Mahkemece, davacının ileri sürdüğü hususların açık ayıp niteliğinde olduğu, ayıpların tüketiciye teslim edilmeden önce mevcut olması halinde 1 ... içinde ayıp ihbarında bulunması gerektiği halde, davacının satın aldığı ürünü 20 ... süre ile sorunsuz kullandığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmıs; hükum, davacı tarafça temyiz edilmiştir. Davacı, davalıdan satın aldığı bilgisayarın ayıplı olduğunu ve ödediği bedelin iadesi talebi ile eldeki davayı açmıştır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4.maddesinde ayıplı mal tanımı yapıldıktan sonra, malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde tüketicinin süresinde ayıbı ihbar etmek suretiyle, satıcıdan malın yenısı ile değiştirilmesini veya ödediği bedelin iadesini veya ayıbın neden olduğu değer kaybının bedelden indirilmesini ya da ücretsiz olarak onarılmasını isteyebileceği hükme bağlanmıştır....
Yukarıda da ayrıntısı ile açıklandığı üzere; malın ayıplı olması halinde taraflara ait hak ve yükümlülüklerin nelerden ibaret olduğu, 4822 sayılı Kanun’la değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4.maddesinde düzenlenmiş; ayıbın gizli ya da açık olması halleri için ayrı ihbar süreleri getirilmiş; hatta ayıbın ağır kusur veya hile ile gizlenmesi halinde zamanaşımı süresinden yararlanılamayacağı, açıkça ifade edilmiştir. Maddeye göre, tüketici kendisine sağlanan mal ve hizmetle ilgili ayıplı olup olmama konusunda gerekli muayeneyi (denetimi) yapacak ve bu muayene sonucu, mal ya da hizmetle ilgili saptadığı ayıpları, mal veya hizmetin sağlanmasından itibaren ihbar süreleri içinde, kendisine mal ya da hizmet sağlayan sözleşmenin tarafına bildirecektir; bu bildirim (ayıp ihbarı) ödevi ihmal edildiğinde, tüketici, ayıba dayalı yasal haklarını kaybedecektir....
Ayıp açıkça belli değil ise, alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmek ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğunun ortaya çıkması halinde hakkını korumak için durumu aynı süre içinde satıcıya ihbar ile yükümlüdür. Ayıbın, kullanma sonucu ortaya çıkan gizli bir ayıp olması halinde ise TBK'nun 223. maddesi uyarınca alıcı ayıbı öğrendiği tarih itibariyle hemen satıcıya bildirmelidir....
Mal bedeli tahsil edildiğine göre malın fatura satış bedeli üzerinden hüküm kurulması gerekirken, satıma konu malın güncel rayiç değerine göre hüküm oluşturulması doğru görülmemiştir. Zira bir taraf malı kullandığı ve bundan yarar sağladığı gibi,diğer tarafta satıma konu malın bedeli olan parayı kullandığından mal bedelsiz para faizsiz ilkesinin gözetilmesi gerekir. Davalı mal bedelini tahsil ettiğine göre, birlikte ifa kuralı gereğince malın davacıya iadesine ve faizin malın iadesi tarihinden itibaren yürütülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir. Söz konusu malın satış bedeli 4.999,50 TL' dir. Malın gizli ayıplı olduğu sabit olup, bu durumda ayıplı malın ve fatura konusu malın bedelinin mal faizsiz olarak iadesi istenebilir. Ancak mal iade edildiği tarihten itibaren malın bedeli ödenmediği takdirde faiz isteminde bulunulabilir....
