"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: - KARAR - Davacı vekili, müvekkiline ait New Holland marka TC 5070 tipi biçer döverin boyasının kendiliğinden soyulması nedeniyle değiştirilmesine karar verilmesi, olmadığı takdirde de malın ayıplı olması nedeniyle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, meydana gelen zarar bedeli olan 20.000 Euro tazminat ödenmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ......
Malın ayıplı olması halinde taraflara ait hak ve yükümlülüklerin nelerden ibaret olduğu, 4822 sayılı Kanun'la değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4.maddesinde düzenlenmiş; ayıbın gizli ya da açık olması halleri için ayrı ihbar süreleri getirilmiş; hatta ayıbın ağır kusur veya hile ile gizlenmesi halinde zamanaşımı süresinden yararlanılamayacağı, açıkça ifade edilmiştir. Buna göre; satılan maldaki ayıp açık ayıp niteliğinde ise, 4077 sayılı Kanun'un 4.maddesi uyarınca malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde; gizli ayıp niteliğinde ise, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra derhal (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması gerekmektedir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davaya konu traktörün ayıpsız misliyle değiştirilmesine, olmadığı takdirde 46.000,00TL'nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, maddi ve manevi zarara ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, gizli ayıp hukuki nedenine dayalı ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, mümkün olmadığı takdirde sözleşmenin iptali ile sözleşme bedelinin iadesi istemine ilişkin olup, terditli dava mahiyetindedir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 227. maddesinde alıcıya tanınan haklar yenilik doğurucu yani tüketilen haklardan olup alıcı bunlardan ancak birini seçebilir....
Dava tarihinde yürülükte bulunan 4077 Sayılı Kanunun 4/4 maddesinde; “Bu madde ile ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişlerse, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallarda beş yıldır. Ayıplı malın neden olduğu her türlü zararlardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir. Bu talepler zarara sebep olan malın piyasaya sürüldüğü günden başlayarak on yıl sonra ortadan kalkar. Ancak, satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz.” hükmü mevcuttur. Somut olayda; davacının halıları 29/10/2003 tarihinde satın aldığı, davanın ise 21/02/2005 tarihinde, bir başka ifade ile süresinde açıldığı sabittir....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, satım aktinden kaynaklanan ayıba karşı tekeffül hükümlerine ilişkindir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4. maddesinde "Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilânlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir." şeklinde ayıplı mal tanımlanmış ve malın ayıplı olması durumunda tüketiciye bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme seçimlik hakları tanınmıştır....
CEVAP: Davalı vekili, müvekkili şirkete teslim edilen kumaşların ürünlerin talep edilen kalitede olmadığını, müşteri firma tarafından malların onaylanmadığını, malın ayıplı olduğununu, taraflar arasındaki 06.03.2018-26.03.2018 tarihleri arasında yapılan yazışmalardan da anlaşılacağı üzere davacıya malların ayıplı olduğu ve iade edileceği bildirilmesine rağmen malların teslim alınmadığını, davacıya iade faturası düzenlendiğini, müvekkili şirketin davacı şirkete bir borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davalının ayıplı mal iddiasında bulunmuş ise de, TTK'nın 23/c maddesinde ''malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkca belli ise alıcı iki gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir....
- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında 27.07.2010 tarihinde rabotlu kaynak sistemi alışverişi yapıldığını ancak sözkonusu sistemin kurulumu ve faal olarak çalışır duruma getirilmesi yükümlülüğünün karşı tarafa ati olmasına rağmen bu hususun yerine getirilmediğini, davalı ile yapılan görüşmelerin sonuçsuz kaldığını ayrıca noter vasıtasıyla karşı tarafa edimlerini yerie getirmediklerini belirtir ve malın ayıplı olması nedeniyle iade edildiğini, teslim alınmasını bildirir ihtarname keşide edildiğini davalının aleyhlerine icra takibi yaptığını, müvekkilinin robotlu kaynak sistemini 128.000,00 TL bedel karşılığında alıp ödemelerini çeklerle yaptığını iddia ederek malın ayıplı olması nedeniyle sözleşmenin feshine ayıplı malın iadesine ve ödenen bedelin sözleşme tarihinden itibaren ticari faiz ile birlikte istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ayrıca ikinci paragrafta da malın ayıplı olması halinde tüketicinin ihbar yükümlülüğü ve hakları açıklanmıştır. Dava konusu somut uyuşmazlıkta davacı kanunda öngörülen sürede ayıp ihbarında bulunmuş, davacının beyanına göre iki kez hizmet talep formu doldurularak ürün üzerinde davalı tarafça inceleme yapılmış ise de, bu formlar davacının beyanına göre düzenlenen belgeler olup, teslim edilen ürünün ayıplı olduğunu belirten belge değildir. Davalı ürünün ayıplı olmadığını savunduğuna göre, ürünün ayıplı olup olmadığı konusunda ürün üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmalı ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 8.4.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki ayıplı malın değişimi veya alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı limited şirketten marka araç satın aldığını, ancak satın alınan aracın üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek ayıplı aracın yenisi ile değiştirilmesini, aksi halde araç bedelinin faiziyle birlikte müvekkiline iadesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... AŞ. vekili, dava konusu aracın ayıplı olmadığını, ayıp mevcut olsa bilke sürede ihbarda bulunulmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı ... Ltd. Şti. Davaya cevap vermemiştir....
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket ile davacı taraf arasında bir sözleşme bulunmadığını, sipariş üzerine gelen ev eşyalarının bir kısmının ayıplı çıkması üzerine ayıplı kısmın iade edildiğini, kalan kısma 10.000,00TL değer biçilerek bedelinin ödendiğini , davacıya başkaca borcu bulunmadığını belirterek davanın reddine , haksız icra takibi nedeniyle %20den az olmamak kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E - G E R E K Ç E : Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır....