"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : 02.12.2009 No : 1117-1301 Taraflar arasındaki ayıplı malın bedelinin tazmini (alacak) davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili firmanın davalılardan Teknosa A.Ş’den 13.04.2007 tarihinde HP marka Pavillon Model dizüstü bilgisayarı satın aldığını, ürünün 1 yıl içinde 3 kez arızalandığını ve servise verildiğini, en son 29.05.2008 tarihinde sözkonusu ürünün HP yetkili servisine tamir maksadıyla verildiğini, ancak 33 gün geçtiği halde onarılamadığını, ürünün garantisinin dolmadığını ileri sürerek ürün bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline olmadığı takdirde ayıplı malın yenisi ile değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı taraf ayıplı ifa nedenine dayalı olarak eldeki davayı açmıştır. Öğretide ayıp satılanda, hasarın geçtiği anda, vaad edilen nitelikleri bir diğer ifade ile bulunması gereken bir özelliğin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bir kusurun ya da eksikliğin bulunması ya da dürüstlük kuralı gereğince ondan beklenen lüzumlu vasıfları taşımaması hali olarak tanımlanmakta ve maddi, hukuki ya da ekonomik ayıp şeklinde sınıflandırılmaktadır. Maddi ayıp bir malda madden hata bulunmasıdır (örneğin malın yırtık, kırık, bozuk, lekeli olması gibi). Hukuki ayıp malın kullanımının hukuken sınırlandırılmış olmasıdır (malın üzerinde rehin, haciz, intifa hakkı gibi kısıtlamalar bulunması gibi). Ekonomik ayıp ise malın iktisadi vasıflarında eksiklik olmasıdır(Yargıtay HGK'nın 24.05.2017 tarih, 2017/19-1633 E.- 2017/1013 K....
Dava konusu mobilyalarda ayıplı olduğu dosya içeriği ile ... olduğu gibi bu husus mahkemenin de kabulündedir. 4077 sayılı Kanunun 4. maddesi ilk fıkrasında ayıplı malın tanımı yapılmış, ikinci fıkrasında tüketicinin ayıplı mal konusundaki tercih haklarını düzenlemiş, üçüncü 2006/16022-2007/3017 fıkrasında tüketicinin seçimlik haklarından dolayı kimlerin sorumlu tutulacağı belirtilmiştir. Davacı ayıplı mal satışı nedeniyle bu haklardan her hangi birinin kullanabilir. Davacı bu hakkını, sözleşmeden dönme, ödediği bedelin iadesi şeklinde kullandığından ve dava konusu mobilyaların ayıplı olduğu anlaşılmakla, ayıplı malın iadesi ile satış bedelinin tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 7.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı-karşı davacı vekili; müvekkiline teslim edilen malın ayıplı çıktığını, bu nedenle ihtarname ile faturaya yasal sürede itiraz edilerek faturanın iade edildiğini, aynı ihtarnamede malın ayıplı olduğunun da bildirildiğini, müvekkilinin borcunun olmadığını, bunun yanında malın ayıplı çıkması nedeniyle avans ödemesinin iadesini ve teslim alınmasını talep ettiklerini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, avans olarak ödenen 1.750.00 TL 'nin ve 1.000,00 TL maddi tazminatın davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı-karşı davalı vekili; karşı davanın yasal sürede açılmadığını, ayrıca satış şartlarında malın iadesinin mümkün olmadığının kabul edildiğini savunarak karşı davanın reddini istemiştir....
Davacı tarafından davadan önce malın aynen teslimi karşılığında bedelin ödeneceğine ilişkin ihtarnamenin olmaması, davacının malı geri vermeye hazır olduğunu belirtmediği, davalının ayıplı malın bedelinin iadesi borcunun muaccel olması için ayıplı malın davalıya teslimi gerektiği anlaşılmakla davalının dava tarihinden itibaren temerrüde düştüğü kabul edilmiş ve işin ticari nitelik arz etmesi sebebi ile ticari faize hükmetmek gerekmiştir....
Mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürerek yetki itirazında bulunmuş, esasa cevabında ise makinanın kullanma talimatına uygun olarak çalıştırılmadığını, periyodik bakımının yapılmadığını, kullanım hatasının söz konusu olup malın ayıplı olmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, satış sözleşmesinde malın teslim yerinin ... olarak bildirildiği, sözleşmenin ifa yerinin ... olmasına göre ......
ayıplı sayılabilmesi için belirli koşulların bir arada gerçekleşmiş olması gerektiğini, Buna göre; 1....
Mad. gereğince malın ayıplı olduğu teslim sırasında belli ise alıcının iki gün içinde ihbar etmesi gerektiği, belli değil ise alıcının malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmekle malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu satıcıya ihbar ile yükümlü olduğu, davacı tarafından satılan fermuarların ayıplı olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği, ayıbın gizli ayıp olduğu, satış sözleşmesine konu fermuarların ayıplı olduğuna dair ITS test raporunun 03/09/2014 tarihinde raporlandığı, 05/09/2014 ve 08/09/2014 tarihinde davacıya iptal mailinin atıldığı, 21 gün sonra Bakırköy ......
Ayıplı 2012/3381-6359 malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz." ayrıca aynı kanunun 10. maddesinin 5. fıkrasında, “Kredi verenin, tüketici kredisini, belirli marka bir mal veya hizmet satın alınması ya da belirli bir satıcı veya sağlayıcı ile yapılacak satış sözleşmesi şartı ile vermesi durumunda satılan malın veya hizmetin hiç veya zamanında teslim edilmemesi halinde kredi veren tüketiciye karşı satıcı veya sağlayıcı ile birlikte müteselsilen sorumlu olur." hükümleri kredi verenin sorumluluğunu düzenlemiştir....
Davalı,aracın ayıplı olduğuna ilişkin yasal süreler içinde bildirimde bulunulmadığını,ayıplı olması halinde kendisine aracı satan kişinin sorumlu olması nedeniyle sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava,davalı tarafından davacıya satıldığı iddia edilen dava konusu aracın ayıplı olması nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Davacı,dava dilekçesinde dava konusu aracı davalıdan haricen satın alarak davalıdan aldığı vekaletle dava dışı ... isimli kişiye satışını yaptığını,satın alan bu kişi tarafından aracın ayıplı olduğunun tespit edilmesi nedeniyle geri aldığını iddia etmiştir. Davacı tarafından ibraz edilen 17.11.2009 tarihli noterce düzenlenmiş araç satış sözleşmesi ile davalıya ait aracın 2918 sayılı yasanın 20/d maddesine uygun olarak geçerli noter satış sözleşmesi ile dava dışı ... isimli kişiye satıldığı anlaşılmaktadır....