Mahkememizce daha önce yapılan yargılama sonunda, davalı tarafından üretilen otomasyon kaynak makinesinin ayıplı olması, söz konusu ayıbın davalı tarafça giderilememiş olması ve giderilmesinin de mümkün olmaması sebebiyle davanın kabulü ile, taraflar arasında bulunan satın akdinin feshine ve davacı tarafından davalı tarafa ödenen 24.000 Euro satış bedelinin dava tarihi olan 08/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek 3194 sayılı yasanın 4/A md uyarınca faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş ve bedel iadesi halinde malın davacıda kalması halinde, davacının sebepsiz yere zenginleşmesi de gözönüne alınarak sözkonusu malın davalıya teslimine karar verilmiştir. Mahkememizce verilen bu karar temyiz edilmekle, Yargıtay 19....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, ayıplı ürün satışından kaynaklı bedel iadesi isteminden ibarettir. İstinaf incelemesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. Madde gereğince istinaf sebepleri ve re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, 6502 sayılı Kanun'un 8. maddesine göre; Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır....
Alınan beyanlardan da anlaşılacağı üzere, taraflar arasında ticari ilişki, davaya konu fatura ve içerikleri konusunda ihtilaf olmadığı, taraflar arasındaki ihtilafın, faturaya dayalı malların, daha önce teslimi yapılmış olan ayıplı mallara karşılık bedelsiz olarak verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır. Faturaya dayalı malların teslimi neticesinde davacının, TTK' nun 20 maddesi gereğince ücret isteme hak ve yetkisinin olduğu karinedir. Alınan malın ayıplı olması halinde, durumun, satıcıya bildirilmesi gerektiği TTK' nun 23. maddesinde düzenlenmiştir. Davalı, ayıp itirazında bulunmasına rağmen, ihbar külfetini yerine getirdiğine dair ispata elverişli herhangi bir belge sunmadığı görülmüştür. Açıklanan bu nedenlerle, davalının, savunmasına itibar edilmemiştir....
GEREKÇE:Dava, davalı tarafından davacıya satışı yapılan kumaşların ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak ayıplı ürün bedeli ile yapılan masrafların tahsili istemine ilişkindir.Davacı tarafından; davalı tarafından satış ve teslimi yapılan dali kaplama astar niteliğindeki kumaşlarda insan sağlığına zararlı fenol maddesi tespiti nedeniyle, ayıplı malın bedeli ile birlikte nakliye ve ilave işçilik masraflarının davalıdan tahsili talep edilmiş, mahkemece ayıp ihbarının süresinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Tacirler arası satış sözleşmelerinde 6102 sayılı TTK’nun 23. maddesi ile, bu madde yollamasıyla 6098 sayılı TBK’nun satış sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanacaktır....
Uyuşmazlık, ayıp ihbarı ve ayıplı malın iadesi nedeniyle teslimi ile ilgili noktada toplanmakta olup, tanık dinlenmesine engel bir hal bulunmadığı, ayıp ihbarının yapıldığının ispatının şekle tabi olmayıp her türlü delille kanıtlanabileceğinden tanık ifadesine dayanılabileceği, davacı şirket tarafından davalıya teslim edilen 11 adet asansör kabinindeki bir adet kabinin ayıplı olduğu, davacıya yapılan ayıp ihbarı sonucu davacının iadeyi kabul edip yeni asansör göndermesi konusunda mutabakata varılması üzerine, ayıplı asansör kabininin davacı iş sahibine teslim edildiği ve sevk irsaliyelerin düzenlendiği, bu durumun, dinlenen tanık beyanları ile sabit olduğu, davacı şirketin ticari defterinde yer alan alacak kaydının da ayıplı olan bu asansör kabininden kaynaklandığı anlaşılmakla; davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....
Mahkemece dosyadaki bilirkişi raporları hükme esas alınarak, davacının davalıya sattığı transpaletin davalının sözleşmeyi geçmişe etkili olarak feshetmesini haklı gösterecek derecede gizli ayıplı olduğu, ayıp ihbarının uygun süre içinde davacıya bildirildiği buna göre davalının sözleşmeden dönme ve satım bedelini ödememe hakkı bulunduğu ve ayıplı makineyi kullanım neticesine elde ettiği yararında 200,00 TL olduğu anlaşıldığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş,hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.Dava faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında malın teslim edildiği ve bedelin ödenmediği konusunda herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık malın ayıplı olup olmadığı ve ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı konusunda toplanmaktadır....