WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, murisin davalı bankadan kullandığı genel kredi sözleşmesine dayalı olarak akdedilen hayat sigortası poliçesinin ayakta olduğunun tespiti ile poliçeye aykırı olarak mirasçılardan tahsil edilen bedelin ve riziko bedelinin mirasçılara iade edilmesi talebine yöneliktir. Mahkememize Bursa 5. Tüketici Mahkemesinin 2022/411 Esas 2023/86 Karar sayılı görevsizlik kararı ile Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılmıştır. Davanın dayanağı hayat sigorta sözleşmesi olup, uyuşmazlık, kredi sözleşmesinden değil, bir tarafı tüketici olan sigorta sözleşmesinden kaynaklanmaktadır....

    Davalılar vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın sigorta şirketine başvurusunun yetersizliği karşısında kredi borçlusunun mirasçıları olan müvekkillere karşı doğrudan takip başlatılması hukuka aykırı olduğunu beyan ile; davacı tarafın istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep ederiz. DELİLLER: Gebze Tüketici Mahkemesi'nin 30/03/2021 Tarih - 2018/563 Esas - 2021/181 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır....

    DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 11/12/2020 KARAR TARİHİ : 11/03/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili, davacı ile davalı ... arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde diğer davalının kefil olduğunu, davalının kredi borcunu ödememesi üzerine ...22. İcra Müdürlüğü’nün 2019/4912 sayılı icra dosyası ile icra takibi yapıldığını, takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalılar adına dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davaya yanıt vermemişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. ...22. İcra Müdürlüğü’nün 2019/4912 sayılı icra dosyasında alacaklı ...'...

      Davalı T4 ancak kefaletinin bulunduğu 20/04/2017 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun bulunması halinde kefil sıfatıyla borçtan sorumlu olacaktır. Kefaletin asıl borçlunun doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olması sadece kefalet imzasının bulunduğu sözleşme için geçerlidir. Bir başka anlatımla, kefil imzasının bulunmadığı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçtan sorumlu değildir. Yargılama aşamasında banka kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonunda düzenlenen bilirkişi raporu ile davacının takip tarihi itibarıyla 3 ayrı genel kredi sözleşmesi nedeniyle toplam 368.409,05 TL alacağının bulunduğu, alacağın toplam 124.199,65 TL'lik kısmının ise davalı T4 kefalet imzasının bulunduğu 20/04/2017 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı tespit edilmiştir. Davacı vekili 01/07/2010 tarihli celsede bilirkişi raporuna bir diyeceği olmadığını beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

      Davalı ... ancak kefaletinin bulunduğu 20/04/2017 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun bulunması halinde kefil sıfatıyla borçtan sorumlu olacaktır. Kefaletin asıl borçlunun doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olması sadece kefalet imzasının bulunduğu sözleşme için geçerlidir. Bir başka anlatımla, kefil imzasının bulunmadığı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçtan sorumlu değildir. Yargılama aşamasında banka kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonunda düzenlenen bilirkişi raporu ile davacının takip tarihi itibarıyla 3 ayrı genel kredi sözleşmesi nedeniyle toplam 368.409,05 TL alacağının bulunduğu, alacağın toplam 124.199,65 TL'lik kısmının ise davalı ...'ın kefalet imzasının bulunduğu 20/04/2017 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı tespit edilmiştir. Davacı vekili 01/07/2010 tarihli celsede bilirkişi raporuna bir diyeceği olmadığını beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

        Bu durumda taraflar arasında tüketici ilişkisi bulunmadığından, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın, ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 20/06/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          E sayılı dosyasına Ticari Genel Kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak için yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 102.021,10-Tl üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan 94.911,61-Tl ye % 48 temerrüt faizi ile faizin % 5 oranında GV uygulanmasına, fazla istemin reddine %20 icra inkar tazminatı tutarı 20.404,00-Tl nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 2-Karar ve ilam harcı 6.969,06-TL nin peşin alınan 59,30-TL den düşümü ile kalan 6.909,76-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 3-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13-14 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.360,00....

            YANIT : Davalılar avukatı tarafından verilen yanıt dilekçesinde özetle; müteveffa T3'ın davaya konu konut kredisini çekerken 10 yıllık hayat sigortası yapıldığını, kredi borcunun hayat sigortası sebebiyle ilgili sigorta şirketinden tahsil edilmesi gerektiğini, müteveffanın 10 yıllık hayat sigortası bedelini defaten ve peşin olarak ödediğini, Finans Emeklilik ve Hayat A.Ş. Tarafından düzenlenen hayat sigortası poliçesinde davaya konu kredi alacağının hayat sigortası kapsamında olduğunun anlaşıldığını fakat davacı bankanın kredi alacağını Finans Emeklilik ve Hayat A.Ş.'den tahsil etmeyerek müvekkilleri aleyhine dava açmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müteveffanın ölüm sebebinin herhangi bir hastalık olmadığını, Emir Keleş isimli bir şahıs tarafından bıçaklanması sebebiyle vefat etiğini belirterek, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir....

            yapılan kredi sözleşmesinden kaynaklanan hayat sigortası yapıldığını, fakat bankaya ödemeyi yapan müvekkiline davalı tarafından kredi sözleşmesi yapılan murisin bu yönde bir talebi olmadığından bahisle hayat sigortasının yıllık yapıldığı ve yenilenmediği beyanı ile müvekkillerin taleplerinin redolunduğunu, ancak müvekkilinin murisinin bu şekilde bir talebi olmaması durumunun söz konusu olmadığını, sözleşmenin yapılması sırasında hayat sigortasının kredi sözleşmesi boyunca devam edeceği ve bankanın güvencesi ve sorumluluğu gerek yasalar gerekse yargıtay içtihatları uyarınca sabit olduğunu, davalı banka şubesi ile müvekkillerinin murisi arasında düzenlenen kredi sözleşmesinin konut kredisi sözleşmesi olup burada bankanın tüketici karşısında basiretli bir tacir gibi davranarak kredinini tamamına ilişkin hayat sigortası yapması gerekmekte iken rizikonun gerçekleşmesinden sonra hayat sigortasının yıllık olarak yapılmasının dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edip hak kaybına sebep olduğunu...

            Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından aleyhlerine açılan davanın haksız, dayanaksız ve hukuka aykırı olduğunu, hayat sigortası yaptırılan sigorta şirketi ile davacı banka arasında bağ olduğunu, sigorta şirketinin üzerine düşen hukuki sorumluğu yerine getirmekten kaçındığını, davacı bankanın haksız ve ve dayanaksız icra takibi yaptığını, davacı banka ile hayat sigortası yaptırılan sigorta şirketinin çıkarlarının aynı yönde olduğunu, Bakırköy 21.Noterliği'nin 19/09/2019 tarih, 12269 yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacıdan yasal haklarını talep ettiklerini, kredi kullanımı sırasında müteveffaya hayat sigortası yapılırken düzenlenen hayat sigortası sağlık anketi ya da sağlık tarama belgesinde müteveffanın sadece okudum anladım diyerek kendi el yazısıyla yazdığını diğer tüm kısımları ilgili banka/sigorta şirketi çalışanının kendisinin doldurduğunu, müteveffadan sağlık taraması ya da sağlık durumuna ilişkin bir belge istenmediğini, kredi sözleşmesinin yapıldığı banka...

            UYAP Entegrasyonu