Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava; mirasta iade (denkleştirme) talebine ilişkindir Türk Medeni Kanununun 669. maddesinde, “Yasal mirasçılar, mirasbırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları, denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlüdürler. Mirasbırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir malvarlığını devretmek veya borçtan kurtarmak ve benzerleri gibi karşılık almaksızın altsoyuna yapmış olduğu kazandırmalar, aksi mirasbırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça denkleştirmeye tabidir.” Alt soy dışındaki yasal mirasçılara yapılan kazandırmalarda ise miras payına mahsup edilmek üzere hareket edilmediği yönünde bir karine vardır. Bu karinenin aksinin davacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Yukarıda belirtilen açıklamalarda altsoy açısından karşılıksız kazandırmada miras payına mahsup edilmek üzere hareket edildiği yönünden karine olup; kural olarak denkleştirme söz konusudur....

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davanın tamamen ıslah edilerek terditli olarak denkleştirme ve tenkis talep edildiğini, taşınmazın üçüncü kişilere satılması halinde telafisi imkansız zararlara uğranılacağını, ihtiyati tedbirin koşulları ve yaklaşık ispat koşullarının oluştuğunu, murisin davalılara yapmış olduğu kazandırmanın gerçek konusunun parasal bir kazandırma olmayıp doğrudan dava konusu taşınmazın aynı olduğunu, dava konusu taşınmazın davalılar tarafından elden çıkartılması ihtimali bulunduğunu, talebin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, 29/03/2023 tarihli ara kararın kaldırılarak ihtiyati tedbir talebinin kabulünü talep etmiştir. Dava mirasta denkleştirme, aksi halde tenkis istemine ilişkindir....

    Somut olayda uygulanması gereken 6102 sayılı TTK'nın 122. maddesinde açıkça "denkleştirme istemi" olarak tanımlanan, doktrinde de "müşteri tazminatı", "portföy tazminatı", "portföy akçesi" olarak da ifade edilen bu tür tazminattır. TTK'nın 122/4. maddesi uyarınca denkleştirme isteminin sözleşme ilişkisinin sona ermesinden itibaren bir yıl içerisinde ileri sürülmesi gerekir. Bu sürenin niteliği hususunda öğretide görüşbirliği olmadığı, hak düşürücü süre mi yoksa zamanaşımı süresi olup olmadığının yasal düzenlemede açıklanmadığı; maddenin gerekçesinde de sürenin niteliğinin uygulama tarafından belirlenmesi gerektiği yazılıdır. Acentenin denkleştirme istemini ileri sürmesi bir irade beyanıyla gerçekleşecek olup, bu beyanda bulunulmaması halinde acente TTK'nın 122. maddesinden doğan hakkını kaybetmektedir. Dolayısıyla denkleştirme miktarı kadar alacak hakkı kazanmanın ön koşulu, irade beyanının yöneltilmesidir....

    Dava dilekçesi içeriğine göre dava, mirasta adi istihkak isteğine ilişkindir (TMK.605/2 m.). 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda bu tür uyuşmazlıklarda Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu konusunda bir düzenleme bulunmamaktadır. Davanın açıldığı tarihten önce yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK ise Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olup olmadığını, tayin ve tespitte dava konusunun değeri ve miktarı ölçüsünü kaldırmış, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarda, görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu hükme bağlanmıştır (HMK.m.2/1). Kanunda bu konuda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, mirasta adi istihkak isteğine ilişkin davalarda davanın değerine bakılmaksızın Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması zorunludur....

      Davacı vekili dosyaya sunduğu 24.06.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı açtıkları tapu iptali ve tescil davasını tam ıslah ederek davayı mirasta denkleştirme, olmadığı taktirde tenkis davası olarak devam edilmesini, murisin yapmış olduğu kazandırma nedeni ile müvekkilinin saklı payı zedelendiğinden, saklı payını ihlâl edilen kısmın müvekkiline verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediklerini, davanın usul ve esasa aykırı olduğunu, hak düşürücü süre nedeniyle dosyanın zamanaşımına uğradığını, davacının talebinin hukuka aykırı olduğunu savunmuş, davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

        Buna mukabil sigortacı, denkleştirme talebinin hakkaniyete uygun olmadığını veya bedelin indirilmesi gerektiğini ispat yükü altındadır....

          Dava, acentelik sözleşmesinden kaynaklanan denkleştirme tazminatı talebine ilişkin alacak davasıdır. Sigorta alanında uzman bilirkişi ..., sözleşmeler alanında uzman bilirkişi ... ve mali müşavir bilirkişi ...'...

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/1216 Esas KARAR NO : 2022/793 DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 10/11/2016 KARAR TARİHİ : 05/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasında---- tarihinde ---sözleşmesi yapıldığını, davacının yetki bölgesinde davalı tarafından satılan ürünlerden %10 komisyon alacağını, davalı tarafın ---- ------ sözleşme gereği %10 komisyonu davacı şirkette ödemediğini ve taraflar arasında yapılan sözleşmeyi ihlal ettiğini,----------olduğunu ayrıca davacı şirketin sözleşme süresi boyunca sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirdiğini neticesinde davalı --------- içinde tanınır olması ve müşteri çevresi edinmesini sağladığını, ---- tazminatı olarak -----------davalı taraftan tahsil edilmesini talep ettiklerini, netice-i talep; dava konusu alacak------ tam olarak belirlenmesinin...

              acente lehine hükmedilecek denkleştirme tazminatı tutarının üst sınır olan 35.496,40TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir....

                DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, Mahkememizin 2018/668 E dosyasında bir kısım talepler yönünden kısmi alacak davası, bir kısım talepler yönünden belirsiz alacak davası, bir kısım talepler yönünden ise tam alacak davası şeklinde açılmış, davada belirsiz alacak olarak talep edilen şimdilik 500,00 TL denkleştirme tazminatına ilişkin istem, yargılama sırasında görülen lüzum üzerine ve usul ekonomisi ilkesi de gözetilerek, Mahkememizin 09/09/2021 tarihli ara kararıyla anılan dava dosyasından tefrik edilerek 2021/629 Esasa kaydedilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu