Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, davalı ---- borç ilişkisine dayalı iki farklı ------------ bulunduğunu, bu ----------- ipoteği olduğunu, davalının ipoteğe bağlı alacaklarından birisinin ------- limitini aşmış olup teminatsız kalacağından aşkın kısmı diğer---- bağlı alacakmış gibi beyan ederek haksız çıkar elde edildiğini, bu durumun sıra cetveline itiraz etme süresi dolduktan sonra öğrenildiğini, bu nedenle sıra cetveline itiraz edilemediğini, ilk alacak bildiriminde ---- bildirilirken ikinci alacak bildiriminde hayatın olağan akışına aykırı olarak net rakamlar bildirildiğini, davalının TBK md. 49/1 uyarınca haksız fiil hükümlerine göre müvekkilinin zarardan sorumlu olduğunu, davalının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre de sorumlu olduğunu belirterek; davalının haksız fiili neticesinde müvekkilinin uğradığı zararın şimdilik 100,00 TL'sinin zarar tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, haksız fiile dayalı istemin reddi halinde davalının müvekkili aleyhine sebepsiz zenginleştiği tutarın...

    Dava, davacının yetkilisi olduğu şirketi banka hesabı yerine sehven davalı şirkete ait banka hesabına ödeme yapıldığı iddiasıyla, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre alacak talebine ilişkindir. TBK'nın 77- 82. maddeleri gereğince, haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Sebepsiz zenginleşme kurumunun amacı, haksız değer kaymalarının önlenmesi olup, tam bir eski hale getirme özelliği taşımaktadır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene "ya da" borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Sebepsiz zenginleşme kurumunun en önemli temel özelliği ise, "şahsilik" prensibidir....

    Organize Sanayi Bölgesi'nde yapılan zorunlu ve faydalı altyapı hizmetleri nedeniyle davalının arsasındaki ekonomik değer artışının sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği tahsili talebine ilişkindir. Mahkemece, hüküm kurulurken hem vekaletsiz işgörme hem de sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılmaktadır. Borçlar Kanunu'nun 61.maddesinin 1.cümlesine göre, haklı bir neden olmaksızın başkasının zararına zenginleşen kimse, onu geri vermek zorundadır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 61 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. Mahkemenin nitelendirmesi de sebepsiz zenginleşme olup davanın BK'nun 66. maddesi hükmü uyarınca zamanaşımından reddine karar verilmiştir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay .... Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay .... Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 04.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Ne var ki, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez. Zira vücuda getiren paydaş tarafından kullanılan muhdesatın, diğer paydaşlara herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Daha açık deyişle, sebepsiz zenginleşme; satışın yapılıp bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. İyileştirmeden doğan sebepsiz zenginleşme nedeniyle hükmedilecek miktar, iyileştirmenin satış tarihinde taşınmazın değerinde meydana getirdiği artış oranında olmalıdır. Somut olayda; Avanos Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/679 E....

        İlk derece mahkemesi tarafından; davacının davasını sebepsiz zenginleşme davası olarak ıslah ettiği, ancak keşideci aleyhine bu davanın açılabileceği, lehtar ciranta aleyhine ancak temel ilişkiye dayalı alacak davası açılabileceği, ancak davacının davasını sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayandırdığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili 22.09.2016 tarihli dilekçesi ile davasını sebepsiz zenginleşmeye dayalı itirazın iptali davası olarak ıslah etmiştir....

        Mahkemece, davacının talebinin sebepsiz zenginleşmeye dayalı olduğu, BK 66 maddesi gereğince davalının, hesabından kesinti yapıldığı son tarihten itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresinde dava açılması gerektiği, 1 yıllık sürede talepte bulunmadığı için talebinin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında konut kredi sözleşmesi mevcut olup, davaya konu tahsilatların da bu sözleşmeye dayalı olarak davalıdan tahsil edildiği saptandığına göre uyuşmazlık, sözleşme ilişkisinde uygulanması gereken B.K 125 maddesindeki 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Uyuşmazlıkta sebepsiz zenginleşme hükümlerine ilişkin BK 66 maddesi uygulanması mümkün değildir. HGK 2010/13-93-88 sayılı kararı da bu doğrultudadır. Mahkemece işin esası incelenmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın BK 66 maddesinde 1 yıllık zamanaşımı süresi esas alınarak reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

          Davalı vekili, davalının meşru hamil olmadığını, bu nedenle alacak talep edemeyeceğini beyan ederek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dava konusu çekin ibraz edilmemesi ve kambiyo senedi vasfını yitirmesi nedeniyle davacının davalıya müracaat hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık konusu çekin keşidecisi davalı ..olup, lehtarı ... Çek, lehtarın cirosu ile davacı ...'e devredilmiş ancak 15.09.2012 keşide tarihine göre süresinde ibraz edilmemiştir. Bu durumda davacı hamil kambiyo yolu ile icra takibi yapma haklarını yitirse bile TTK.'nın 732.maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak keşideciden talepte bulunabilir. Somut olayda, davacı TTK.'nın 732. maddesine dayalı olarak talepte bulunduğundan ispat külfeti davalı tarafta olup, sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamakla yükümlüdür....

            Dolayısı ile ödeme kararlarında bir hata olmuş ve hak edilmediği halde ödeme yapılmış ise bu karar geri alınarak hata ile yapılmış olan fazla ödemeler TBK 77 vd maddelerinde düzenlene sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri istenilebilir. (Yargıtay'ın 27/01/1973 Tarih, 6/2 Sayılı İBK; Danıştayın 22/12/1973 Tarih, 8/14 Sayılı İBK) Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin iyiniyetli ya da kötüniyetli olduğuna bakılmadan bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez....

            den önalım hakkına dayalı olarak satın aldıktan sonra tapuda devrini vereceğini taahhüt ettiğini, davalının davacıya tapuda devir vermediğini belirterek ödenen bedelden şimdilik 8.000 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, duruşmalara gelmediği gibi cevap dilekçesi de vermemiştir. Mahkemece; BK.nun 1.maddesine göre tarafların iradesinin aynı yönde birleştiğinden ve sözleşmeden dönme şartlarının oluşmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 09.01.2008 tarihli harici satış sözleşmesi gereğince “...ye ait 181 parseldeki taşınmazın 4070 sayılı Kanun gereğince önalım hakkına dayanılarak davacı ...'e satıldığı, paranın tamamının alındığı” anlaşılmaktadır. Tapu kaydında, taşınmaz ... adına kayıtlı iken 04.04.2008 tarihinde ...'ye devredilmiştir. Davada, geçersiz satış sözleşmesi gereğince TBK.nun 77-82.(BK.nun 61-66) maddelerinde yer alan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre alacak telep edilmektedir....

              UYAP Entegrasyonu