"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Haksız işgal tazminatı K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık satış vaadi sözleşmeden kaynaklanan kişisel hakka ilişkin bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 03.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Noterliği'nin ... tarih ... yevmiye no.lu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi kapsamında davalının sözleşmeye aykırı davranışlarına son vermemesi borcunu ödememesi sözleşmenin çekilmez hale gelmesi nedeniyle haklı nedenle feshinin tespiti davası olduğu , davanın 09/08/2019 tarihinde Saat:13.11'de açıldığı, dilekçe teatilerinin tamamlandığı, dolayısıyla dava açılış tarihi ve dosya kapsamı bakımından mahkememiz dosyasından daha ileri bir aşamada olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizde görülmekte olan davada da davacının ... A.Ş., davalısının da ...A.Ş. olduğu, taraflar arasında akdedilen 19/06/2014 tarihli Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin haklı nedenle fesihinden kaynaklanan cezai şart, menfi zarar, sözleşme kapsamında ödenmeyen faturaya dayalı alacak taleplerinde bulunulduğu görülmüştür....
Sözleşmenin 5.maddesinde “satıcı sözleşmenin imzalanmasından önce başka bir emlak danışmanı veya alıcı ile daha önce görüşmüş olsa bile sözleşme süresince gayrimenkul ile ilgili olarak herhangi bir şekilde satış, satış vaadi sözleşmesi veya satışa yönelik yer gösterme, anlaşma, kaparo alması gibi ve bunlarla sınırlı olmamak üzere işlemler yapılması halinde komisyon bedeli tahakkuk edeceği satıcı tarafından kabul edilmiştir.” hükmü yer almaktadır. Anılan hüküm gereğince satıcının sözleşme süresi içinde yapmış olduğu satışa yönelik işlemler nedeniyle komisyon bedelinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece sözleşme hükümlerinin ve delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; davacı ile davalı ... arasında düzenlenen satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan, davalı tarafça sözleşmeden kaynaklanan edimin tam ve gereği gibi yerine getirilmediği iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, sözleşme hükümleri değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasası'nın 14.maddesi ve 09.02.2012 tarih, 2012/1 Sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek 14.Hukuk Dairesine aittir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davada, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinde kararlaştırılan cezai şartın tahsili de talep edilmekte olduğundan istem sözleşmeden kaynaklanan alacağa ilişkindir. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır....
Mahkemece davanın reddine dair verilen karar Dairemizin 18.10.2005 tarih 2005/7682 Esas 9159 K. sayılı ilamı ile görev yönünden bozulmuştur. bozma kararı üzerine yapılan yargılama sonucunda, satış vaadi sözleşmesine konu olan 48 m2 lik kısmın ifrazının olanaklı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacının tescil isteğinin dayanağını oluşturan satış vaadi sözleşmesi noterde usulüne uygun olarak düzenlenmiş olup geçerlidir. Anılan sözleşme 10.12.1962 tarihinde tapuya şerh edilmiş olup, sözleşmeye konu olan davacı tarafından depo olunarak kullanıldığından bir başka deyişle davacı fiilen zilyet bulunduğundan zamanaşımından da sözedilemez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus sözleşmenin ifa olanağının bulunmasıdır....
KARAR Davacı, davalı ile aralarında iş takip ve danışmanlık sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmeden kaynaklanan prim alacağı için 3.200.000 TL bedelli bono davalıya verildiğini yine 5 adet dairenin davalıya satışına yönelik satış vaadi sözleşmesi düzenlendiğini, davalının kendisini kandırdığını, hataya düşürdüğünü, senedi haksız olarak icra takibine koyduğunu ileri sürerek icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine senedin iptaline ve taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin de iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....
Taraflar arasında düzenlenen 8.5.1997 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi resmi şekilde yapıldığı için geçerlidir. Geçerli satışlarda, davacının alıcının, ifanın imkansız hale geldiği tarih itibariyle satışa konu taşınmazın kaim değerini isteyebilme hakkı yasa gereğidir. Mahkemenin bu olguya rağmen sözleşmede yazılı satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesi gereğince ulaştığı değere hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup davacı yararına bozmayı gerektirir. 3- Davaya konu satış vaadi sözleşmesinde satıcının davalı ..., alıcının davacı olduğu, davalı ...’in ise vekaleten hareket ettiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmeden doğan hak ve yükümlülükler ile sözleşmeye ilişkin talep hakkı da sözleşmenin taraflarına aittir. Bu nedenle mahkemece, yanlış değerlendirme sonucu satış vaadinden dolayı davalı taşınmaz maliki ... yerine vekaleten hareket eden davalı ...’in sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırı olup, davacı ve davalı ... lehine bozmayı gerektirir....
Davacının 3/5, davalıların murisi ...’nun 2/5 oranında malik olduğu 183 parseldeki ... hissesinin, mübrez veraset ilamına göre ½ şer hisse itibariyle mirasçısı olan ... ve ... ... tarafından ... 1.Noterliğince düzenlenen 7.7.1998 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi sözleşmesi ile dava dışı ... ...’a satışının vaad edilip,satış bedelinin ödendiği, ... ...’ın sözleşmeden doğan tüm hak ve alacaklarını 20.12.2004 tarihli temlikname ile davacıya temlik ettiği BK. 20 ve 213 maddelerine uygun yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile BK. 162. maddesine uygun şekilde yapılan alacağın temlikinin geçerli olduğu dosya içeriğinden anlaşıldığı gibi bu hususlar mahkemenin de kabulündedir.Gayrimenkul Satış Vaadi sözleşmesinden doğan hak ve alacakları temlik ... davacı bunları davalıya karşı ileri sürebilir....
Asıl dava satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil birleşen dava ise vekaletin kötüye kullandığı iddiasına dayalı satış vaadi sözleşmesinin iptali isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....