Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kooperatif ana sözleşmesi ve bilançolara, davacının yaptığı ödemelere ve kooperatif olan borç durumuna göre davacının kooperatiften olan bakiye alacak miktarı 2.074,46 TL olduğundan bu miktarı ana sözleşme gereği 07/05/2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte talep etme hakkı bulunduğu 19/11/2013 tarihli bilirkişi ek raporu ile anlaşıldığından, bu ek rapora itibar edilerek bu miktar yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davalı vekili alacağının zaman aşımına uğradığını iddia etmiş ise de ana sözleşmenin 15....

    Bu kapsamda kooperatife üyelik için başvuru dilekçesi giriş iradesini yansıtan bir belge olmamasına karşılık fiilen aidat ödeyen yatırdığı aidatlar kooperatifçe kabul edilen genel kurullara çağırılan üye sıfatı ile hakkında bir takım işlemler yapılan örneğin konut kooperatifince yapılan kuraya katılan, adına bağımsız bölüm tahsis edilen, üye sıfatıyla yazışmalar yapılan bir kişinin kooperatif üyeliğinin mevcut olduğunun zımmen kabul edilmiş sayılabileceği gibi tam aksine, aidat ödeme yükümlülüğüne rağmen hiç aidat ödemeyen, genel kurullara çağrılmayan, ortaklık ilişkisini ortaya koyacak şekilde hiçbir işlem yapmayan, uzunca bir süre eylemli olarak kooperatifle hiçbir ilişki kurmayan üyenin de kooperatif üyeliğinin zımmen sona ereceği kabul edilmektedir....

      Bu durumda; davacının alacağının muacceliyet tarihi saptanamadığından, işbu davanın açılması ile birlikte davacının üyeliğinin sona erdiğinin benimsendiğinin kabulü gerektiğinden, dava tarihi itibariyle davacının alacağı muaccel hale gelmemiştir. Alacak, dava tarihine göre, 2009 yılı bilançosunun kabul edildiği genel kurul tarihinden bir ay sonra muaccel hale gelmiştir. Mahkemece, alacak muaccel olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde yanılgılı gerekçeyle hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 2- Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....

        ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA ESAS NO : 2021/447 Esas KARAR NO : 2022/232 HAKİM : KATİP : DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVA : Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 10/06/2021 KARAR TARİHİ: 08/03/2022 K.YAZIM TARİHİ : 06/04/2022 Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili; müvekkili ...'ün kurucusu ve eski yönetim kurulu başkanı olduğu kooperatifte bir konut sahibi olmak gayesiyle 192.400,00 TL ödediğini, daha sonra kooperatif yönetim kurulunun ... günlü ... sayılı kararı ile kooperatif ortaklığından çıkarıldığını ve keyfiyetin Ankara .......

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülen kooperatif üyeliğinin tespiti davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 09.09.2015 gün ve 2015/5788 Esas, 2015/5720 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Davacı vekili, müteveffa eşinin davalı kooperatife üye olduğunu sonradan öğrendiğini, bu sebeple davalı ile irtibata geçildiğini, ancak olumlu ya da olumsuz cevap verilmediğini ileri sürerek, öncelikle müteveffa...'nun davalı kooperatif üyeliğinin tespiti ile mirasçısı olarak üyeliğin müvekkili adına devamına karar verilmesini, müteveffanın kooperatif üyeliğinin usulüne uygun olarak sona erdirilmiş olduğunun tespiti halinde yatırılan üyelik aidatlarının müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

            Davalı taraf, davalı kurumun sağlık ve sosyal hizmetler iş kolunda yer aldığını, davacının nakil öncesi üyesi olduğu Belediye iş sendikasının genel iş kolunda yer aldığını, 09.07.2013 tarih ve 28702 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan sendika üyeliğinin kazanılması ve sona ermesi ile üyelik aidatının tahsili hakkındaki yönetmelik ile iş kolu değiştiren işçinin sendika üyeliğinin sona ereceğine ilişkin düzenleme nedeniyle davacının sendika üyeliğinin kendiliğinden sona erdiğini belirterek davanın reddi gerektiğini belirtmiştir. Davacının Mersin Büyükşehir Belediyesi bünyesinde çalışmakta iken 6360 sayılı Yasa hükümleri gereği davalı kuruma geçişinin yapıldığı ve 16.01.2015 tarihinden itibaren çalıştığı konularında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mersin Büyükşehir Belediyesi ile Belediye - iş sendikası arasında 21.03.2014 tarihinde imzalanan TİS'in 01.03.2014- 28.02.2017 dönemini kapsadığı, davacının 14.03.2014 tarihinden geçerli Belediye iş sendikasına üye olduğu anlaşılmaktadır....

