Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Geçersiz satış sözleşmesi gereğince; diğerinin mal varlığına kayan değerlerin iadesi "Denkleştirici Adalet" düşüncesine dayanmaktadır. Denkleştirici Adalet İlkesi ise, haklı bir sebebe dayanmadan başkasının mal varlığından istifade ederek, kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğünü ifade eder....

    Davacı, sebepsiz zenginleşme nedenine dayalı olarak iş bu davayı açmıştır. Bono ciro edilmedikçe bono lehdarı hamil olarak kalmaya devam edeceğinden lehdar/hamil olan davacının keşideci ile arasında temel ilişki bulunsa dahi sebepsiz zenginleşme davası açabileceğinin kabulü gerekir. Yargıtay 11. HD.'nin kararları da bu yöndedir(Örn. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 25/12/2020 tarih ve 2019/459 Esas- 2020/6034 Karar sayılı kararı). Bononun vadesinin 15/12/2015 olduğu ve 15/12/2018 tarihinde zamanaşımına uğradığı, bu tarihten itibaren TTK 732/4 maddesinde yasal 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde ......

      Davacı, sebepsiz zenginleşme nedenine dayalı olarak iş bu davayı açmıştır. Bono ciro edilmedikçe bono lehdarı hamil olarak kalmaya devam edeceğinden lehdar/hamil olan davacının keşideci ile arasında temel ilişki bulunsa dahi sebepsiz zenginleşme davası açabileceğinin kabulü gerekir. Yargıtay 11. HD.'nin kararları da bu yöndedir(Örn. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 25/12/2020 tarih ve 2019/459 Esas- 2020/6034 Karar sayılı kararı). Bononun vadesinin 15/12/2015 olduğu ve 15/12/2018 tarihinde zamanaşımına uğradığı, bu tarihten itibaren TTK 732/4 maddesinde yasal 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde ......

        Davacı, sebepsiz zenginleşme nedenine dayalı olarak iş bu davayı açmıştır. Bono ciro edilmedikçe bono lehdarı hamil olarak kalmaya devam edeceğinden lehdar/hamil olan davacının keşideci ile arasında temel ilişki bulunsa dahi sebepsiz zenginleşme davası açabileceğinin kabulü gerekir. Yargıtay 11. HD.'nin kararları da bu yöndedir(Örn. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 25/12/2020 tarih ve 2019/459 Esas- 2020/6034 Karar sayılı kararı)....

        Dava kooperatif üyeliğine dayalı aidat borcunun tahsiline ilişkin olarak açılmış ve mahkemece davalının kooperatif üyesi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; dosya kapsamına göre 2004’ten beri davalının kooperatiften alınan dairede oturduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar, kooperatif üyesi olmayan davalıdan aidat ve önceye ait imalat giderleri istenilemeyecek ise de, davalının yararlandığı ortak giderler ile hizmet giderlerinden sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece, istenilen paradan bu kalemde bir alacağın bulunup bulunmadığının araştırılması ve davalının sorumluluğu genel kurul kararları ile belirlenen aidat ile gecikme faizi oranı üzeriden değil, yapılan iş ve hizmet bedellerine göre ve sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca belirlenmesi gereklidir....

          Davacı dava dilekçesinde sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı olarak dava açtığını bildirmiş ise de, dava konusu çekte davacı lehdar konumunda olup davalı ise keşidecidir, dolayısıyla davacı ancak temel ilişkiye dayalı olarak alacak talebinde bulunabilir. Hukuki nitelendirme hakime aittir. Davacı, temel ilişkiye dayalı alacağını her türlü delille ispatlayabilir. Mahkemece, davacının yasal sürede bildirmiş olduğu delilleri toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.'' şeklindeki tespitlere yer verilmiştir....

            Sebepsiz zenginleşme, geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir sebebe ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Hukuki işlemin borç doğurmasının sebebi irade açıklamasıdır. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının sebebi kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Bunun sonucu olarak, taraflar arasında malvarlıkları arasındaki değişim bir sözleşmeye, tarafların açıkladıkları iradeye dayanırsa, sebepsizlikten ve sebepsiz zenginleşmeden söz edilemez. Diğer taraftan, maddi olay ve dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 66. maddesine göre (6098 sayılı TBK md. 82), sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı, bir ve on yıllık zamanaşımına sürelerine tabi tutulmuştur....

              Dava; sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; davacının talebinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedeni dayalı olması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veye tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Borçlar Kanununun 66. maddesinde sebepsiz zenginleşme davası için biri bir yıllık kısa, sübjektif ve nispi, diğeri on yıllık uzun, objektif ve mutlak olmak üzere iki ayrı zamanaşımı süresi öngürülmüştür. TBK'nın 82....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşme hükmüne dayalı alacak istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 21.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Somut olayda, davacı taşınmazın kendisine devredileceği inancı ile yapmış olduğu tüm harcamaların bedelini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep etmektir. Bu nokta, 02.02.1991 gün, 1990/1 E.-1991/1 K.sayılı Yargıtay içtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı gibi, iade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Uyuşmazlık konusu olayda olduğu gibi dava tarihinden çok önce yapılan ve davacı tarafından kullanılarak yararlanılan giderler nedeniyle, sebepsiz zenginleşme borçlusu davalı ...'in bu giderlerin yapıldığı tarihte ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği kabul edilemez. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın malvarlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerekir. Davada ise bu azalma ve çoğalmanın dava konusu taşınmazın davalı ... tarafından diğer davalı ...'...

                    UYAP Entegrasyonu