Davacı vekilinin istinaf itirazında belirttiği itirazı belirsiz alacak olarak açılan davada uygulanacağından bu hususa dayanan istinaf itirazı yerinde görülmemiştir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/3584 E. - 2018/12064 K. sayılı kararı). Karayolları Trafik Kanunu'nda manevi tazminat konusunda özel bir düzenleme yapılmadığından trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat talep edilmesi halinde TBK'da manevi tazminata ilişkin hükümler uygulanacaktır. TBK'nın "manevi tazminat" başlıklı 56/1.maddesine göre, "Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. " Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır....
ekonomik sosyal ve gelir durumlarına, kusur durumlarına, uğranılan manevi eza, ızdırap vs gibi bir çok ve kısmen soyut nitelikteki verilere ve değerlendirmelere göre hakimin taktiriyle miktarı belirlenen bir tazminat-alacak niteliğinde olması nedeniyle manevi tazminat talebi yönünden İİK 257 md. gereğince ihtiyati haczin kabulü için aranan gerekli ve yeterli koşulları bulunmadığından manevi tazminat miktarı yönünden istenen ihtiyati haciz talebinin reddine dair karar verildiği anlaşılmıştır....
Davalı, davacının hesabından kesilen miktarın kendisine iade edildiğini, bir zararının bulunmadığını, manevi tazminat koşullarının da bulunmadığını, savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, 3.000 Tl. manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı banka tarafından haksız faiz borcunun ödenmesi konusunda ihtarname çekilerek itibarının zedelendiğini ileri sürerek, manevi tazminat talep etmiştir. Borçlar Kanunu'nun haksız eylem faslında düzenlenen 49 maddesi, aynı kanunun 98/2 maddesi yollaması ile sözleşmeye aykırı davranışlarda da uygulanmaktadır. Ne var ki, anılan madde hükmüne göre manevi tazminat isteğinin kabul edilebilmesi için, diğer koşulların yanında kişilik haklarına hukuka aykırı, haksız bir saldırının varlığı da şarttır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesi nedeniyle alacak ve kişilik hakkının zedelenmesi nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olup; mahkemece davanın alacak talebi yönünden kısmen kabulüne, manevi tazminat talebinin ise reddine dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Davacı taraflara arasında eser sözleşmesi bulunduğunu, işin gereği gibi yapılmadığını, eksik ve ayıplar bulunduğunu belirterek, iş bedeli olarak ödenen...
A.Ş'nin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, . 2-Davacının, 31.03.2008 tarihinde iş kazası sonucu % 20 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı olayda davacının % 25, davalı işverenlerin % 75 oranında kusurlu olduğu maddi tazminat tayini ile diğer yönlerin bozma dışı kalarak kesinleştiği davacının manevi tazminatının fazla takdirine dair uyulan bozma kararı gereğince yazılı manevi tazminata karar verilmiş , hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davalı vekili temyiz dilekçesinde davalı şirketler tarafından 30.06.2010 tarihli "ibraname" ile davacı için toplam 77.505.00-TL. maddi ve manevi, tazminat ödendiğini beyan etmiştir. Birçok Yargıtay kararında vurgulandığı üzere, alacaklının alacak hakkından vazgeçmesini ve bu surette borçlunun borçtan kurtulmasını kapsayan akde "ibra" denir. İbra alacağın tasfiyesini içeren tasarrufi bir sözleşmedir....
Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir....
gibi manevi tazminat miktarını belirleyen unsurların dikkate alınmadığını, -Emsal dosyalardaki benzer tarihler ve kusur oranları dikkate alındığında ısrarla emsal dosyalardan düşük manevi tazminata hükmedilmesinin; hayatın olağan akışına, hakkaniyete ve bölge adliye mahkemelerinin kararlarına açıkça aykırı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur....
III- MAHKEME KARARI: A-İLK DERECE MAHKEME KARARI İlk derece mahkemesince; “Davacı tarafça davalı taraf aleyhine açılan davanın Kısmen Kabulü İle Kısmen Reddine, A-) 1-Davacı tarafın maddi tazminat talebinin kabulü ile 260.900,00 TL' nin olay tarihinden (05/08/2004) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 2-Davacı tarafın manevi tazminat talebinin reddine,” karar verilmiştir....
Davacının manevi tazminat talebi açısından davaya konu olan olayda; manevi tazminat miktarı tümü ile ilk derece mahkemesi tarafından toplanılacak deliller ve yapılacak yargılama sonucunda takdir hakkı da kullanılmak suretiyle tespit edileceğinden bu aşamada, manevi tazminat olarak talep edilen miktar yönünden somut bir miktar belirlenmesinin mümkün olmadığı ve dolayısı ile ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Bu haliyle, manevi tazminat bakımından ihtiyati haciz talebinin reddine dair ilk derece mahkemesinin ara kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı tarafın istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353- 1- b-1. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davacı vekilince manevi tazminat davası için dava açılırken hiçbir dava değeri bildirilmediği ve peşin harç da yatırılmadığı, bu nedenle ne belirsiz alacak davası ne de kısmi dava olarak usulüne uygun açılmış bir manevi tazminat davası bulunmadığı, davacı vekilinin talep artırım/ıslah dilekçesinde dava değeri bildirip ıslah harcı yatırdığı davalı sürücü ve işletenden manevi tazminat talebi, ıslah dilekçesiyle davaya talep ekleme niteliğinde olduğundan, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde ve bu nedenle davalılar yararına yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde bulunmamıştır. (Yargıtay 17. H.D. 2016/14192 E-2019/6322 K sayılı emsal ilamı da aynı yöndedir.)...