Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki malın ayıplı olmasından kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı.... avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı... Mobilyadan 2009 yılı Mayıs ayında 9.300 TL ödeyerek mobilya satın aldığını, diğer davalınında sözkonusu ürünlerin imalatçısı olduğunu, ürünlerde bir süre sonra boya atmaları, kulplarda kopmalar, ağarmalar, ayrılmalar meydana geldiğini, ürün ayıplı olduğundan ödediği satış bedelinin iadesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/429 Esas KARAR NO : 2021/696 DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 23/09/2020 KARAR TARİHİ : 08/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan klima aldığını, aldığa ürüne 1 yıl garanti verildiğini ancak 1 yıl dolmadan ürünün bozulduğunu belirtmiş davanın kabulü ile ücretsiz oranım veya misliyle değişim kararı verilmesini talep etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Davaya konu klimanın bulunduğu yere talimat yazılmış, alınan bilirkişi raporuna göre makinedeki arızanın kullanım kaynaklı olamayacağı makinenin ayıplı olduğu bildirilmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe Eldeki dava satıcının ayıptan sorumluluğuna ilişkin seçimlik hakların ifasına ilişkin davadır. Davacı vekili malın ayıplı olduğunu öne sürmüş davalı cevap vermemiştir....

      Maddesinin ilk fıkrası ayıplı ifayı, öncelikle sözleşmeye aykırı olarak yapılmış ifa olarak tanımlamaktadır. Fıkraya göre, ayıplı mal tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle, sözleşmeye aykırı olan mal olarak tanımlanmaktadır. Tarafların açıkça belirledikleri hususların sözleşmenin içeriğini oluşturacağı aşikardır. Ayrıca aynı fıkra hükmü, bir malın objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması halinde de ayıplı olacağını düzenlemektedir. Burada da kanun koyucu bir malın objektif olarak sahip olması gereken asgari özellikleri taşıması gerektiğini taraflar arasında zımnen kararlaştırılmış kabul etmektedir. 6502 sayılı Yasa'nın 8. Maddenin 2. fıkrasında; bir malın ayıplı olup olmadığının tespiti hususunda kullanılabilecek bir takım kriterlere yer verilmektedir....

      Davalılar vekili, davacının Finansal Kiralama Sözleşmesinin 17. maddesi gereği dava konusu makinenin malikinin finansal kiralama şirketi olduğunu, davacının anılan Sözleşmenin 13. maddesi gereği kiralanan malın sadece zilyedi olduğunu, davacının mülkiyet hakkına dayanarak malın bedelini talep edemeyeceğini, davacının bu sebeple aktif dava ehliyetinin olmadığını, müvekkili davalı şirketlerden ...nin davacı ile herhangi bir sözleşme imzalamadığından husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, diğer davalı şirket yönünden ise davacının kiraladığı malın sadece servis hizmetini sunduğundan kendisine ancak servis hizmetlerinden doğan uyuşmazlığın yöneltilebileceğini, müvekkili şirketin alım satımdan kaynaklanan bir sorumluluğu bulunmadığından bu davalı yönünden de husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davacı şirketin makineyi kiralamadan önce müvekkili ...'...

        Görüldüğü üzere davalı müşteri, aracın ayıplı olmasından veya iade edilmesinden kaynaklanan her türlü zararı gidermekle sözleşme gereği yükümlüdür. Bu itibarla, satış esnasında ekspertiz yapıldığı, aracın ayıplı olmasında kusurun bulunmadığı gibi davalı savunmalarına mahkememizce itibar edilmemiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Malın ayıplı olmasından kaynaklanan zararın istemine ilişkin olarak açılan davada Ankara 25. Asliye Hukuk ve Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemeleri’nce ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemeleri’nin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesi’nin yargı çevresinde kalan Mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri Hukuk Dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan Adlî Yargı İlk Derece Hukuk Mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir. Ankara 25....

            Tüketici Finansmanı A.Ş. arasında yapılan 15.07.2006 tarihli tüketici kredisi sözleşmesi ile taksitli olarak ödendiği, alınan bilirkişi raporu gereğince, satın alındığı tarihten itibaren motosikletin 1 yıl içerisinde farklı arızalardan dolayı 8 kez servise götürüldüğü, halen de kısmen mevcut olan bu arızaların kullanım hatasından kaynak-lanmayıp, gizli ayıp niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. 4822 sayılı Kanunla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un ayıplı mal ile ilgili 4. maddesinin 3. fıkrasında, "İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10. maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz....

              Davanın haksız ve kötüniyetle açıldığının ortada olduğunu, esasa ilişkin olarak da dava konusu ---- ayıplı olmadığını, alıcının veya iş sahibinin ürünü muayene etmesi ve bir ayıbın ortaya çıkması halinde bunu ---verene ihbar etmesi gerektiğini ancak müvekkili şirkete usulüne uygun hiçbir bildirim yapılmadığı gibi makinenin satılmış olduğunu , davacının --- sözleşmesinden faydalanmasının söz konusu olmadığını, zira davacı makinenin kendisinden kaynaklanan bir kusur olmayıp tamamen kullanıcı hatasından dolayı ----- meydana geldiğini savunarak davanın öncelikle usulden reddi, aksi halde esastan reddine karar verilmesini istemiştir. İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle ayıplı satılan malın ayıplı olmasından kaynaklı tazminata hükmedilmesine ilişkindir. Dava ilk olarak Mahkememizin----. Sayılı olarak açılmış, yapılan inceleme sonunda ------- tarihli karar ile "HMK. Nun 114/1-g mad....

                Nisan 2011 tarihli değişik 14. maddesinde de “... tüketicinin onarım hakkını kullanılmasına rağmen malın tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren, garanti süresi içinde kalmak kaydıyla bir yıl içerisinde en az dört defa veya imalatçı-üretici ve/veya ithalatçı tarafından belirlenen garanti süresi içerisinde altı defa arızalanmasının yanısıra bu arızaların maldan yararlanamamayı sürekli kılması durumunda tüketicinin malın ücretsiz olarak değiştirilmesini talep edebileceği” hükmü mevcuttur. Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi davaya konu ürünün 14.08.2013 tarihinde ürünün sağ menteşe kısmının kalkmış durumda olmasından ve ses gelmesi sebebiyle, 03.09.2013 ve 17.09.2013 tarihlerinde touchpad arızasından, olmak üzere bir yılda üç defa servise gittiği anlaşılmıştır....

                  Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; davacı kooperatifin inşa ettiği bina için imal edilen kapıların ayıplı olmasından kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, eser sözleşmesi kapsamında olmakla hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 15. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu