WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, 30.074.474,91 TL olduğu iddia edilen alacağın kredi sözleşmesi değil, temlik sözleşmesinden kaynaklanmakta iken bu alacağın da dahil edilerek ilamlı takip başlatılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, asıl kredi müşterisi olan Aycan Yatçılık ile ipotekli taşınmazların malikleri T3 ve T1 hakkında, kayıtsız şartsız borç ikrarı içermeyen limit ipoteğine dayalı 2 ayrı Genel Kredi Sözleşmesinden, hem de alacak satış ve temlik sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatıldığını, 30.074.474,91 TL olduğu iddia edilen temlikten kaynaklanan alacağın dayanağı genel kredi sözleşmesi değil alacak satış ve temlik sözleşmesi olup, alacak satış ve temlik sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacak için banka ile müvekkilleri arasında herhangi bir kredi ilişkisi bulunmadığını, banka tarafından gönderilen ihtarname ve hesap özetine yasal süre içinde itiraz...

Davacı icra takip talebinde iki ayrı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarını belirtmiş, dosya içinde bulunan hesap kat ihtarnamesinde de hangi borçlunun ne kadar alacaklı olduğunu göstermiştir. Mahkemece öncelikle takip alacağını, alacağın iki ayrı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle her bir genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak kalemlerinin tek tek tespit edilmesi, talep tarihi itibariyle talep edilebilecek alacak miktarının bulunması gerekir. Hüküm verilirken de her bir davalının hangi kredi sözleşmesinden, ne kadar borçtan dolayı sorumlu olduğu ve sorumlu olunan toplam alacak miktarını oluşturan alacak kalemleri tek tek belirtilerek denetime ve infaza elverişli hüküm kurulması ayrıca her bir alacak kalemine ilişkin talep aşımının daha değerlendirilmesi gerekir. Mahkemece alınan bilirkişi raporu denetlemeye elverişli olmayıp banka kayıt ve defterleri incelenmeksizin oluşturulmuştur....

    TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 13/04/2022 Günlü Ara Karar NUMARASI : 2022/347 ESAS DAVA KONUSU : Alacak (Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle müvekkillerinin murisi Zühdü Ağcagöz'ün davalılardan T....

    Davalı tarafından verilen kredi karşılığında alınan kasko sigortası aracın kaza yapması ile dain ve mürtehin sıfatı bulunan davalının bu sıfatından kaynaklanan haklarının TTK'nun 1273. maddesi gereğince res'en nazara alınması gerekir. (Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 14.06.2010 gün 2009/430esas, 2010/6814 karar) Davalı tarafından verilen kredi karşılığında alınan kasko sigortası bulunan aracın bu krediden doğma temlik edenin borç miktarı saptanıp, davalının sigorta şirketinden mürtehin sıfatı ile tahsil ettiği meblağ göz önüne alınmalıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi KARAR Dava, ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 04.12.2014 gün ve 6572 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 27.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı kararı uyarınca Banka ve finans kuruluşlarından kullandırılan genel ve ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak davaları sonucu verilen hüküm ve kararların temyizen incelenme görevi 01.02.2015 tarihinden itibaren Yargıtay 11.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.3.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/165 Esas KARAR NO : 2022/353 DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) DAVA TARİHİ : 18/03/2021 KARAR TARİHİ: 17/05/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davalı bankanın müvekkilinin ticari hesabından 1.312,50.-TL skorlama ücreti, 52,50.-TL peşin kredi komisyonu, toplam 439,68.-TL istihbarat ücreti, 315,00.-TL limit artış ücreti, 1.832,37.-TL bch kredi kullandırım komisyonu, 201,00.-TL konut eşya sigortası ve 103,00.-TL güvenli gelecek sigortası adı altında haksız kesintiler yaptığını, yapılan bu kesintilerin sözleşmeye ve emsal banka uygulamalarına aykırı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak her bir kalem yönünden sırasıyla 100,00.-TL, 10,00.-TL, 100,00....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/56 Esas KARAR NO : 2023/376 DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 27/01/2023 KARAR TARİHİ : 23/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı banka müvekkili'nin Ticari hesabından 30.06.2017 Tarihinde 233,92 TL, 01.01.2018 Tarihinde 716,82 TL, 01.01.2018 Tarihinde 94,90 TL ve 02.03.2018 Tarihinde 75,96 TL Toplam 1.121,60 TL Kredi Komisyon Tahsilatı adı altında kesintiler yapıldığını, bu tarihlerde müvekkili davalı bankadan hiçbir kredi kullanmadığını belirterek Müvekkilinden Haksız alınan fazlaya dair hakları saklı kalması kaydıyla şimdilik 100,00 TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren Ticari Avans Faizi ile iadesine, Yargılama giderleri ve Vekalet Ücretinin Davalıya yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Bankasından kredi kullandığını, bu kredinin temini için davalı sigorta şirketi tarafından hayat sigortası yapıldığını, murisin vefat ettiğini, zararın sigorta teminat kapsamında olduğunu beyanla, teminat bedeli olan 22.500,00 TL'nin davalıdan alınarak davacılara verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir....

              Mahkemece toplanan delillere göre, davacı tarafça.... ile dava dışı.... arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmediğinden bahisle Genel Kredi Sözleşmesinde müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaları bulunan davalılar hakkında alacağın tahsiline yönelik olarak icra takibi başlatıldığı, davalıların takibe itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı tarafça itirazın iptaline yönelik olarak eldeki davanın açıldığı, davalıların söz konusu Genel Kredi Sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan asıl alacak miktarının 4.855,66 TL tutarında bulunduğu, ayrıca yine sözleşmeden kaynaklanan ve depo edilmesi gereken teminat mektubu bedelinin 923,00 TL tutarında olduğu, bu miktarlar yönünden davalıların icra takibine yaptıkları itirazın haksız ve yersiz olduğu, davalılardan...... ve ...'...

                Davalı, takibe konu sözleşmelerden sadece genel kredi sözleşmesini kefil sıfatıyla imzalamıştır. Dolayısıyla yalnız genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçtan, kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile sorumludur. Mahkemece bu yön göz ardı edilerek, olaya uygun düşmeyen bilirkişi raporu benimsenerek davalının imzasının bulunmadığı kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan borçtan da sorumlu tutulması ve buna bağlı olarak toplam alacak üzerinden davalı aleyhine fazla icra inkar tazminatına hükmolunması doğru olmayıp, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile, (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu