Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tefecilik HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: TCK'nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için, kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması, kişiler arasında doğmuş bir alacak borç ilişkisine dayanmayan kazanç elde etme amaçlı ödünç para verme eylemlerinin tefecilik suçu kapsamında bulunması ve aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında yüksek sayılabilecek miktarda paranın karşılıksız verilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmaması, sanığın ...'...

    Ancak; 1-Sanık hakkında temel hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde, aynı gerekçelerle adli para cezasına esas birim gün sayısının alt sınırın üstünde belirlenmesi suretiyle hükümde çelişkiye neden olunması, 2-TCK'nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12/05/2015 gün ve 2014/4-655 Esas, 2015/152 sayılı Kararında da açıklandığı üzere kişiler arasında doğmuş bir alacak borç ilişkisine dayanmayan kazanç elde etme amaçlı ödünç para verme eylemlerinin tefecilik suçu kapsamında bulunması ve değişik zamanlarda birden fazla kişiye kazanç karşılığı ödünç para verilmesi halinde zincirleme tek tefecilik suçunun oluşacağı nazara alındığında, değişik zamanlarda birden fazla mağdura karşı atılı suçu işleyen sanık hakkında...

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Tefecilik yapma Hüküm : Beraat Dosya incelenerek, gereği düşünüldü: TCK'nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin gerektiği, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12/05/2015 gün ve 2014/4-655 Esas, 2015/152 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere kişiler arasında doğmuş bir alacak borç ilişkisine dayanmayan kazanç elde etme amaçlı ödünç para verme eylemlerinin tefecilik suçu kapsamında bulunduğu nazara alındığında, müşteki ...’ın sanıktan 6000 TL’ye hayvan satın aldığı ve karşılığında 6000 TL bedelli senedi imzalayıp sanığa verdiği, borcunu ödemesine rağmen sanığın senedi iade etmediği, faiziyle birlikte 15.000 TL istediği ve 6000 TL üzerinden icraya verdiği iddia edilen olayda, sanık ile müşteki arasında alım-satıma dayalı alacak borç ilişkisi mevcut olup faiz karşılığı ödünç para verilmesinin söz konusu...

        Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davalı tarafından davacıya 30.05.2005 tarihinde faizle 15.000 TL borç verildiği, bu tarihten sonra da faizle borç para alışverişinin devam ettiği, 16.10.2006 tarihi itibariyle borç miktarının 32.640,00 TL olduğu, her ne kadar davalı hakkında tefecilik suçundan zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmiş ise de davalı tarafından davacıya faiz karşılığı 30.05.2005 tarihinde 15.000 TL borç verildiği, davalı tarafından bu borca faiz işletilerek toplam alacak miktarının 32.640 TL olduğu, davacı tarafından davalıya muhtelif tarihlerde olmak üzere toplam 32.640 TL ödeme yapıldığı, davalının faiz karşılığı ödünç para verme hususunda yetkisi bulunmamasına rağmen yasal mevzuata aykırı olarak faiz karşılığı ödünç para verdiği, bu nedenle asıl alacak miktarı olan 15.000,00 TL hariç olmak üzere faiz olarak alınan 17.640 TL'nin davacıya iade edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 17.640 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal...

          GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;--------- Esas sayılı dosyasından başlatılan takibe davalı borçlular tarafından yapılan İtirazın İptaline, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla ---------- tarihi itibariyle alacak miktarı olan ----------- üzerinden takibin devamını, davalıların kötü niyetle borca itiraz etmiş olmaları sebebiyle %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmelerine ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri görüldü. -------- sayılı kararı ile: ''1) 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden, 2) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden, 3) 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/341 Esas KARAR NO : 2023/6 DAVA : Rehin Karşılığında Ödünç Verme İşinden Kaynaklanan (TMK M. 962 - 969) (İtirazın İptali) DAVA TARİHİ : 23/05/2021 KARAR TARİHİ : 10/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan Rehin Karşılığında Ödünç Verme İşinden Kaynaklanan (TMK M. 962 - 969) (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı şirketin dava dışı ......

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/341 Esas KARAR NO : 2023/6 DAVA : Rehin Karşılığında Ödünç Verme İşinden Kaynaklanan (TMK M. 962 - 969) (İtirazın İptali) DAVA TARİHİ : 23/05/2021 KARAR TARİHİ : 10/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan Rehin Karşılığında Ödünç Verme İşinden Kaynaklanan (TMK M. 962 - 969) (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı şirketin dava dışı ......

                Alacaklar ve diğer haklar üzerinde rehin için de aksine bir hüküm bulunmadıkça teslime bağlı rehin hükümleri uygulanır (TMK. m. 954/II). Rehin karşılığında ödünç verme ile uğraşanlar ile yapılan rehin (TMK. m. 962 vd.) ve rehinli tahvil de (TMK. m. 970 vd.) taşınır rehni tipleri arasında yer alır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 940. maddesinin 2. Fıkrasında; “Gerçek veya tüzel kişilerin alacaklarının güvence altına alınması için, kanun gereğince bir sicile tescili zorunlu olan taşınır mallar üzerinde, zilyetlik devredilmeden de, taşınır malın kayıtlı bulunduğu sicile yazılmak suretiyle rehin kurulabilir. Rehnin kurulmasına ilişkin diğer hususlar tüzükle belirlenir.” şeklinde düzenleme getirmiştir....

                Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/01/2022 tarih ve 2020/238 Esas - 2022/5 Karar sayılı kararı ile; "...her ne kadar davalı borçlu davacıya borcu olmadığını tedbiren araçların üzerine inançlı işlem yapılarak rehin tesis edildiğini savunmuş ise de, inançlı işlemin yazılı olarak ispatının gerektiği, davalı borçlunun bu şekilde inançlı işlemi ispat edemediği, taraflar arasında borç verme işlemi karşılığı rehin sözleşmeleri kurulduğu, davalıya ait araçlar üzerinde kurulan rehin sözleşmeleri gereği davalı şirketin toplam 160.000.TL borcu olduğu, borcun ödendiğinin davalı tarafça ispatlanmadığı, yine inançlı işlemin usulüne göre ispatlanmadığı, bununla birlikte işlemiş faiz talep edilmiş ise de davalının temerrüde düşürüldüğünün de ispatlanmadığı, bu nedenle takip tarihinden itibaren davacının faiz talep edebileceği..." gerekçesiyle "davanın kısmen kabulüne, davalı borçlunun Denizli 2....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Tefecilik Hüküm : Beraat Dosya incelenerek, gereği düşünüldü: TCK'nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması, kişiler arasında doğmuş bir alacak borç ilişkisine dayanmayan kazanç elde etme amaçlı ödünç para verme eylemlerinin tefecilik suçu kapsamında bulunması ve aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında yüksek sayılabilecek miktarda paranın karşılıksız verilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmaması, bu bağlamda maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, sanığın tefecilik yapıp yapmadığı hususunda kolluk araştırması yaptırılmasından, ilgili icra dairelerinden sanığın alacaklı olduğu takip dosyaları...

                  UYAP Entegrasyonu