ceza davasında verilen karar ile araca yüklenen malın ayıplı olmadığı kendilerince ispat edilmiş olup, müvekkili şirketin üzerine düşen bütün sorumluluğu yerine getirdiğini bu nedenle davacının taleplerinin hukuka aykırı talepler olduğunu, davacı şirket ile müvekkili şirket arasındaki satış sözleşmesinin hukuka uygun olması ve hem müvekkil şirketin hem yetkililerinin söz konusu iddiayla ilgili beraat kararı almış olması nedeniyle davacı şirketin iddia ve taleplerinde haklı olmadığını savunarak haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Davacı vekili, 7.3.2007 tarihli celsede müvekkilinin ayıplı çıkan aygıtın yenisini istemediğini beyan etmiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davanın kabulü ile 1.882.10 YTL alacak miktarının davalı taraftan alınarak, davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı, dava dilekçesinde, ayıplı malın değiştirilmesini ya da bedelinin iadesini talep etmiştir. Davalı ilk duruşmada dava dilekçesinde yer alan taleplerden malın ayıptan ari yenisi ile değiştirilmesi talebini kabul ettiğini bildirmiştir. Kabul, davayı sona erdiren taraf işlemlerindendir....
Davalı savunmasında, malların bir kısmının ayıplı olması nedeniyle ihraç edilemediğini ve davacıya iade faturası düzenlediklerini beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece davalının ayıplı olduğunu ileri sürdüğü malları davacıya iade etmediği gibi mevcut belgelerden bunların ihraç edildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı yan malın ayıplı olduğunu ve davacıya iade edildiğini kanıtlayamamış olduğundan hükmün onanması uygun görülmüştür. SONUÇ . Yukarıda (1) sayılı bentte açıklanan nedenle Dairemizin 23.2.2009 tarih, 11207/1375 sayılı temyiz isteminin reddine dair kararın kaldırılmasına, (2) sayılı bentte açıklanan nedenle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 16.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ayıbın çok erken bir safhada tespit edilmiş olmasına rağmen tüketicinin uzun bir süre seçimlik haklarını kullanmamış olması, duruma göre Türk Medenî Kanununun 2 nci maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde bir hakkın kötüye kullanılması itirazı ile karşılaşabilecektir. Bu durumda,10. Madde gereğince ayıbın açık ya da gizli olduğu husususun bir öneminin bulunmadığı , malın teslim ya da taşınmazın devir tarihinden itibaren zamanaşımı süreleri içinde 6 ay içinde bildirilen ya da dava açılan uyuşmazlıklarda malın ayıplı olmadığının isbat yükünün satıcıda, 6 ay sonra bildirilen ya da açılan davalarda da malın ayıplı olduğunun isbatının alıcıda olduğunun kabulü gerekmiştir. Zamanaşımı sürelerinin değerlendirilmesinde de aynı kanunun 12/3 maddesinde açıklanan şekilde ayıbın ağır kusur ya da hile ile gizlenmesi durumunda satıcının zamanaşımı hükümlerinden yararlanamayacağının da gözden kaçırılmaması gerekecektir....
Mahkememizce bilirkişilerden; Davalı tarafından davacıya satılan 1.405,14 kg kumaşın tamamının davacı uhdesinde olup olmadığı, Davalı tarafından davacıya satılan kumaşın ayıplı olup olmadığı, kumaşta ayıp var ise bu ayıbın açık ayıp mı gizli ayıp mı olduğu, Kumaşın gizli ayıplı olması halinde ayıplı kumaş miktarının ne kadar olduğu, kumaşın tümünün ayıplı olup olmadığı, ayıpsız kumaş miktarının ayıplı kumaş olmadan satılmasının mümkün olup olmadığı ve ayıplı kumaş miktarının onarımının mümkün olup olmadığı, onarım mümkün ise onarım bedelinin ne kadar olduğu, Satılan kumaşın nasıl saklanması gerektiği ve davacı tarafından doğru bir saklama yöntemi kullanılıp kullanılmadığı, Kumaşın tümünün ayıplı olmaması ve ayıpsız olan kumaşın satılabilecek durumda olması halinde ayıplı kumaşın bedelinin, ödenen kumaş bedeline göre ne kadar olduğu, Davacının satın aldığı kumaşta bulunan ayıp miktarına göre; söz konusu ayıplı kumaşta ayıp olmaması ve davacının bu kumaşları satması halinde davacının ne kadar...
