Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Alacak davalarında davalı olma sıfatı, alacağın borçlusuna, haksız fiillerde zarar sorumlularına aittir. Borçlu veya zarar sorumluları dışında üçüncü bir kişiye karşı dava açılması durumunda davanın sıfat yokluğu, bir başka deyişle husumet yönünden reddine karar verilmesi zorunludur. Somut olayda;davacının,ilgili adresteki aboneliğini sonlandırıncaya kadar dava dışı elektrik şirketinin 738450 no’lu elektrik abonesi olduğu, ilgili adresteki aboneliğin tüketim borçlarını dava dışı elektrik şirketine 24.02.2010 tarihinde 30.457,00 TL olarak ödediği; davacı iddiasının, davaya konu adresteki şubelerinin 2002 yılında kapatılmasına rağmen 2010 yılına kadar elektrik aboneliğinin kendi üzerlerinde olması nedeniyle davalının da bu adreste kiracı olduğu döneme ilişkin kullandığı elektrik bedelinin kendileri tarafından ödenmesinden kaynaklı olarak bu bedelin tespiti ile taraflarına ödenmesi talebini içerir rücuen alacak istemli olduğu sabittir....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.09.2021 Tarihli ve 2020/371 Esas, 2021/275 Karar Sayılı Kararı Eldeki davada davacıların miras haklarından kaynaklı davalılar tarafından taşınmazların kiraya verilip bunlardan davacılara ödenmeyen kira gelirleri alacağının talep edildiği, dosya kapsamından murisin terekesinin henüz taksim edilmediği buna dair davanın derdest olduğunun anlaşıldığı, murisin ölmeden önceki son ikametgahının ... Mahallesi ... Sokak Kapı No: 37/2 .../... olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. B. Bandırma 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.10.2022 Tarihli ve 2021/199 Esas, 2022/207 Karar Sayılı Kararı Davanın ecrimisil istemine ilişkin olduğu, davanın davalılardan birinin yerleşim yerinde açıldığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A. Uyuşmazlık Uyuşmazlık, alacak istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....

      Murisin ölüm tarihi itibarıyla borç miktarını tespit etmek, aynı tarih itibarıyla taşınır ve taşınmaz mal varlığını, varsa hak ve alacaklarını, tarafların bu hususta gösterecekleri delilleri toplamak suretiyle saptamak, murisin borcundan dolayı mirasçılar aleyhinde yürütülen takiplere ilişkin varsa icra dosyalarını getirtmek, davacıların mirası kabul, terekeyi sahiplenme anlamına gelen davranışları bulunup bulunmadığını tespit etmek, veraset ve intikal beyannamesi verilip verilmediğini araştırmak, mirasın hükmen reddine engel teşkil eden Türk Medeni Kanunun 610/2. maddesinde sözü edilen tereke mallarını kendisine mal edinme durumunun gerçekleşip gerçekleşmediğini incelemek ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre karar vermek olmalıdır....

      Tüm bu açıklamalara göre, davacı mirasçıların mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle talep ettiği ve terekeye ait borç sayılan alacak miktarından, davanın mirasçılar arasında görülmesi nedeniyle, davacılar dahil bütün mirasçılar miras payları oranında sorumludurlar. Buna göre, hüküm altına alınan tereke borcundan davacıların miras payı oranı da gözönünde bulundurularak davalının sorumlu olduğu miktar dikkate alınarak hüküm fıkrasında .//.. gösterilmesi gerekirken, borcun tamamının davalı mirasçıdan tahsiline karar verilmesi de doğru olmamıştır. Kabule göre de; hüküm altına alınan katılma alacağının davalıdan tahsili ile davacılara verilmesi gerekirken sehven davalıdan tahsili ile davalılara verilmesi şeklinde karar verilmesi düzeltilmesi gereken yanlıklıştır....

        ın 1983'te evlendiklerini, murisin 2007 yılında vefatı ile geriye mirasçıları olarak davacı ile müşterek çocuk olan davalılar ..., murisin önceki evliliğinden olma çocuğu davalı ...'...

          İSTEM: Davacı avukatı tarafından verilen 29.06.2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; kardeşinin bekar ve çocuksuz öldüğünden dolayı muris öldükten sonra adına Gelirler İdaresi Başkanlığı İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı Kadifekale Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından murisin borcundan dolayı kendisine bildirimde bulunulduğunu, murisin borcundan kendisinin haberi olmadığını, engelli olduğunu, üç aydan üç aya engelli maaşı aldığını, murisin borcunu ödeme gücü bulunmadığını, zaten borcu olduğunu bilse 90 gün içinde mirasın gerçek reddi davası açacağını, kendisinin mağdur durumda kalacağını, mirası reddettiğini belirterek, murisin borcu olması nedeniyle mirasın hükmen reddi kararı verilmesine talep ve dava etmiştir....

          KARŞI OY YAZISI El birliği halindeki mülkiyette(MK md 581,630, TMK md.640,702) miras şirketinin (terekenin) tümünü ilgilendiren davaların bütün mirascılar tarafından birlikte açılması gerektiğine ilişkin genel kural ve istisnaları terekeye ilişkin davalar hakkındadır.Buna karşılık terekeye ilişkin olmayan davaları her mirasçı kendi haklarına dayanarak yalnız başına açabilir.Tereke ile ilgili olup, konusu para alacağı olan davaların da bütün mirasçılara karşı açılması zorunlu değildir.Bir mirasçıya karşı da alacak davası açılabilir.Çünkü mirasçılar murisin borçlarından müteselsilen sorumludur (MK md.582.,TMK md.684) ve alacaklı alacağın tümünü mirasçıların (müteselsil borçluların) birinden veya birkaçından isteyebilir....

            Emeklilik A.Ş. ile davacı bankanın ayrı tüzel kişilikler olduğu, sigorta şirketi tarafından şu veya bu nedenle bankaya ödeme yapılmamasının davalıları, murislerinin borcundan kaynaklanan sorumluluklarından kurtarmayacağı ve ödeme yapmaları halinde sigorta şirketine rücu hakkını vereceği gerekçesi ile davalıların bekletici mesele yapılması talebi reddedilerek alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; davalılar tarafından murisin ... sigortası poliçesini düzenleyen şirkete yönelik açılan davanın derdest olduğu anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK'nun 165/1. maddesinde "Bir davada hüküm verilebilmesi başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir" hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda; davalı mirasçılar tarafından Halk ... Emeklilik A.Ş.'...

              Madde de " mirasçılar tereke borçlarından müteselsilen sorumludur " hükmü yer almakta olup , somut olayda her ne kadar murisin mirasçılarının hepsine karşı takip yapılmadığı görülmüşse de , tereke borçları yönünden mirasçılar arasında müteselsil sorumluluk olup, mirasçılar arasında tereke borcunun para borcu olması da gözetildiğinde ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu kabul edilmiştir. Davalılar icradaki itirazında abone sözleşme ilişkisine karşı çıkmayıp benimsediğinden sözleşme ilişkisinin varlığı ihtilafsız olup, uyuşmazlık icra takip tarihi itibariyle alacak borç durumuna ilişkindir....

                gelirin ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak olarak 1.900,00 TL'nin gelirin onay tarihinden itibaren itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacının geçici iş göremezlik ödemesine yönelik talebinin zaman aşımı nedeni ile REDDİNE, " karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu