Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince; TBK 82.madde hükmüne göre sebepsiz zenginleşmeden doğan alacak talebinin geri isteme hakkının öğrenildiği tarihten başlayarak 2 yıllık zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle "Davanın zamanaşımı nedeniyle reddine" şeklinde hüküm tesis edilmiştir. Kararı davacı tarf istinaf kanun yoluna getirmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu alacağa sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanamayacağını, talebin TBK genel zamanaşımı hükümleri uyarınca 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu savunarak kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, 5510 sayılı yasasının 81.maddesi uyarınca haksız kesintinin iadesi istemine yöneliktir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı haksız ödemenin tahsili istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 22.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Temyize konu dava, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı olmakla Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 2014/1 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 01.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS Uyuşmazlık ve hüküm, muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil olmazsa tenkis istemine ilişkin olup, mahkemece muris tarafından yapılan temliklerin muvazaalı olduğu, bu nedenle davalılar ile karşı davalı ... lehine yapılan işlemlerin iptalinin gerektiği belirtilerek ve iptal edilip terekeye döndüğü varsayılarak tenkis yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar muris muvazaası yanında tenkise yönelik olarak da temyiz edilmiş olup, öncelikle muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil yönünden incelenmesi, ondan sonra tenkis davası yönünden değerlendirme yapmak üzere Dairemize gönderilmesi gerekmekte olup, muris muvazaasından kaynaklanan tapu iptali davasının inceleme görevi Yargıtay 1.Hukuk Dairesine ait olmakla; dosyanın görevli Yargıtay 1.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Davalılar; davaya konu belediye hissesini 30.07.2009 tarihinde murisin satın aldığını, satış bedelini yatırmak üzere davacıya verdiğini ve paranın muris adına davacı tarafından yatırıldığını, kabul anlamına gelmemek üzere belediye hissesini davacının kendi parasından yatırdığını düşünüldüğünde bile bu durumda davacının satış bedeli olan 4.750,00 TL tutarında muristen alacaklı olacağını, bu takdirde 4.750,00 TL satış bedelinden davalıların hisselerine düşen 3.800,00 TL'nin tahsili için dava açılabileceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, 4.750,680 TL sebepsiz zenginleşmeden doğan alacağın dava tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir....

          Taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Somut olayda; davacı ile bir kısım davalılar murisi ... arasında 06.10.2006 tarihinde yapılan sözleşmeden 128 ada 35 nolu parselin muris tarafından davacıya 10.000 Euro karşılığında satıldığı, parasının peşin alındığı anlaşılmaktadır....

            MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacılar vekili dava dilekçesinde, davalının müvekkilleri aleyhine muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil istemli dava açtığı, 7761 ada ... parselde kayıtlı ... nolu dairenin .../64 hissesinin davalı adına tesciline karar verildiği, veraset belgesi ve tapu kaydına göre tescili gereken hissenin .../128 olması gerektiği, ... .... Asliye ......

              Davalı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın cebri icra ile satıldığını, davacının sebepsiz zenginleşme iddiasının muhatabının kendisi olmadığını, müvekkili yönünden sebepsiz zenginleşmenin söz konusu olmadığını ve talebin zamanaşımına uğradığını savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; davacının talebinin TMK. 723 vd ve 994- 995 maddeleri çerçevesinde eski malike karşı açılmış tazminat davası niteliğinde olduğu, TMK. 994- 995 maddelerinin tabi olduğu 5 yıllık zamanaşımının dolmadığı, taşınmazla ilgili tüm işlemleri gerçekleştiren şahısların davacı şirketin sahibi ve yöneticileri olduğu, davacı yönünden aktif husumet bulunduğu anlaşıldığından davalının zamanaşımı ve husumet itirazının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, TMK 723, 994 ve 995 maddelerine dayalı sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir....

              Davalı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın cebri icra ile satıldığını, davacının sebepsiz zenginleşme iddiasının muhatabının kendisi olmadığını, müvekkili yönünden sebepsiz zenginleşmenin söz konusu olmadığını ve talebin zamanaşımına uğradığını savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; davacının talebinin TMK. 723 vd ve 994- 995 maddeleri çerçevesinde eski malike karşı açılmış tazminat davası niteliğinde olduğu, TMK. 994- 995 maddelerinin tabi olduğu 5 yıllık zamanaşımının dolmadığı, taşınmazla ilgili tüm işlemleri gerçekleştiren şahısların davacı şirketin sahibi ve yöneticileri olduğu, davacı yönünden aktif husumet bulunduğu anlaşıldığından davalının zamanaşımı ve husumet itirazının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, TMK 723, 994 ve 995 maddelerine dayalı sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir....

              DELİLLER: tüm dosya GEREKÇE:Dava; murisin kredi borcunun tahsili amacıyla başlatılan icra takibi sırasında davacının, davalılardan T3 kendine düşen borçtan fazla miktarda ödemede bulunmuş olması nedeniyle, sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca, payını aşan ödemelerin rücuen tahsili istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince; istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Sebepsiz zenginleşmeden sözedilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir....

              UYAP Entegrasyonu