Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, dava konusu sıra cetvelindeki davalı -------- alacak miktarlarının gerçeği yansıtmadığı, alacağın ipoteği aşan kısmının diğer ipoteğe bağlı alacak gibi gösterildiğini iddia etmektedir. Somut uyuşmazlığın konusu davalının sıra cetvelindeki alacak miktarının azaltılmasına ilişkindir. Her ne kadar davacı vekili davasını haksız fiil nedeniyle ve sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak istemi olarak nitelendirmekte ise de; uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi mahkememize aittir. Dolayısıyla somut uyuşmazlık hacizde düzenlenen sıra cetvelindeki alacağın esas ve miktarına ilişkin itiraz olduğundan, davanın açılma süresi sıra cetvelinin alacaklıya tebliğinden itibaren yedi gündür. Bu süre hak düşürücü süre niteliğindedir ve mahkememizce res'en dikkate alınması gerekir----- Somut uyuşmazlıkta ise, sıra cetveli tebliğ edilmiş, kesinleşmiş ve taraflar sıra cetvelinde belirlenen alacaklar ödenmiştir....
Mahkememizce verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 3.Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın 2013/14303 esas - 2013/18067 karar sayılı kararı ile;"...dava konusu uyuşmazlık,davacının borçlu olmadığı bedeli, haciz tehdidi altında davalı alacaklıya ödediği iddiasına dayalı sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacağın tahsili talebine ilişkindir.818 sayılı BK.'nun 61-66.maddelerine (6098 sayılı TBK.'nun 77-82.maddelerinde) sebepsiz zenginleşme,bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir.Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli,zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ : İlk derece Mahkemesi tarafından; "Dosya bir bütün olarak incelendiğinde; davanın Kira Alacağından Kaynaklı Sebepsiz Zenginleşmeden kaynaklandığı görülmüştür. Borçlar Kanununa göre haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşme "sebepsiz zenginleşme" dir. Sebepsiz zenginleşme davasında yetkili mahkeme davalının ikametgahı olan yer mahkemesidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2014/22 E-2015/1664 K sayılı ilamı "...Sebepsiz zenginleşme davası, davalının ticari işlerini yürüttüğü bir yer varsa o yer; böyle bir yer yoksa davalının ikametgahının bulunduğu yer veya çekin düzenlendiği yer mahkemesinde açılabilir." şeklindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava konusu uyuşmazlık taraflar arasındaki araç satış sözleşmesinden kaynaklı alacak ve menfi tespit talebine ilişkin olup, mahkemece gerekçeli kararında sebepsiz zenginleşme nitelendirmesinde de bulunmamıştır. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2014 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır....
Kişi konumunda olduğu, sebepsiz zenginleşme ve istirdat davalarının sebepsiz zenginleşen, dosya borçlusuna karşı açılabileceği, davacı her ne kadar icra dosyasındaki borcu cebri icra tehdidi altında ödediğini ileri sürse de eldeki davayı icra takip alacaklısına karşı açmış olduğu nazara alındığında; alacaklının alacağını tahsil etmesinden dolayı sebepsiz zenginleşmediği yani sebepsiz zenginleşme davası yönünden pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı kanaatine varılmakla davanın husumet nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis eidlmiştir....
nın 202 vd. maddeleri gereğince eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak talebine değil, 6098 sayılı Borçlar Kanununda yer alan sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak istemine ilişkindir. Hal böyle olunca, eldeki davanın Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Açıklanan sebepler nazara alınarak, davaya bakmakla görevli mahkemenin Kayseri 3.Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından 6100 sayılı HMK'nın 21, 22 ve 23. maddeleri gereğince Kayseri 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine ve dosyanın yargı yeri olarak belirlenen mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- )6100 sayılı HMK'nın 21, 22 ve 23. maddeleri gereğince Kayseri 3....
ettiği paraları uhdesinde tutması karşısında davacının ödediği tutarları davalıdan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istirdatını istemesi karşısında açılan davanın ticari ilişkiden kaynaklı bir dava olmayıp TTK'nun 818.maddesi atfıyla çekler için de uygulanan ve poliçede sebepsiz zenginleşmeyi düzenleyen 732....
Dava ve ıslah dilekçesi ile dosya kapsamına göre dava, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. 1. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. Davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelemesine gelince; Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır (TBK mad. 77/1) ....
Bu nedenle, taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre verdiklerini geri isteyebilirler." şeklinde davanın harici taşınmaz satımı nedeni ile ödenen bedelin istirdatı istemine ilişkin olup sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanacağı açık şekilde belirtilmiş olup uzun yıllardır yapılan işbölümü uyarınca uygulama bu yöndedir. Konusunda uzman daire olan Yargıtay 3.HDnin süregelen kararları doğrultusunda resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersiz olan taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklı davalar TBK 77 vd maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca çözümlenecektir. Paralel düzenleme olan HSK Birinci Dairesinin 13/02/2018 tarihli ve 208 sayılı BAM'nin iş bölümlerine ilişkin kararının Antalya BAM 7. Hukuk Dairesinin görev alanının düzenlendiği kısmın "8" numaralı bendine göre Sebepsiz zenginleşmeye dayalı davalara ilişkin istinaf incelemesinin Antalya BAM 7.Hukuk dairesince yapılacağında hiç bir tereddüt yoktur....
Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.Paydaşlığın giderilmesine konu olan taşınmaza, paydaşlar tarafından faydalı ve zaruri masraf yapılmış ise; bu masraf, diğer paydaşlardan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenebilir.Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez. Zira, vücuda getiren paydaş tarafından kullanılan muhdesatın, diğer paydaşlara herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Daha açık deyişle, sebepsiz zenginleşme; satışın yapılıp bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir....