Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 27/10/2020 NUMARASI : 2019/468 ESAS, 2020/333 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : Kayseri 1....

Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Diyarbakır 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, görevli ve yetkili mahkemenin Diyarbakır Nöbetçi Tüketici Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Diyarbakır 2. Tüketici Mahkemesi ise, davacının 6502 sayılı Kanunda tanımlanan satıcı vasfına sahip olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Dava tarihinden önce, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2. maddesi uyarınca "her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar" bu kanun kapsamındadır....

    Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satın alınan malın ayıplı olmasından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul 5. Tüketici Mahkemesi, davacının davalılardan satın almış olduğu aracın kamyonet olduğu, bu nedenle 6502 sayılı Kanun kapsamında tüketici işleminden söz etmenin mümkün bulunmadığı belirtilerek görevsizlik kararı vermiştir. İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, dava konusu aracın ......

      Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan değer azalmasının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, ilk olarak verilen davanın kabulüne yönelik kararın davalıların temyizi üzerine Dairemizin 25.06.2015 Tarih 2014/28857 Esas 2015/21725 Karar sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyulmasından sonra bozma ilamında yeni bir heyetten rapor alınması gerektiği belirtilmesine rağmen bozma öncesi hükme esas alınan raporu düzenleyen heyetten ek rapor alınmış, alınan ek raporda bozma ilamında değer azalmasının tespiti için uygulanması gereken nisbi metod yöntemine aykırı olarak dava konusu taşınmazın ''keşif tarihi itibariyle'' ayıplı ve ayıpsız değeri belirlenerek hesaplama yapılmıştır....

        Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde,davalının dava tarihinde yürürlükte bulunan BK 207/son md. uyarınca zamanaşımı süresinden istifade edemeyeceği,davalıların aracın 2. el satış bedelinin düşük olmasından dolayı herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava ayıplı araç nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Bilirkişiler tarafından mahkemeye sunulan 30.11.2012 havale tarihli raporda araçtaki imalat hatasından kaynaklanan gizli ayıp dolayısıyla meydana gelmiş olan değer kaybının 5.000 Euro olduğu bildirilmiştir. Bilirkişiler tarafından verilen sonraki ek raporlarında aracın takdir edilen değerinin çok altında satılmış olmasından dolayı davalıların sorumlu olmayacağını bildirmiş, mahkemede davanın reddine karar vermiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki malın ayıplı olmasından kaynaklanan bedel indirimi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalının inşa ettiği ... Konutlarından satın aldığı dairenin 2008 yılı kasım ayında teslim edildiğini, teslim edilen dairede çeşitli ayıplar olduğunu, .... TSHH'ne yaptığı şikayetin haklı bulunarak %5 ayıp oranına tekabül eden 4.577,05 TL alacaklı olduğuna karar verildiğini; ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek belirlenen %5 ayıp oranına tekabül eden 4.577,05 TL'nin veya dairedeki eksikliklerin belirlenerek bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir....

            Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun çerçevesinde ayıplı maldan kaynaklanan seçimlik hakların kullanılmasında hakkaniyet ve karşılıklı menfaat dengesi ilkeleri gözetilerek tüketicinin talebinden ve tercihinden farklı yönde karar verilmesinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 4077 sayılı yasanın 4. maddesinde ayıplı mal tarif edildikten sonra tüketicinin haklarını, a- bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, b- malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi, c- ayıp oranında bedel indirimi, d- ücretsiz onarım isteme olarak saymıştır. Yasa metninden de açıkça anlaşılacağı üzere tüketici bu haklarından dilediğini tercih edebilecektir. Bir başka ifadeyle tercih hakkı mahkemeye değil tüketiciye verilmiş, bu tercih hakkının kullanılmasında malın ayıplı olmasından başka ayıbın azlığı, küçüklüğü veya çokluğu şeklinde bir ölçüt getirilmemiştir....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/06/2022 NUMARASI : 2021/171 ESAS - 2022/107 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : Davacı tarafça davalı taraf aleyhine açılan dava sonucu verilen yukarıda tarih ve numarası yazılı kararına karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Samsun, Çarşamba, Kirazlıkçay, 169 Ada 800 Parsel, 9 Bağımsız Bölüm numaralı taşınmazı 24/08/2016 tarihinde 9321 yevmiye numaralı satış sözleşmesi ile davalıdan satın aldığını, ancak eve yerleştikten sonra taşınmazdaki gizli ayıpların ortaya çıktığını, çatının sızdırması nedeniyle evinin su aldığını, müvekkiline ait eşyaların zarar gördüğünü, dış cephenin uygun yapılmaması nedeniyle yağmur suyunun duvardan içeriye sızdığını, asansör yalıtımının yapılmadığını, asansör sesinin evden aşırı duyulduğunu, davalı ile yapılan görüşme neticesinde...

              Davalı vekili, davacının müvekkiline sattığı madenin aralarındaki anlaşmaya aykırı olarak istenilen değerlerde olmadığını ve ayıplı olduğunu, malın ayıplı haline karşılık gelen bedelin davacıya ödendiğini, aralarındaki mail yazışmalarına göre ayıbı süresinde bildirdiklerini savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre, davalının davacıdan satın aldığı malın (maden) aralarındaki sözlü anlaşmaya aykırı olarak istenilen değerde olmadığı, davalının davacıya yapmış olduğu ödemelerin teslim edilen düşük oranlı madenlere ilişkin ayıplı malların değerini karşıladığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 17/01/2011 tarihinde davalıdan “0 km” araç satın aldığını, aracın kullanırken devamlı ön aksamından rahatsız edici düzeyde ses geldiğini servise gitmesine rağmen sorunun devam ettiğini ve aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek aracın yenisi ile değiştirilmesini mümkün olmaz ise araç bedelinin faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu