ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2017/466 Esas KARAR NO : 2021/657 DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 21/04/2017 KARAR TARİHİ : 15/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekilinin ----- tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin bir çok ---- hizmeti veren ülkenin önde gelen şirketlerinden biri olduğunu, ---- Bankasından --------- ile ilgili sözleşme yaptığını, bu---- imzalanın sözleşme gereği işlerle ilgili ---- kısmını davalıdan yapmış olduğunu, davalıdan 36.150,48 Tl lik--- yaptığını, alınan---işlenerek ----haline getirildiğini, bir kısmının teslim edildiğini, üretilen --- müvekkilinin deposunda olduğunu, ayıplı olduğunda bunun satılmasının mümkün olmadığını, başka şekilde değerlendirilmesinin de mümkün olmadığını, müvekkilinin davalının ayıplı mal satmasından dolayı 4.900,00 TL maliyet zararı olduğunu ve çalıştığı bankaları kaybetme...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2017/466 Esas KARAR NO : 2021/657 DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 21/04/2017 KARAR TARİHİ : 15/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekilinin ----- tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin bir çok ---- hizmeti veren ülkenin önde gelen şirketlerinden biri olduğunu, ---- Bankasından --------- ile ilgili sözleşme yaptığını, bu---- imzalanın sözleşme gereği işlerle ilgili ---- kısmını davalıdan yapmış olduğunu, davalıdan 36.150,48 Tl lik--- yaptığını, alınan---işlenerek ----haline getirildiğini, bir kısmının teslim edildiğini, üretilen --- müvekkilinin deposunda olduğunu, ayıplı olduğunda bunun satılmasının mümkün olmadığını, başka şekilde değerlendirilmesinin de mümkün olmadığını, müvekkilinin davalının ayıplı mal satmasından dolayı 4.900,00 TL maliyet zararı olduğunu ve çalıştığı bankaları kaybetme...
Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. (2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz. (3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....
Malın ayıplı olması halinde taraflara ait hak ve yükümlülüklerin nelerden ibaret olduğu, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 8. maddesinde düzenlenmiş; hatta ayıbın ağır kusur veya hile ile gizlenmesi halinde zamanaşımı süresinden yararlanılamayacağı, açıkça ifade edilmiştir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı TKHK.’nun 10. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre; teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir, bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bir malın altı ay boyunca sorunsuz çalışması, hayatın olağan akışına uygun olarak kabul edilmiş ve bu süre içinde mal yine de bozulmuşsa, kaynağında yani teslim anında var olan bir ayıbın yattığı sonucuna varılmıştır. Kuşkusuz satıcının bunun aksini ispat etmesi imkânı her zaman vardır....
Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.”şeklinde düzenlenmiştir.Bu ayıplı maldan sorumluluğa ilişkin olarak ise 4077 sayılı kanunun 4.maddesinin 3.bendine göre(Değişik fıkra: 21/02/2007-5582 S.K./22.mad) İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına veya 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumlu olacakları belirtilmiştir. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, satın alınan mobilyaların üretimden kaynaklı ayıplı olması sebebine dayalı sözleşmenin feshi, bedel iadesi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. "Taleple bağlılık ilkesi" başlıklı 6100 sayılı HMK'nun 26. Maddesinde, "(1)Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (2) Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır." düzenlemesi mevcuttur. Yargıtay 13. HD'nin 14/01/2019 gün ve 2018/6565 E.-2019/77 K. sayılı kararında özetle, "...6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun taleple bağlılık ilkesini düzenleyen 26....
Mahkemece davalının siparişi üzerine Türkiye'ye gelen ikinci parti mal üzerinde herhangi bir ayıp incelemesi yapılmadığı, davalının malı gümrükten çekmeyerek millileştirilmesine neden olduğu gerekçesiyle, ikinci parti malın 170.420 USD bedelinden sorumlu olduğu, karşı davada birinci parti malın ayıplı olması nedeniyle semenden tenzilat yapılarak 49.649 USD ve 470,56 YTL' nin karşı davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle 6.8.1998 tarihinde teslim alınan 78.400 USD tutarlı birinci parti derinin ayıplı olduğunun, ancak davalı yanca kullanılmış olması sebebiyle iadesinin mümkün olmadığı gözetilerek semenden indirim yapılmasında, ikinci parti malda ayıp bulunduğu tespit edilmeden, malı gümrükten çekmeyen davalının malın millileştirilmesine neden olduğundan bedelinden sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı-karşı davacının ve davacı-karşı davalının...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki malın ayıplı olmasından kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ...Ş avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı,.'den aldığı kamyonetin fazla yakıt tüketmesi şikayetiyle ilgili servise bir çok kez müracaat ettiğini, fakat bugüne kadar bir türlü bu arızanın giderilemediğini,durumun Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/11 D.... dosyasıyla da tespit edildiğini, fazla yakıt tüketiminin aracın ayıplı olmasından kaynaklandığını belirterek, araç bedelinin yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, usulüne uygun tebligata rağmen duruşmaya katılmamışlar ve herhangi bir cevapta vermemişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, 31.12.2007 tarihinde “... ... Toplu Konut Projesinden bir daireyi davalı TOKİ'den satın aldığını, dairenin eksik ve ayıplı olarak teslim edildiğini, teslimden sonrada daire, site ve ortak alanda eksik ve ayıplı imalatlar olduğunun anlaşıldığını bildirerek eksik ve ayıplı işlerin taşınmazda sebep olduğu değer kaybının hesaplanarak 10.000,00 TL'nin, ıslah dilekçesi ile de toplam 24.377,00 TL'nin faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Taraflar arasındaki menfi tespit, ayıplı malın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....