Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08/07/2015 gün ve 2014/494-2015/316 sayılı kararı bozan Daire’nin 14/06/2016 gün ve 2015/12967-2016/6603 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili, 18.06.2010 tarihinde deniz tehlikesine maruz kalan davalı gemisine müvekkili tarafından kurtarma ve yardım hizmeti verildiğini, davalının bu hizmetin bedelini ödemediğini, kurtarma ve yardım masrafları ile ücretinden dolayı alacaklının emniyet altına alınan ve kurtarılan şeyler üzerinde kanuni rehin hakkı ve teminat verilinceye kadar hapis hakkı bulunduğunu ileri sürerek, gemi ve kurtarılan yükü üzerinde müvekkili yararına kanuni rehin hakkı ve hapis hakkı tanınmasına karar verilmesini talep ve...

    Olayla ilgili Sulh Hukuk Mahkemesince yapılan delil tespitinde alınan raporlara göre asansör acil kurtarma sisteminin mevcut ve aktif halde olduğu, asansörün mekanik ve kumanda sisteminde bir eksiklik olmadığı tespit edilmiştir. Bu tespitlere göre sigortalının içinde bulunduğu kabinde acil kurtarma sistemi olmasına rağmen olay anında neden devreye girmediği, bu sistemin ne kadar bir sürede devreye girdiği, sigortalının kabinde ne kadar süreyle kurtarılmayı beklediği, kurtarma çalışmalarının ne kadar sürdüğü hususları yeterince açıklığa kavuşturulmadan alınan kusur raporuna itibar edildiği anlaşılmaktadır....

      ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir....

        Boğazı girişinde çarpıştığını, müvekkiline ait yükün hasara uğradığını, ... isimli gemi ile ilgili olarak müşterek avarya ilan edildiğini, durumun hemen sigorta şirketine bildirildiğini, Kıyı Emniyet Kurtarma İşletmeleri ile kurtarma yardım sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme uyarınca 16.824.265.175.-TL ödeme yapıldığını, yükün 291.829 mt’lik kısmının çarpma nedeniyle tozlaşarak özelliğini yitirdiğini, müvekkilinin olay nedeniyle 342.202.44 dolar ve 16.824.265.175.-TL zarara uğradığını, iflas masasına bildirilen alacağın iflas idaresince haksız olarak kabul edilmediğini ileri sürerek reddedilen alacağın masaya kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı iflas idaresi cevabında, davacının sigorta sorumluluğuna uygun olarak ihbar ve bildirme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacının geminin donatanına karşı dava açması gerektiğini belirterek, davanın reddini istemiştir....

          yardım ücretinden müvekkilinin de pay alması gerektiğini, kılavuz kaptanın bu operasyonda katkısını kabul etmemenin haksızlık olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 550.000 ABD Doları kurtarma-yardıma iştirak hizmet bedelinin faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 30/12/2022 NUMARASI : 2022/1001 ESAS, 2022/1151 KARAR DAVA KONUSU : Alacak KARAR : Taraflar arasındaki alacak davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Başkanı Necip BAŞ tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kurtarma 5 isimli römorkörün havuzlama, güverte ve makine bakım onarımının müvekkili şirket tarafından yapılması amacıyla müvekkili şirket ile davalı arasında 26/03/2021 tarihinde Kurtarma 5 Römorkörü Havuzlama, Güverte ve Makine Bakım Onarımı işine ait birim fiyat hizmet alımı sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında akdedilen sözleşme tahtında müvekkili şirketin bakım ve onarım...

            Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28/02/2012 gün ve 2010/578-2012/62 sayılı kararı onayan Daire’nin 06.12.2014 gün ve 2012/7563-2013/22336 sayılı kararı aleyhinde taraf vekilleri tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili, 22/07/2000 tarihinde ...... kayalıkları mevkiinde makine arızası nedeniyle karaya oturarak deniz tehlikesine maruz kalan dava dışı ... Ltd. Şti. firmasına ait ... adlı gemiye davalıya ait ......

              Davacıya ait aracın önceki hasarlarının görülebilmesi amacıyla tramer kayıtları ile emsal çekici ve kurtarma bedellerinin tespiti amacıyla Samsun Şoförler ve Otomobilciler Odası'na yazılan müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmış, dosya makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, düzenlenen 03/08/2021 tarihli raporun dosya kapsamı ve poliçe klozları ile uyumlu ve denetime elverişli olmadığı anlaşılmış, dosya bu kez başkaca bir makine mühendisi ve bir sigortacı bilirkişiye tevdi edilmiş, düzenlenen 10/01/2022 tarihli raporda özetle; taraflar arasında düzenlenen poliçe içeriği incelenmek suretiyle, çekici ve kurtarma bedellerinin 2.000,00 TL'ye kadar teminat altına alındığı, bu nedenle davalı sigorta şirketinin 4.000,00 TL çekici ve kurtarma bedelinden sorumlu olduğu, poliçede yer alan Kıymet Kazanma Tenzili Klozu çerçevesinde lastik ve jantlara uygulanan iskontonun makul olduğu, Araç Onarım Servisi ve Tedarik Parça Türü Klozu uyarınca parça tedariğinin sigortacı tarafından yapılabileceği...

                İstinaf Sebepleri Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın hatalı olduğu, dava konusu taşınmaz üzerinde davacı kadının mal rejiminden kaynaklı alacak hakkı bulunduğu, alınan bilirkişi raporlarına itiraz edildiği ancak itirazlarının dikkate alınmadığı belirtilerek; mal rejiminden kaynaklı alacak talebi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

                  Buna göre, geminin işletilmesinin sebep olduğu zıya, hasar, can kaybı ve bedeni zararlar, kurtarma faaliyetlerinden doğan tazminat hakları, gemi yapım ve onarımından kaynaklanan alacaklar, gemide taşınan, bagaj dâhil, eşyaya gelen veya bu eşyaya ilişkin zıya veya hasar, gemi için alınmış krediler dâhil olmak üzere, geminin veya malikinin adına yapılmış harcamalar gibi doğrudan deniz ticareti alanıyla ilgili tazminat ve alacaklar deniz alacağı olarak tanımlanmıştır. 5136 sayılı Kanun ile kurulan ----- Denizcilik Mahkemesinin ihtisas mahkemesi olarak kurulması nedeniyle diğer Mahkemelerle, dolayısıyla diğer Asliye Ticaret Mahkemeleriyle de ilişkisi göreve ilişkindir. HMK 114/1-c maddesi uyarınca görev dava şartıdır. HMK.nun 115. maddesine göre Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmak zorundadır.Somut olayda dava konusu alacak------ özelliklerine sahip teknenin ---- yapım işinden kaynaklı alacağa ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu