Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, B: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146)....
Hukuk Dairesi'nin karar düzeltme yoluyla yapılan başvuru üzerine vermiş olduğu 2020/917- 3079 E-K sayılı ilamlarında da ayrıntılarıyla açıklandığı üzere; takibin ve itirazın iptali davasının, menfi tespit davasının kesinleşmeden önce açıldığı gözetildiğinde, davacının takip başlatmakta ve itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının bulunduğu kuşkusuzdur. Menfi tespit davasının itirazın iptâli davasından sonra açılması halinde, itirazın iptâli davasında borçlunun borçlu bulunup bulunmadığı zorunlu olarak inceleneceğinden bu halde borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı kabul edilmekle birlikte, menfi tespit davası icra takibinden önce ya da sonra açılmış olsa dahi, icra takibine yapılan itiraz üzerine duran takibe devam edilebilmesi ve alacaklının cebri icra işlemlerini sürdürebilmesi için itirazın iptâli ya da alacak davası açması zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 14.7.2004 tarih, 5219 sayılı kanunla değişik 427.maddesi ve 5219 sayılı Kanunla değişik 427.maddesi ve 5236 sayılı Kanunun 19.maddesi ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa eklenen Ek madde 4 uyarınca yeniden değerleme oranına göre ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2.3.2005 tarih ve 9-82 esas ve 126 karar sayılı ilamı uyarınca temyiz konusu alacak hüküm tarihinde 1.820....
DAVA : Menfi Tespit KARAR : Dava konusu uyuşmazlık; bankacılık işleminden kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkindir. Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 21/06/2019 tarih ve 678 sayılı kararı gereğince; "5411 sayılı Bankacılık Kanunu ve Banka ve finans kuruluşlarından kullandırılan genel veya ticari kredi sözleşmelerinden kaynaklanan itirazın iptali, menfi tespit ve alacak davaları sonucu verilen hüküm ve kararların", istinaf incelemesinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerektiğinden Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, Dava dosyasının Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 12/05/2021 tarihinde, oybirliği ile karar verildi. Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarih : 20/05/2021 .......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili için yapılan icra takibi nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 21.07.2004 tarih, 5219 sayılı kanunla değişik 427.maddesi ve 5236 sayılı kanunun 19.maddesi ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa eklenen Ek madde 4 uyarınca yeniden değerleme oranına göre ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 02.03.2005 tarih ve 9-82 esas ve 126 karar sayılı ilamı uyarınca temyiz konusu alacak hüküm tarihinde 1.690....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, menfi tespit istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, icra takibine dayanak senetteki imzanın sahte olduğu iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, menfi tespit davasının ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine, 600.00 TL. icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya dava tarihi itibariyle 3.217,85 TL asıl alacak ve 5,63 TL işlemiş faiz borcu bulunduğunun tespitine, asıl alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava; atık su abonesinin davalı kuruma karşı açtığı menfi tespit istemine ilişkin olup, talep yargılama sırasında istirdat istemine dönüşmüştür. Bir hukuki ilişkinin mevcut olduğunun tespiti için açılan davaya, müspet (olumlu) tespit davası denir. Bu dava, davacının varlığını iddia ettiği hukuki ilişkinin, davalı tarafından inkar edilmesi halinde açılır. Davalı tarafından varlığı iddia edilen bir hukuki ilişkinin mevcut olmadığının (yok olduğunun) tespiti için açılan davaya ise, menfi (olumsuz) tespit davası denilir. Somut olayda; davacı taraf davalıya borçlu olunmadığının tespitini talep etmiştir....
.-2015/392 K.sayılı ilamına dayalı olarak 39.794,75 TL alacak üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İtiraz eden vekili, müvekkilinin yerleşim yeri ..... Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, talep dayanağı menfi tespit davasına ilişkin mahkeme ilamının kesinleşmediğini, kesinleşmemiş menfi tespit davası ve menfi tespitten istirdata dönüşen mahkeme ilamları için yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre ihtiyati haciz kararı alınamayacağını, menfi tespit davasında verilen kararın kesinleşmeden icra takibine dahi konulamayacağını, İİK'nın 257. maddesindeki koşulların oluşmadığını, müvekkili hakkında mal kaçırma şüphesinin bulunmadığını ileri sürerek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir. Talep eden vekili, talep konusu mahkeme ilamının İİK'nın 72/7. maddesi hükmü uyarınca ödeme sonucunda takip sonrası açılmış bir istirdat davası olduğunu, bu durumda ilamın alacak hükmünde olduğunu ileri sürerek, itirazın reddine karar verilmesini istemiştir....
Tespit davaları ve bu arada menfi tespit davasında ise davanın açılmasında bir hukuki yararın varlığı koşulu aranır. Davacı menfi tespit davasında davayı açmakta hukuki yararı bulunduğunu bildirmek, bunu açıklamak ve gerekirse ispat etmek zorundadır. Hukuki yarar menfi tespit davasında bir dava şartıdır. Borçlu maddi hukuk bakımından ödemekle yükümlü olmadığı bir alacak talebiyle karşılamışsa hukuki yararın bulunduğu kabul edilir. Davacı borçlunun hukuki durumunun tehlikede olması, tereddüt içinde olması halinde menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Borçlu ödeme emrine itiraz edebileceği dönemde önünde 2 yol vardır. -ödeme emrine itiraz etmek, - menfi tespit davası açmak, - veya her iki yola birlikte başvurmak, Alacaklının takibinde hiç belgeye dayanmaması veya dayandığı belgenin 68.maddesindeki belgelerden olmaması halinde borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoktur....