HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I DOSYA NO : 2022/2549 KARAR NO : 2022/3515 İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 09/02/2022 ESAS NO : 2022/281 KARAR NO : 2022/218 MAHKEMESİ : BODRUM 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ(ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA) TARİHİ : 07/10/2021 ESAS NO : 2018/17 KARAR NO : 2021/276 DAVANIN KONUSU : Tazminat (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) KARAR TARİHİ :28.9.2022 GEREKÇELİ KARAR TARİHİ :28.9.2022 Bodrum 1.Asliye Hukuk Mahkemesi(Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) ile Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi arasında oluşan görev uyuşmazlığının yargı yeri belirlenmesi yoluyla giderilmesi, Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından talep edilmekle dosya kapsamı incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, tazminat istemine ilişkindir....
-K A R A R- Davacılar vekili, 21.06.2002 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında gündemin beşinci maddesi ile yüklenicinin kesin hakedişinden dolayı alacağının ödenmesi için üyelerden yüksek miktarda ek ödeme talep edildiğini, bu kararın alınmasında kanunun aradığı 3/4 çoğunluğun sağlanmadığını, ayrıca üyelerin dar gelirli vatandaşlar olması sebebiyle alınan kararın iyiniyet kurallarına ve kooperatifçilik ruhuna aykırı olduğunu, üçüncü maddesi ile hem yönetim ve denetim kurulu üyelerinin raporlarının müzakeresinin, hem de bilançonun onayının yapıldığını, bilançonun ayrı bir maddede oylanması gerektiğini, denetim kurulu üyelerinden ikisi olmadan okunan denetim raporunun geçerli olmadığını, dördüncü maddesinde yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibrasının gerçekleştiğini, her iki maddenin oylamasına da yönetim kurulu üyelerinin birinci derece akrabalarının katılarak olumlu oy kullandıklarını, yönetim hakkında ceza davası varken bilançonun oylanmasının ve ibralarının kanuna ve...
Yönetim kurulu üye seçimine ilişkin olarak ise; yönetim kurulu üyesi olarak seçilen üç üyeden ikisi (... ve ....) halihazırda yönetim kurulu üyesi iken yeniden üye olarak seçilmişlerdir. Şu halde, finansal tabloların ve yönetim kurulu faaliyet raporlarının onaylanması ile ibra kararlarının iptal edilebilir olmasının yönetim kurulu üyelerinin seçimini etkileyip etkilemediğinin incelenmesi gerekmektedir. Mevcut yönetim kurulu üyelerinin yeniden seçilebilmesi için finansal tabloların onaylanması ve hatta yeniden seçilecek üyelerin ibra edilmeleri şart değildir. Bu hususta kanunen herhangi bir sınırlama bulunmamakla birlikte, bunun tek sınırını dürüstlük kuralı oluşturmaktadır....
-K A R A R- Asıl ve birleşen davalarda davacılar vekili, davalı kooperatifin 18.04.2010 tarihli genel kurulunda, yüklenici firmanın yapması gereken bir kısım işlerin üçüncü kişilere ait veya yönetim kurulu üyelerinin ortak olduğu bazı şirketlere yaptırılması, yönetim kurulu üyelerinden birinin kızına daire satışı konusunda alınan karara yine aynı yönetim kurulu üyesinin iştirak etmesi gibi bir takım usulsüz işlemleri olmasına rağmen, denetim kurulu raporları yeterince tartışılmadan ve kooperatif üyesi olmayan kişilerin de oylamalara katılması sonucunda, yönetim kurulunun hukuka aykırı bir biçimde ibra edildiğini, denetim kurulu üyelerinin ibra edilmesine ilişkin alınan kararın toplantı tutanağına yazılmadığını, bilanço ve gelir-gider hesaplarına ilişkin alınan kararın neticesinin belirsiz olduğunu, aidat konusunun üyelerle müzakere edilmeden, aynı zamanda yüklenici firma ortağı olan üyeler ve yönetim kurulu üyeleri tarafından tutanağa yazdırıldığını ileri sürerek, davalı kooperatifin 18.04.2010...
, gündemin 7.sırasında görüşülen yönetim kurulu ve denetim kurulu üyelerinin ibrasının ayrı ayrı oylanmış olup yönetim kurulu üyelerinin 7 ret oyuna karşılık 690 kabul oyu ile, denetim kurulu üyelerinin 7 ret oyuna karşılık 658 kabul oyu ile ibra edildiği, gündemin 6....
