"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, almış olduğu yemek odası ve koltuk takımının kendisine yanlış ve eksik model olarak gönderildiğini, geri iade ettiği koltukların tekrar farklı model olarak gönderildiğini, yemek odası parçalarından bir sandalye, zigon sehpalar ve orta sehpanın teslim edilmediğini, bu nedenlerle ayıplı malın bedelinin yasal faizi ile birlikte iadesini ayrıca mahkeme masraflarının davalı tarafa yüklenmesini dava ve talep etmiştir....
Davacı yanın ayıba dayalı olarak talepte bulunabilmesi için malın ayıplı olması yeterli olmayıp aynı zamanda süresinde ve usulüne uygun olarak Yasa'da öngörülen süreler içerisinde ayıp ihbarında bulunmuş olması gereklidir. Yasa'da düzenlenen ayıp ihbar süreleri hak düşürücü süreler olup, mahkemece re'sen göz önünde bulundurulmalıdır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nın 23/1-c maddesi uyarınca; malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değil ise alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içerisinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK'nın 223/2.maddesi uygulanır....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının sipariş iptalinin (sözleşmenin feshinin) gerekçesi olarak 2 nci partide alınan malın ayıplı olmasını ileri sürdüğünü, davalı yanca 2 nci parti malın ayıplı olduğuna ilişkin bir tespit raporu sunulmadığı gibi dava sırasında 2 nci parti malın davalı tarafça satıldığı bildirildiğinden dosyada mallar üzerinde bilirkişi incelemesinin de yapılamadığını, söz konusu malların ayıp nedeniyle müşterileri tarafından davalıya iade edildiği belirtilmiş ise de davalı tarafça dosya içine bu konuda iade veya reklamasyon faturası sunulmadığını, davacının ayıp iddiasını kabul etmediğini, bu suretle davalının, davacıdan satın aldığı malların ayıplı olduğunu usulüne uygun şekilde ispatlayamadığını, 2 nci parti mallarda ayıp bulunması halinde davacının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 227 nci maddesinde belirtilen seçimlik haklara sahip olup dava içerisinde bu seçimlik haklarından her hangi birini kullandığını...
Ayıp açıkça belli değil ise, alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmek ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğunun ortaya çıkması halinde hakkını korumak için durumu aynı süre içinde satıcıya ihbar ile yükümlüdür. Ayıbın, kullanma sonucu ortaya çıkan gizli bir ayıp olması halinde ise TBK'nun 223. maddesi uyarınca alıcı ayıbı öğrendiği tarih itibariyle hemen satıcıya bildirmelidir. Bu durumda, davacı tarafça yapılan ayıp ihbarının yasal süre içinde yapılıp yapılmadığının tespiti için öncelikle davacının, davaya konu ayıbı hangi tarihte öğrendiğinin tespiti gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 28.11.2011 gün ve 2011/519 E. - 2011/473 K.sayılı kararın incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 20.11.2012 gün ve 2012/6616 E.- 2012/ 17259 K. sayılı kararı ile; (... Dava, ayıplı mal satımından kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, davacının satın aldığı malın bedelini ödemediğini, iflas davasına karşı alacak davası açılamayacağını, talep edilen faiz ile kazanç kaybının fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İnşaat'' olup satış işlemi ile hiçbir ilgisi olmayan davacı şahsın başvurduğunun aşikar olduğunu, bu nedenle davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da uyuşmazlık konusunda üründe üretimden kaynaklı bir ayıp bulunmadığını, davacının seçimlik haklarını kullanabilmesi için ürünün gizli ayıplı olması gerekmekte olup üründe ayıp bulunup bulunmadığı yönünde teknik inceleme ve tespit yapabilecek mercinin yetkili servis olduğunu, yetkili servis tarafından ürünün teknik incelemesi yapılıp üründe kullanıcı kaynaklı hasar tespit edilmesinden mütevellit davacının haksız talebinin reddi gerektiğini, davacının kötüniyetli ve haksız kazanç sağlama amacıyla işbu davayı ikame ettiğini belirterek davanın reddi gerektiğini bildirmiştir. Dava: satım aktine konu edilen ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bunun mümkün olmaması halinde ayıplı malın değerinin faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkin dava niteliğindedir....