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacının davalıya sattığı malın bedelinin 24.809,13-TL' lik kısmının ödenmemiş olduğu, davalının fatura tarihinden çok sonra malın ayıplı olduğu iddiasında bulunduğu ve ayıp iddiasını ispatlamaya yönelik delil de sunmadığı, davacının takip tarihine kadar davalıdan 275,66-TL işlemiş faiz talep edebileceği belirtilerek, davanın kısmen kabulüne, itirazın toplam 25.084,79-TL alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktardan devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi yürütülmesine, asıl alacağın %40' ı oranındaki 9.923,65-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/58 d.iş dosyasında alınan bilirkişi raporuyla malın ikinci el olduğunun tespit edildiğini iddia etmiş ise de, d.iş dosyasında alınan rapor ve yapılan inceleme tarihi itibariyle malın satın alındığı tarihten sonraki bir döneme ait olması nedeniyle davalı yanın rapora itirazları da nazara alındığında malın satın alınırken ayıplı olduğunu göstermeyeceği, esasen malın satın alınırken ikinci el olduğunun dosyadaki resmi belgelerle kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş olup, mahkeme kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 12.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Aracın ayıplı olduğunun tespitine, ayıplı malın davacı tarafından davalılara iadesine, aynı marka ve model ayıpsız yeni aracın davalılardan alınarak davacıya verilmesine...” şeklindeki ilamın 3. bendi uygulanmaksızın yalnızca, ayıplı aracın davacı tarafından davalılara iadesine şeklindeki 2. bendinin talep edilmesinin usul ve yasaya aykırı olması sebebiyle icra emrinin iptalini talep etmiştir. Mahkemece, bu takibe yönelik şikayetlerin Mahkeme'nin 2013/322 E. sayılı dosyası üzerinden dile getirildiği, HMK'nun 114. maddesinin 1/ı bendine göre aynı konuda daha önce açılıp karara bağlanan bir talebin yeniden görülmesini talep etmenin davanın derdest olmasından ötürü reddini gerektireceğinden bahisle açılan davanın reddine karar verilmiştir....
Davacı tam otomatik su motoru siparişi verdiği halde kendisine getirilerek montajı yapılan motorun tam otomatik olmadığını ileri sürmüşse de aralarında yazılı bir sözleşme olmadığı gibi malın cinsinin "... dizel 4 yüksek irtifa " olarak belirtildiği 01/08/2012 tarihli faturada da buna ilişkin bir ifade bulunmamaktadır. Öte yandan mahkemece makine mühendisi bilirkişiden alınan raporda tespite konu Atimax marka ... tipindeki su motoru olarak adlandırılan makinenin teknik adının dizel motorlu satrifüj pompası olduğu, bu motopompların yarım, tam veya başka isimle piyasada üretiminin olmadığı, hem marşlı hem iple çalışabilen özellikli bir motor olması sebebiyle bir defa çalışmaya başladıktan sonra müdahale olmadığı sürece su basmaya devam ettiği, ve 55 ton su basma özelliği ile davacının ceviz bahçesini rahat bir şekilde sulayabilecek özellikte olduğu bu nedenle malın ayıplı olmadığı belirtilmiştir....
İspat yükü kendisini düşen davacının dava konusu krank milinin ayıplı olduğu vakıasını ispatlaması ancak ayıbın gizli ayıp olduğunu ispatlayamaması, ayıp gizli olmadığından davalının ağır kusurlu olmaması ve bundan dolayı Türk Borçlar Kanununun 225. maddesine göre ağır kusurlu olan satıcının satılandaki ayıbın kendisine süresinde bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kısmen de olsa kurtulamaması hükmünün uygulama yerinin bulunmaması, Türk Ticaret Kanununun 23. maddesinin c bendine göre alıcının malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etme, açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlülüğünün bulunması, dava dilekçesinde dava konusu krank milinin 11/12/2017 tarihinde satın alındığının, aracın diğer eksikliklerinin giderilmesi için gelecek...