-K A R A R- Davacı vekili, davalı kooperatifin 18.04.2010 tarihli genel kurul toplantısında, yönetim kurulunun ibrasına ilişkin oylamaların, oylamalara katılma hakkı bulunmayan kişilerin katılması nedeniyle usulsüz olduğunu, gündemde olmasına rağmen denetim kurulunun ibrası ya da ibra edilmemesi konusunda bir karar alınmadığını, bir yönetim kurulu üyesinin kızının dava konusu genel kurulda yönetim kurulunun ibrasına ilişkin oylamada oy kullandığını, aidat miktarının üyelerle görüşülmeden denetim kurulu raporlarına aykırı olarak belirlendiğini, yüklenici firmaya yaptırılması gereken işlerin usulsüz bir biçimde yönetim kurulu üyelerinin ortak olduğu şirketlere verildiğini, tüm bu usulsüz işlemlere rağmen yönetim kurulu üyelerinin ibrasına karar verildiğini ileri sürerek, davalı kooperatifin 18.04.2010 tarihli genel kurulunda alınan tüm kararlarının iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
ya satıldığı ve satışın amacına uygun olarak davalı kooperatifin kurulduğu, fiili uygulamanın, Kooperatife üyelik sırasına göre çalışma esasına dayandığı, kooperatif üyelerinin hak ve vecibelerde eşitliği, kooperatifin kuruluşundaki genel amacın ortaklarının taşıma hizmetlerini pazarlamak ve bu hizmetlerle ilgili ihtiyaçlarını karşılamak, özel amacın ise, Belediye araçlarından boşalan hatlarda şehir içi yolcu taşımacılığı yapmak olduğu gözetildiğinde davacının davasında haklı olduğu gerekçesiyle, davacının ....579,41 TL maddi zararının davalıdan tahsiline, kooperatifin ... hat ruhsatını, ... üyeye dönüşümlü olarak kullandırmak şeklinde çalışma şartlarının belirlenmesine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kooperatif çalışma şeklinin düzenlenmesi ve yönetim kurulu kararı uyarınca davacının çalışmasına engel olunduğu iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanıklar hakkında, iddianamede sevk maddesi olarak 1163 sayılı Kanun’un Ek 2/2. maddesinin gösterildiği, bu normun kooperatifin denetim kurulu üyelerinin cezai sorumluluğuna ilişkin olduğu, sanıkların ise yönetim kurulu üyesi oldukları, bu nedenle atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmiş ise de 5271 sayılı CMK’nın 225/2. maddesindeki düzenlemeye nazaran iddianamede anlatılan eylemlerin sanıkların yönetim kurulu üyesi olarak 1163 sayılı Kanun’dan ve kooperatif ana sözleşmesinden kaynaklanan bir kısım görevlerini gereği gibi ya da hiç yerine getirmemelerine yönelik olması, 1163 sayılı Kanun’un 62. maddesinde yer alan "... Yönetim Kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar....
DELİLLER VE GEREKÇE : Birleşen bu dava, kooperatif genel kurulunda alınan ve ilk yönetim kurulu aleyhine sorumluluk sebebiyle tazminat davası açılmasını öngören karara istinaden açılmıştır. Esasen denetim kurulu tarafından yine tazminat bedeli kooperatif lehine ödenmek üzere bir dava açılmıştır. Mezkur dava, eldeki ana davadır. Aynı taleplerin bu kez kooperatif tarafından mükerrer olarak ileri sürülmesi uygun değildir. Hatta benzer dava bir kez de ikinci yönetim kurulu üyelerine karşı açılmıştır. Daha açık bir ifade ile kooperatif aynı talepleri bir sefer denetim/yönetim kurulu üyeleri aracılığıyla, iki sefer de kendi adına mükerrer olarak ileri sürmüştür. Arsa sahipleri ile kooperatif arasındaki sözleşmede %50 esasına dayalı paylaşım ihlal edilmişse ortada bir tek zarar vardır. Aynı zarar için değişik cümlelerle ve değişik kimselerin ağzından, önce ilk yönetim kurulu sonra ikinci yönetim kurulu aleyhine ileri sürmenin dürüstlük kuralı ile bağdaşır yönü yoktur....
Öncelikle kooperatif yönetim kurulu üyeleri hakkında sorumluluk davası açılmasına ilişkin yasal düzenlenmelerin incelenmesi gerekir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 62. maddesinde yönetim kurulu üyelerinin görevleri belirtilmiş ve yönetim kurulunun, kooperatif amaçlarının gerçekleşmesi ve ortakların çıkarlarının korunması ile ilgili olarak yasalara, ana sözleşme hükümlerine ve genel kurul kararlarına göre, işleri titizlikle ve en iyi şekilde yürütmekle ve kooperatifin başarısı ve gelişmesi yolunda gereken çabayı göstermekle görevli oldukları açıklanmış, ayrıca kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumlu oldukları da ifade edilmiştir....