Alıcının, malın ayıplı olduğunu bilmiyor olması gerekmektedir. Gizli ayıplarda, alıcının malın ayıplı olduğunu bilmesi mümkün değildir. Olağan gözden geçirme, malın alınırken kabaca gözden geçirilmesidir. İlk bakışta görülebilecek olan ayıplar mevcutsa, satıcının ayrıca bunu üstlenmesine gerek yoktur. Bu gibi durumlarda, sorumluluk aranmaz. d) Ayıptan sorumluluk sözleşme ile kaldırılmıyor olmalıdır e) Alıcı ayıbı kabul etmemiş olmalıdır f) Alıcı ayıptan doğan sorumluluk hükümlerinden yararlanabilmek için kanunun kendisine yüklediği külfetleri yerine getirmiş olmalıdır Alıcıya kanunen yüklenen külfetler, satılanı gözden geçirme ve varlığı iddia edilen ayıpları satıcıya bildirme külfetleridir. Alıcı, satın aldığı malı gözden geçirmek ve herhangi bir ayıp halinde de bunu satıcıya bildirmek zorundadır . Bu zorunluluklar TBK. m. 223’te düzenlenmiştir....
Alıcının, malın ayıplı olduğunu bilmiyor olması gerekmektedir. Gizli ayıplarda, alıcının malın ayıplı olduğunu bilmesi mümkün değildir. Olağan gözden geçirme, malın alınırken kabaca gözden geçirilmesidir. İlk bakışta görülebilecek olan ayıplar mevcutsa, satıcının ayrıca bunu üstlenmesine gerek yoktur. Bu gibi durumlarda, sorumluluk aranmaz. d) Ayıptan sorumluluk sözleşme ile kaldırılmıyor olmalıdır e) Alıcı ayıbı kabul etmemiş olmalıdır f) Alıcı ayıptan doğan sorumluluk hükümlerinden yararlanabilmek için kanunun kendisine yüklediği külfetleri yerine getirmiş olmalıdır Alıcıya kanunen yüklenen külfetler, satılanı gözden geçirme ve varlığı iddia edilen ayıpları satıcıya bildirme külfetleridir. Alıcı, satın aldığı malı gözden geçirmek ve herhangi bir ayıp halinde de bunu satıcıya bildirmek zorundadır . Bu zorunluluklar TBK. m. 223’te düzenlenmiştir....
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davacı tarafından temin edilen ve ihaleye uygun bulunmayan üründeki kusur ve sorumluluğun satıcı davacıya ait olup, dava dışı ihale makamını herhangi bir kusuru bulunmadığı, çünkü yapılan analizler sonucu son parti meyve suyunun şartnameye uygun olmadığı, taraflar arasında sözlü yapılan sözleşme sonucu meyve sularının davalı tarafından davacıya teslim edildiği, üç parti olarak teslim edilecek meyve suyundan iki partinin şartnameye uygun olması nedeniyle kabul edilmesine rağmen, üçüncü parti meyve suyu şartnameye uygun bulunmadığını, ihale makamı tarafından meyve sularının iade sebebi, meyve sularının ayıplı olması, bozuk veya sağlığa aykırı olması değil, şartnameye uygun olmaması sebebiyle olduğu, davacı ile ihale makamı arasında yapılan sözleşmede malın niteliklerinin kararlaştırıldığını, davacı ile davalı arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı ve teslim edilecek ürünlerin nitelikleri konusunda bir sözleşme de bulunmadığı gözetildiğinde...
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan 30.05.2007 tarihinde fotokopi makinası satın aldığını, teknik arıza meydana geldiğini, müvekkilinin cihaz yüzünden gelen yazışmaları alamadığını, davalıya 23.08.2007 tarihinde arızanın giderilmesi, bunun mümkün olmaması halinde ise ayıplı malın yenisi ile değiştirilmesi ya da bedelinin iadesi için ihtarname çekildiğini, daha sonra davacının faturada belirtilen ve sipariş edilenden farklı bir malın teslim edildiğinin anlaşıldığını ileri sürek sözleşmenin feshine, malın davalıya iadesine, davalıya ödenen 5.800.00....