            Somut olayda, davacı taraf zamanaşımı yönünden aleyhine olacak şekilde 30.10.1999 tarihli sözleşme ile davacının kooperatif üyeliğinin sona erdiğini ileri sürmüş; davalı taraf ise yine aleyhine olacak şekilde anılan sözleşme ile davacının kooperatif üyeliğinin sona ermediğini savunmuş ve bu hususu temyize de getirmiştir. Davalının, davacının üye olduğu savunması yönünden mahkemece, yeterli inceleme ve araştırma yapılmamış ise de, davacı tarafça ileri sürülmeyen bu hususta inceleme ve araştırma yapılmasının, HMK'nın 26. maddesindeki taleple ve maddi vakıa ile bağlılık ilkesine uygun olmadığı kabul edilerek, temyiz edenlerin sıfatları ve ileri sürdükleri temyiz nedenlerine göre bu husus bozma nedeni yapılmamıştır....

              O halde toplanan deliller Yargıtay Bozma İlamı ışığında somut olayda, dava dilekçesinde daire satım tarihinde üyeliğin ve parasal yükümlülüğün sona erdiğini, bütün hak ve yükümlülükleri davalı ...' e devrettiğini, ancak davalı kooperatif tarafından üyelik kaydının silindiğine dair bilgi verilmediğinin ileri sürerek üyeliğinin sona erdiğinin tespiti talep edilmiş, davalı ... ise davacıdan daire satın aldığını kooperatif üyeliğini davralmadığını davacının iddialarını inkar etmekle uyuşmazlık konusunun , kooperatif üyeliğinin davalı ...' e devredilip devredilmediği noktasında toplanmaktadır....

                Noterliği'nin 16.04.2008 tarih ve 06055 yevmiye numaralı vekaletname ile taşınmazı devrettiği ve bu surette kooperatif üyeliğinin de sona erdiğini savunmuş ise de taşınmazın devredilmesinin kooperatif üyeliğinin de kendiliğinden devredildiği sonucunu doğurmadığı, müteveffa davalının kooperatif üyeliğinin son bulduğuna ilişkin bir delil sunmadığı, dolayısıyla müteveffanın, kooperatif üyeliğinin devam ettiği ve kooperatif üyeliğinden kaynaklanan borçlardan sorumlu olduğu, bilirkişi tarafından kooperatif üyeliğinden kaynaklanan asıl borcun 8.000,00- TL ve 1.725,10- TL işlemiş faiz borcunun bulunduğu, takip talebinde istenen fazlaya ilişkin bedellerin kat mülkiyetinden kaynaklandığı, istenebilecek faiz miktarının %18 olduğu yönünde görüş bildirildiği, bilirkişice hesaplanan bedelin hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunduğu ve bu suretle hükme esas alındığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne alacak yargılama ile belirlendiğinden icra inkar tazminatının reddine karar verilmiştir....

                Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının kooperatifin ticari defterlerinde sadece 2007 döneminde kaydının bulunduğu, daha sonraki tarihlerde üyelik kaydına rastlanmadığı ve davalı kooperatifin 20.12.1999 tarih ve 1999/891 sayılı yazısında da davacının kooperatifteki bahçe katı daireyi satın alması nedeniyle kooperatif üyeliğinin düştüğünün belirtilmesi karşısında davacının dava konusu daireyi kooperatif genel kurul kararına istinaden satın alması sonucunda kooperatif üyeliğinin sona erdiği, söz konusu daire nedeniyle taraflar arasında alım-satım sözleşmesi gerçekleştiği, bu nedenle davacı hakkında 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği, zamanaşımı başlangıç tarihinin de diğer dairelerin teslim edildiği 01.06.2003 tarihi olup dava tarihi itibariyle 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, davacının kooperatiften satın aldığı dairenin bedelini ödemesine rağmen davacıya teslim edilmediği, Lalahan Belediyesi yazısına...

                  UYAP Entegrasyonu