İcra takip tarihi olan 08/11/2016 tarihinden itibaren işleyen 2 yıllık zamanaşımı süresi 07/11/2018 tarihinde dolmuştur ve dava tarihi itibariyle davacı vekilinin sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı olan dava konusu alacağının zamanaşımına uğradığı anlaşıldığından davanın reddine" karar verilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/11/2013 NUMARASI : 2009/200-2013/527 Dava konusu uyuşmazlık, emlak komisyon sözleşmesinden kaynaklı alacak talebine ilişkin olup, mahkeme kararında sebepsiz zenginleşme nitelemesi yapılmamıştır. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2014 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, taraflar arasında yapılan su kullanımına ilişkin sözleşmenin yerine getirilmemesinden kaynaklı yapılan masrafların iadesine yönelik alacak istemine ilişkin olup, mahkemece taraflar arasındaki sözleşme hükümleri doğrultusunda inceleme yapılması ve sebepsiz zenginleşme hukuki nitelendirmenin yapılmamış olmasına ilişkindir. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2014 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz...
Taraflar sadece ve ancak birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri isteyebilirler (HGK, 2003/4- 676E-2003/639K). Geçersiz satış sözleşmesi gereğince verilenlerin iadesi sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenir. Sebepsiz zenginleşme, TBK.nun 78- 82 (BK.nun 61- 66) maddelerine göre; haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından veya emeğinden yararlanma olarak tanımlanmıştır. Sebepsiz zenginleşme kurumunun temelinde haksız değer kaymalarının önlenmesi yatmaktadır. Sebepsiz zenginleşme kurumunun en önemli özelliği, haklı bir sebebe dayanmadan başkasının mal varlığından istifade ederek, kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğü bulunduğunu ifade eder....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davalı aleyhine kambiyo senetlerinden kaynaklı sebepsiz zenginleşme davası ikame edilmiş olup dava dilekçesinden de açıkça anlaşıldığı üzere davalı ödenen miktarlarda herhangi bir sorumluluğu ve sebepsiz zenginleşmesi bulunmadığını, davacı işbu davayı kambiyo senetlerinden kaynaklı sebepsiz zenginleşme davası olarak ikame etmiş olduğunu, lakin TTK gereğince kambiyo senetlerinden kaynaklı sebepsiz zenginleşme davalarında davacının hamil olmasının zorunlu olduğunu, zira kambiyo senetlerinden kaynaklı sebepsiz zenginleşme davalarının şartları incelendiğinde; Müracaat Hakkının Düşmesi veya Zamanaşımına Uğraması, -Hâmilin Zarara Uğraması,-Poliçe Borçlularının Sebepsiz Zenginleşmesi, olduğunun görüleceğini, bu bağlamda işbu davanın kambiyo senetlerinden kaynaklı sebepsiz zenginleşme davası olmadığının aşikar olduğunu, keza sebepsiz zenginleşme davası açılacak ise de yine genel mahkemede açılması gerekmekte olduğunu, her iki sonuçta da davanın görevsiz...
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacı yanın sebepsiz zenginleşme nedeni ile alacak talebinde bulunduğu halde, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin sona ermediği, davalının dava konusu yerde halen faaliyetini sürdürdüğü, sebepsiz zenginleşme koşullarının oluşmadığı, muaccel hale gelmiş bir alacak bulunmadığı, sözleşme devam ederken bu şekilde bir davanın açılamayacağı, dava koşullarının oluşmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 28.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Zararın mevcudiyeti, sebepsiz zenginleşme talebinin kabul şartıdır. Zararın varlığının kabulü için, hamile ait ve tahsili mümkün olan bir alacak hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğraması sonucu borçlu nezdinde oluşan zenginleşmenin, bundan başka bir sebebinin bulunmaması, yani sebepsiz olması yeterlidir (Bozgeyik, H.: Kambiyo Senetlerinde Sebepsiz Zenginleşme, Cilt:VII, Atatürk Üniv. Huk. Fak. Dergisi Haziran-2003, s.589 vd.). eTTK m.644'e istinaden açılan davalarda ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini veya senet bedelini cirantalardan birine veya hamile ödediğini savunan keşideciye aittir. Diğer bir deyişle keşideci, ancak bu ispat yükümlülüğünü yerine getirdiği takdirde sorumluluktan kurtulabilir. Zira, hamilden temel ilişkiyi ve bu temel ilişkiden ötürü keşidecinin bir borcunun bulunmadığını ispat etmesi beklenemez. Bu sebeple keşidecinin, sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olmadığını ispat etmesi gerekir. (bkz. T.C....
Sebepsiz zenginleşme hâlinde zenginleşen ve fakirleşen arasında kanun gereği bir borç ilişkisi doğmakta olup, bu borcun konusu mal varlığında meydana gelen fazlalığın geri verilmesidir. Sebepsiz zenginleşmede sadece mal varlığındaki eksilmenin giderilmesinin talep edilmesi söz konusudur. Görüldüğü gibi, sebepsiz zenginleşme, ikincil (talî) niteliktedir ve mal varlığındaki azalmanın başka aslî nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelemez. Başka bir anlatımla aynı olayda, aynî haktan (istihkak davası), zilyetlikten, sözleşmeden, sözleşme benzeri hukukî ilişkiden veya haksız fiilden kaynaklanan bir talebin ileri sürülmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulama alanı bulamayacaktır. Nitekim aynı ilkelere Hukuk Genel Kurulunun 09.12.2021 tarihli ve 2017/(23)6- 868 E., 2021/1646 K. sayılı kararında da değinilmiştir....
Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında, bir başkasının aleyhine bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır.Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir ne- dene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; "Aynen Geri Verme İlkesi"ne göre düzenlenmiştir.Borçlar Kanunu'nun 82/1 md.ne göre; sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve herhalde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.Somut uyuşmazlıkta; davacı banka tarafından dava dışı ......
Esas sayılı takip dosyası ile, kambiyo senedinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takipte faiz ve harç miktarının 26.790,95-TL miktar üzerinden hesaplanması gerekirken 39.281,98,TL üzerinden hesaplama yapılarak davacının 12.491,03-TL fazla ödeme yaptığı iddiası kapsamında sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davacı tarafından icra dosyasına yapılan fazla ödemenin davalıdan alınarak davacıya iadesine ilişkindir. Somut olayda her ne kadar görevsizlik kararı verilmişse de; dosyaya konu alacak bonodan bağımsız olarak sebepsiz zenginleşme nedeniyle icra dairesine ödenilen fazla bedelin iadesine ilişkindir. Taraflar arasında bononun geçerliliği, bononun yasal şartlarını taşıyıp taşımadığı hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmamakta, davanın konusunu bono oluşturmamaktadır....