Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket tarafından hatalı bilgiler ve manevi askı altına alınarak 18.09.2015 tarihli borç tasfiye protokolünün imzalatıldığını, bu sözleme kapsamında davalının, tamamı müvekkiline ait olan SRC Yapı AŞ'nin hisselerinden %52'sini ve fabrika binasını devralması ve müvekkilinin tamamına sahip olduğu Ay Tekstil şirketi hile ve manevi baskı ile 37.000,00 TL borçlandırarak zarara uğratıldığını, SRC Yapı AŞ'nin devir alınan paylarının %2'sinin davalı şirket yönetim kurulu üyesine aktarılarak sebepsiz zenginleştiğini, sebepsiz zenginleşen kişinin zenginleştiği ölçüde iade yükümlülüğü bulunduğunu ileri sürerek, sebepsiz zenginleşme miktarının tespiti konusunda belirsiz alacak davası açmıştır....

Somut olayda; uyuşmazlığa konu çeklerin zaman aşımına uğradığı, davacı hamilin, davalı keşidecinin sebepsiz zenginleştiği iddiasıyla iş bu davayı açtığı hususları uyuşmazlık konusu değildir. Davalının cevap vermemesi ve davayı bu nedenle inkar etmiş sayılması dikkate alındığında, taraflar arasındaki anlaşmazlık; davaya konu çeklerin davalı tarafından düzenlenip düzenlenmediği ve davalının sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde çek bedellerini ödemekle yükümlü olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. TTK'nun 732. maddesine dayalı davalarda, kanıt yükü, sebepsiz olarak zenginleşmediğini veya çek bedelini lehtar, ciranta veya hamile ödediğini ispatlamak keşideciye aittir. Keşideci, ispata ilişkin genel hükümler çerçevesinde bu yükümlülüğünü yerine getirmek zorundadır. Somut olayda ise, davalı keşideci sebepsiz zenginleşmediğini iddia ve ispat etmiş değildir....

    Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan 28.03.2019 havale tarihli ıslah dilekçesinde özetle; her ne kadar dava muhdesat aidiyetinin tespiti davası olarak açılmış ise de; Sürmene Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/212 Esas sayılı ortaklığın giderilmesi dosyasında verilen kararın kesinleştiğini, dolayısıyla dava yersiz kalacağından davayı sebepsiz zenginleşme davası olarak ıslah ettiklerini beyan ederek, arazi üzerindeki yapıların bedellerinin davalılardan hisseleri oranında sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: "Benzer davalara ilişkin Yargıtay 2015/19201 E. 2017/11165 K.sayılı ilamında; paydaşlığın giderilmesine konu olan taşınmaza, paydaşlar tarafından faydalı ve zaruri masraf yapılmış ise; bu masraf, diğer paydaşlardan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenebileceği belirtilmiştir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tesbit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez. Zira, vücuda getiren paydaş tarafından kullanılan muhdesatın, diğer paydaşlara herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir....

    Sebepsiz zenginleşme kurallarına göre, alacak talebinde bulunabilmek için fakirleşme ve zenginleşme anının gerçekleşmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme, ortaklığın giderilmesi yoluyla satışın yapıldığı ve satış bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. Kural olarak davacı, davalılardan taşınmaz üzerinde yaptığı muhtesat ve faydalı giderler nedeniyle taşınmazın satış bedelinde bir artış olmuş ise, bu artan değerin davalıların paylarına isabet eden miktarını sebepsiz zenginleşme kuralları uyarınca isteyebilir. Somut olayda, davaya konu taşınmaz, üzerindeki muhtesatlarla birlikte dava dışı kişiye satılmış, satış parası davacı ve davalılara eşit miktarda (35.853.01.'er TL) dağıtılmıştır. Artık davacı taşınmaza yaptığı masrafları diğer paydaşlar olan davalılardan sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda isteyebilir....

      Herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin borçlar hukukunun sebepsiz zenginleşme kurallarına göre her zaman istenmesi mümkündür. Sebepsiz zenginleşmede zamanaşımı başlangıcı Türk Borçlar Kanunun 82. maddesi uyarınca, verme ya da ödeme tarihi değil, zarar görenin verdiğini geri almaya hakkı olduğunu öğrendiği tarihtir. Resmi kuruluşlarda bu zamanaşımı başlangıcı, dava açmaya yetkili makamın öğrenme tarihidir.Somut olayda, hatalı yersiz ödeme iddiasıyla açılmış bir alacak davası söz konusudur. Davacı idare alacağını isterse idari taleple dava açmadan davalıdan isteyebileceği gibi bu yola başvurmadan da her zaman Borçlar Kanunu gereği sebepsiz zenginleşme kurallarına dayanarak hukuk mahkemelerinde dava edebilir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. Mahkemenin nitelendirmesi de sebepsiz zenginleşme olup davanın BK'nun 66. maddesi hükmü uyarınca zamanaşımından reddine karar verilmiştir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay .... Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay .... Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 04.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm temyiz itirazları ile davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.Dava sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak istemine ilişkin olup, mahkemece ödeme tarihlerinden faize hükmolunmuştur.Ancak, para alacaklarında borçlunun temerrüdü gerçekleşmeden faize hükmedilemeyeceği kuralı yerleşmiş bir ilkedir. Sebepsiz zenginleşmede de iade borcu para borcu şeklinde ise, iade isteminde bulunulmasından itibaren temerrüt faizi işleyebilecektir. Nitekim, sebepsiz zenginleşen ister iyi niyetli ister kötü niyetli olsun kendisinden iade talep edilmeden önce, temerrüde düşmüş sayılması mümkün değildir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/621 Esas KARAR NO : 2022/186 DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz Zenginleşme Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 11/10/2021 KARAR TARİHİ : 24/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz Zenginleşme Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi....

              Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere göre; davacı bu davayı, davalının sebepsiz yere zenginleştiğinden bahisle açmış olup, bono tüm unsurları ile kambiyo senedi vasfında olduğundan üç yıllık zamanaşımı süresi dolmuş ise de takip tarihi itibarı ile TTK'nın 644. maddesine göre işbu davanın dinlenebileceği, bu durumda sebepsiz zenginleşmediğini ispat külfeti kendisine düşen davalının bu senet sebebiyle, sebepsiz zenginleşmediğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulü ile icra takip dosyasında davalının vaki itirazının iptaline, takibin devamına, asıl alacak üzerinden % 40 icra inkar tazminatı yürütülmesine, karar verilmiş, hüküm davalı şirketçe temyiz edilmiştir. Dava, icra takibine konu bono lehdarı ve meşru hamili olan davacının davalı-keşideciye karşı zamanaşımına uğramış bono nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre başlattığı ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu