Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bulunan bu ham alacak üzerinden, acentenin denkleştirme alacağını peşin olarak alacağı düşünülerek, faiz indirimi yapılır ve birinci aşamadaki ham alacak bulunur. İkinci aşamada hakkaniyet denetimi yapılır. Bu aşamada üst sınır dikkate alınmaz. Somut olayın özelliklerine göre, hakkaniyet ilkesi gereğince alacak tutarında indirim veya artırım yapılabilir. Örneğin, müvekkilin markasının tanınmışlığı yeni müşteri çevresinin oluşumunda etkili olmuşsa, alacak miktarından uygun bir oranda indirim yapılmalıdır. Acente olağanüstü çaba göstermiş, önemli reklam ve tanıtım çalışmaları yapmışsa alacak miktarı hakkaniyet gereği artırılabilir. Hakkaniyet ölçüsü de uygulanarak, acentenin denkleştirme alacağı hesaplanmış olur. Üçüncü aşamada, hesaplanan denkleştirme alacağının, yasal üst sınırı aşıp aşmadığı denetlenir. Eğer üst sınırın altındaysa hesaplanan alacağa aynen hükmedilir; üst sınırı aşıyorsa, alacak tutarı üst sınıra indirilerek hüküm altına alınır....

    Davalılar ... ve ... vekili; davalıların murisinin 17.08.2009 tarihinde öldüğünü, ölmeden önce davalı borçlunun borçları nedeniyle dört taşınmaz satıp nakit para da vermek suretiyle borçlunun borçlarını ödediğini, borçlunun satılan dört taşınmaz ve nakit parayı terekeye iade etmediğini, bu nedenle mirasta denkleştirme yapılmak amacıya 12.06.2014 tarihli miras taksim sözleşmesinin 01.02.2013 tarihli satış işleminin yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili; takip konusu alacağın gerçek bir alacak olmadığını, davacının alacağın kaynağını açıklaması gerektiğini, dava konusu taşınmazlarda borçludan davalı ...'ye intikal eden hisse bulunmadığını, Mahmut Sami'nin babasından intikal eden 1/4 miras hissesini aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava, mirasta iade mümkün olmaması halinde tenkis istemine ilişkin olup, dava reddedilmiş ve davacı tarafça temyiz edilmiştir.Taraflar arasında öncelikle mirasta iade isteminin değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,15.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Talep terekedeki alt soyun denkleştirilmesi isteğine ilişkindir.İş bu talepde TMK 669- 675 maddelerinde düzenlenmektedir İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, mirasta denkleştirme hukuksal nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "4721 sayılı TMK'nın "Miras Hukuku" (TMK 3. Kitap) hükümlerinden kaynaklanan ve diğer dairelerin görevine girmeyen davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar" karşı istinaf inceleme görevinin 6. Hukuk Dairesi'ne ait olduğunun belirlendiği, bu sebeple dairemizin istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı kanaatiyle dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine, belirtilen dairece de daha önce görevsizlik kararı verilerek dosyanın dairemize gönderilmiş olması nedeniyle dosyanın görevli dairenin belirlenmesi için Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

        Maddesi uyarınca mirasta denkleştirme kuralına göre terekeye iadesine, denkleştirme talebinin kabul görmemesi durumunda, murisin taşınmaz satışından elde ettiği para ile davalılardan T5 taşınmaz satın almış olması nedeniyle bu işlemin gizli bağış niteliği taşımasından tenkisine karar verilmesini talep etmiştir....

        Bulunan bu ham alacak üzerinden, acentenin denkleştirme alacağını peşin olarak alacağı düşünülerek, faiz indirimi yapılır ve birinci aşamadaki ham alacak bulunur. İkinci aşamada hakkaniyet denetimi yapılır. Bu aşamada üst sınır dikkate alınmaz. Somut olayın özelliklerine göre, hakkaniyet ilkesi gereğince alacak tutarında indirim veya artırım yapılabilir. Örneğin, müvekkilin markasının tanınmışlığı yeni müşteri çevresinin oluşumunda etkili olmuşsa, alacak miktarından uygun bir oranda indirim yapılmalıdır. Acente olağanüstü çaba göstermiş, önemli reklam ve tanıtım çalışmaları yapmışsa alacak miktarı hakkaniyet gereği artırılabilir. Hakkaniyet ölçüsü de uygulanarak, acentenin denkleştirme alacağı hesaplanmış olur. Üçüncü aşamada, hesaplanan denkleştirme alacağının, yasal üst sınırı aşıp aşmadığı denetlenir. Eğer üst sınırın altındaysa hesaplanan alacağa aynen hükmedilir; üst sınırı aşıyorsa, alacak tutarı üst sınıra indirilerek hüküm altına alınır....

          Somut olayda; dava terekenin tespiti talebiyle açılmışsa da davacı 22.02.2016 tarihli dilekçesiyle talebini mirasta iade davası olarak ıslah etmiştir. HMK'nın 2. maddesi uyarınca mirasta iade davasına bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken ıslah dilekçesi dikkate alınmadan ıslah öncesi taleple ilgili yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Mahkemece, mirasta paylaştırmanın söz konusu olduğu gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar Dairece ‘’...Hâl böyle olunca, miras bırakan ...'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MİRASÇILIK BELGESİNİN İPTALİ YRG.GELİŞ TARİHİ:22.03.2012 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, öncelikle mirasta iade bunun mümkün olmaması halinde tenkis isteğine ilişkin olup, mahkemece mirasta iade konusunda bir irdeleme yapılmamıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 2.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ne var ki, anılan Dairece daha önce görevsizlik kararı verilmiş olduğundan Daireler arasında temyiz incelemesi yönünden ortaya çıkan uyuşmazlığın Hukuk Başkanlar Kurulunca giderilmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına, 27.6.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Acentenin denkleştirme istemini ileri sürmesi bir irade beyanıyla gerçekleşecek olup bu beyanda bulunulmaması halinde acenteTTK 122.madde de doğan hakkını kaybetmektedir.Dolayısıyla denkleştirme miktarı kadar alacak hakkı kazanmanın ön koşulu , irade beyanının yöneltilmesidir.Bu kurgu göstermektedir ki denkleştirme istemi hakkı tipik bir bağımlı ve kurucu yenilik doğuran haktır.Yenilik doğuran haklar için öngörülen süreler hak düşürücü süre niteliğindedir.(Burak Sak-Denkleştirme İstemi Sorunları, Yüksek Lisans tezi s.181) Taraflar arasındaki acentelik sözleşmesi Beyoğlu ... Noterliği'nin 29/12/2017 tarihli fesihname/azilname ile sonlandırıldığı, davanın ise 09/04/2020 tarihinde açıldığı 1 yıllık hak düşürücü süre içinde denkleştirme isteminin ileri sürülmediği anlaşılmakla davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin kararda isabetsizlik yoktur.Davacı vekilinin hak düşürücü süre öngörülmediğine ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu