Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

un mirası (20) pay kabul edilerek; (5) payının murisin eşi ...'a, (3) payının murisin kızı ...'a, (3) payının murisin oğlu ...'a, (3) payının murisin kızı ...'a, (3) payının murisin kızı ...'a, (3) Payının murisin oğlu ...'a aidiyetine, ...'un murisleri olan babaları ...'un mirasını reddetmeleri hususunun terekenin paylaşımı sırasında gözönünde bulundurulmasına karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili, mirasçılık belgesinde mirası reddedenlerin miras paylarının davacı mirasçıya intikal şeklinin kararda gösterilmesi gerektiği belirterek temyiz etmiştir. Mirasçılık belgesi verilmesi hususu Türk Medeni Kanunu'nun 598. maddesinde düzenlenmiştir. Mirasçılık belgesi, aksi ispat edilinceye kadar adına düzenlenmiş bulunan kişi ve kişilerin mirasçılığı lehine bir karine oluşturur. Bu belge; muris mirasçıları arasındaki irs (soy) ilişkisini göstermesi yanında mirasın (terekenin) mirasçılara intikalini de sağlayıcı bir işleve sahiptir....

    vekili, boşanma dava dilekçesi ile birlikte evlilik birliği içinde davalı erkek adına bir adet taşınmaz satın alındığını, bu taşınmaz alımında davacının evlenmeden önce edindiği taşınmazın satımından gelen para ile düğünde takılan altınların satımından gelen para ve banka kredisi kullanıldığını açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 60.000,00 TL değer artış payının davalıdan faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir. 27.08.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda 17.965,50 TL katılma alacağı ve 109.851,00 TL değer artış payı alacağı toplam 127.816,50 TL olarak taleplerini açıklamıştır. Davalı asıl ..., usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen cevap vermemiş, birinci celse verdiği beyanda babasına ait taşınmazın satımından gelen 60.000,00 TL, bankadan çekilen kredi ve davacı kadının kendine ait evin 1/2 hissesinin satımından gelen paralar kullanılarak davaya konu evin alındığını savunmuştur....

      Mahkemece, miras payının devrine ilişkin sözleşmenin yapıldığı tarih itibariyle miras bırakan ......’nın sağ olduğu ve muvafakatı bulunmadığı gerekçesiyle adı geçenden intikal eden 1958 ve 1980 parsellere ilişkin davanın reddine; miras bırakan ......’dan intikal eden parseller yönünden davanın kanıtlandığı gerekçesiyle 120, 216, 488, 2014, 2018 ve 2022 parsellere ilişkin davanın kabulü ile miras bırakan üzerindeki tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesi üzerine; hükmün kabule ilişkin bölümü, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        ün miras payının intikal şeklinin kararda gösterilmesi gerekir. Bu hüküm karşısında, mirası reddeden mirasçı ..., muris ...'den önce ölmüş gibi değerlendirileceğinden, miras payı eşi ve çocuklarına geçmiş olacaktır. Bu durumda mahkemece, ret durumu yokmuş gibi yasal mirasçılar ve miras payları gösterildikten ve mirası reddeden mirasçı işaret edildikten sonra, mirası reddeden mirasçı gözönüne alınarak "yasal mirasçı ...'ün mirası ret durumu nedeniyle muris ...'ün yasal mirasçısı sıfatını kaybetmiş olduğu ve bunun miras payının eşi ve çocuklarına intikal etmiş olduğunun; böylece muris ...'ün mirasının tamamının (12) pay kabul edilerek (4) payının .......'e, (2) payının ....'e, (2) payının ......'e, (1) payının ...............'e, (3) payının ...'e intikal edeceğinin belirtilmesine" şeklinde karar oluşturulması gerekir. Bu itibarla mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....

          Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirilecek olursa; davacının Emirdağ Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2005/187 E. sayılı dosyası üzerinden vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davası açtığı, en geç dava açtığı tarihte davalı ile davacı arasındaki vekalet sözleşmesinin sona erdiğinin kabulü gerektiği, bu tarih itibariyle vekilin hesap verme borcunun sonra erdiği, TBK m.147 uyarınca vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacakların 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemi ile mahkememize açılan davanın tarihinin 08/09/2020 olduğu, dava tarihi itibariyle 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, zamanaşımının bir itiraz değil defi olduğu, süresi içerisinde sunulan cevap dilekçesi ile zamanaşımı itirazında bulunulduğu, işbu davanın konusunun vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğu, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal sebebine dayalı dava olmadığı, bu nedenle 5...

          Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın velayet hakkının kötüye kullanılması ile miras payının devrinden kaynaklanan tapu iptali ve tescili davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, dava açıldığı tarihte velayet altında bulunan davacı ... ...'in artık velayet altında bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Davacı ... ..., mirasbırakan annesi ...’dan intikal eden taşınmazdaki kendisine ait miras payının ergin olmadığı dönemde, murisin eşi (babası) ... tarafından 20.05.2007 tarihinde “velayeten” davalı ...'a “satış” suretiyle temlik edildiğini,babası ...’nin taşınmazdaki kendisine ait miras payını davalı ...'a temlik etmekle velayet görevini kötüye kullandığını ileri sürerek davalı üzerindeki tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı, ... çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişisi raporuna ekli haritada (A) harfi ile gösterilen kısmın 10/40 payının ..., 3/40 payının ..., 3/40 payının ..., 3/40 payının ..., 3/40 payının ..., 3/40 payının ..., 3/40 payının ..., 3/40 payının ..., 3/40 payının ..., 3/40 payının ..., 3/40 payının ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              . 3- Dosya kapsamına göre çekişmeli Aydın İli, Sultanhisar İlçesi, Kavaklı Mahallesi, 31.150 m2 yüzölçümlü, tarla vasıflı taşınmazın 3/32 payının aralarında iştirakli olmak üzere davalı T4 (417,19 m2), ölen mirasçı davalı Hamide eşi Mehmet Kılınç (208,59 m2), davacı T1 (2.294,53 m2) adlarına; 3/32 payının davalı T3, 3/32 payının ölen mirasçı davalı Hamide eşi Mehmet Kılınç, 23/32 payının davacı T1 adına kayıtlı olduğu; Dava konusu 2195 parsel sayılı taşınmazın, ilk olarak 25/05/1984 tarihinde açılan ve Yargıtay 7....

              Hal böyle olunca mahkemece davanın kabulüne karar verildiğine göre dava dilekçesindeki isteme göre ...’ın miras payının yine kendisi adına, geri kalan payların ise davacı ... adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı ...’ın temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde davalıya iadesine, 19.12.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

                Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava konusu 1055 parsel sayılı taşınmazın dava tarihi itibari ile belirlenen rayiç değeri içerisinde tüm ... mirasçıları arasında paylaştırılmasında davacının miras payının da bulunduğu gözetilerek bu konuda bilirkişiden ek rapor alınarak davacının miras payına isabet eden miktar düşüldükten sonra bakiye bedelin miras payları oranında davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu