DAVA : Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 26/12/2018 KARAR TARİHİ : 20/12/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 23/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı müvekkil ..., davalı ......
DAVA : Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 30/11/2021 KARAR TARİHİ : 27/12/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 27/12/2021 Mahkememize açılan Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle) davasının yapılan yargılaması sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, Kayseri ... Noterliği'nin 04/09/2020 tarih ... yevmiye nolu ihtarı ile istifa ettiğini, kooperatifin 28/09/2020 tarihli yönetim kurulunun ... nolu kararı ile müvekkilinin istifasının kabul edildiğini ve üyelik hakkının başkasına devredildiğini, öncesinde müvekkilinin kooperatife ait hesaplara ve elden ödemeler yaptığını ancak üyeliğin sonlanmasına rağmen ödemelerin müvekkiline iade edilmediğinden bahisle davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00-TL'nin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
SAVUNMANIN ÖZETİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 15.01.2015 tarihinden itibaren Kurumlarında çalışmaya başladığını, belediyelerde çalışanların genel iş kolunda olduğunu, kurum çalışanlarının ise sağlık ve sosyal hizmetler işkolunda yer aldığını, iş kolu değişikliği olduğunu, sendika üyeliğinin kazanılması ve sona ermesi ile üyelik aidatının tahsili hakkındaki yönetmelik ile iş kolunu değiştiren işçinin sendika üyeliğinin kendiliğinden sona erer hükmü bulunduğu, devir ve nakil öncesi TİS'den kaynaklanan hiçbir hakkın talep edilemeyeceğini beyan ederek davanın reddini istemiştir....
Noterliği'nin 16.04.2008 tarih ve ... yevmiye numaralı vekaletname ile taşınmazı devrettiği ve bu surette kooperatif üyeliğinin de sona erdiğini savunmuş ise de taşınmazın devredilmesinin kooperatif üyeliğinin de kendiliğinden devredildiği sonucunu doğurmadığı, müteveffa davalının kooperatif üyeliğinin son bulduğuna ilişkin bir delil sunmadığı, dolayısıyla müteveffanın, kooperatif üyeliğinin devam ettiği ve kooperatif üyeliğinden kaynaklanan borçlardan sorumlu olduğu, bilirkişi tarafından kooperatif üyeliğinden kaynaklanan asıl borcun 8.000,00-TL ve 1.725,10-TL işlemiş faiz borcunun bulunduğu, takip talebinde istenen fazlaya ilişkin bedellerin kat mülkiyetinden kaynaklandığı, istenebilecek faiz miktarının %18 olduğu yönünde görüş bildirildiği, bilirkişice hesaplanan bedelin hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunduğu ve bu suretle hükme esas alındığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne alacak yargılama ile belirlendiğinden icra inkar tazminatının reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, davalının kooperatif üyeliğinden ayrıldığı, ancak takip tarihi itibarıyla 561,12-YTL gecikme zammı ve 619,27-YTL temerrüt faizi borcunun bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile takibin 1.255,39-YTL üzerinden devamına, diğer istemlerin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, kooperatif üyeliğine dayalı ödenmeyen gecikme faiz alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekilince müvekkilinin kooperatif üyeliğinin sona erdiği savunulmuş olup, bu husus mahkemenin de kabulündedir....
Mahkemece, davalının kooperatif üyeliğinden ayrıldığı, ancak takip tarihi itibarıyla 561,12-YTL gecikme zammı ve 619,27-YTL temerrüt faizi borcunun bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile takibin 1.255,39-YTL üzerinden devamına, diğer istemlerin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, kooperatif üyeliğine dayalı ödenmeyen gecikme faiz alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekilince müvekkilinin kooperatif üyeliğinin sona erdiği savunulmuş olup, bu husus mahkemenin de kabulündedir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; Davalının kooperatif üyeliğinden istifa suretiyle çıkması karşısında üyelikten kaynaklanan alacağın tasfiyesinin1163 sayılı yasanın 17. maddesi uyarınca üyeliğin sona erdiği yıl bilançosuna göre yapılacağı, üyeliğin sona ermesi karşısında davacı kooperatifin iade yükümlülüğü kapsamında üyeliğin sona erdiği yıl bilançosuna göre hesaplanacak tutarı davalıya iade etmesi gerektiği, ortaklığın sona ermesine kadar yatırılmayan bir kısım aidat asıllarının tekrar yatırtılması durumunda, bunların da yine iade kapsamında geri verilmesi gerekeceğinden, bunların iade aşamasında, kooperatife ödetilmesinde davacının hukuki yararının bulunmadığının kabulü gerektiği, yine, kooperatif ile ortaklık bağı kesilen ve kooperatiften alacaklı hâle gelen davalının istifa öncesi aidat ve faizinden sorumlu tutularak, faizin çıkma payı alacağından mahsup edilmesi kooperatiflerde hâkim olan ''açık kapı'', ''kâr amacı gütmeme'' ilkeleriyle hukukun temel...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; Davalının kooperatif üyeliğinden istifa suretiyle çıkması karşısında üyelikten kaynaklanan alacağın tasfiyesinin1163 sayılı yasanın 17. maddesi uyarınca üyeliğin sona erdiği yıl bilançosuna göre yapılacağı, üyeliğin sona ermesi karşısında davacı kooperatifin iade yükümlülüğü kapsamında üyeliğin sona erdiği yıl bilançosuna göre hesaplanacak tutarı davalıya iade etmesi gerektiği, ortaklığın sona ermesine kadar yatırılmayan bir kısım aidat asıllarının tekrar yatırtılması durumunda, bunların da yine iade kapsamında geri verilmesi gerekeceğinden, bunların iade aşamasında, kooperatife ödetilmesinde davacının hukuki yararının bulunmadığının kabulü gerektiği, yine, kooperatif ile ortaklık bağı kesilen ve kooperatiften alacaklı hâle gelen davalının istifa öncesi aidat ve faizinden sorumlu tutularak, faizin çıkma payı alacağından mahsup edilmesi kooperatiflerde hâkim olan ''açık kapı'', ''kâr amacı gütmeme'' ilkeleriyle hukukun temel...
Mahkemece, davalı ... adına kayıtlı taşınmazın davalı ...’e satışı nedeniyle ortaklık payınında devredilip devredilmediği, dolayısıyla üye olup olmadığı; bu kapsamda üyelik için müracaatının olup olmadığı, hazirun cetvelinde gösterilmiş ise de genel kurula katılıp katılmadığı, açık müracaatı olmazsa bile kooperatifçe zımnî olarak üyeliğinin benimsenip benimsenmediği hususları araştırılmadan hüküm kurulması doğru değildir. 2-Davacı kooperatifin temyizine gelince; davalı ... hakkında açılan dava reddedilmiş ise de, davalı ...’ın tapuda adına kayıtlı daireyi devrettikten sonra kooperatife üyeliğinin devam edip etmediği, sona ermiş ise hangi tarihte sona erdiği araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması yerinde değildir....
K sayılı ilamına göre; ''...Dava, kooperatif ortağı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Aidat yükümlülüğü bulunan bir kooperatifte ortağın uzun süre kooperatife uğramaması, aidat borcunun bulunup bulunmadığını takip etmemesi, üyeliğinin sona erdiğini zımnen kabul ettiği, diğer anlatımla üyelik haklarından zımnen vazgeçtiği, eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini yansıttığı anlamına gelir. Böyle bir ortağın açtığı davanın TMK'nın 2. maddesinde öngörülen iyiniyet kuralına aykırı düştüğü ilke olarak kabul edilmelidir....