.2020 tarihinde zamanaşımına uğradığını, bu gerekçeyle icra dosyasının zamanaşımı sebebiyle işlemden kaldırılması amacıyla 14.6.2021 tarihinde,......

                      UYAP Entegrasyonu