Maddelerindeki şekle ilişkin nitelikli kefalet koşullarını taşıdığından geçerlidir. O halde davalının 25.03.2004 tarihli kredi sözleşmesinden doğan kefalet sorumluluğuna ilişkin kanunda öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre dolmadan, TBK'nın 598/son fıkrasına uygun bir biçimde bu sürenin dolmasına en erken 1 yıl kala 19.12.2013 tarihinde yeni bir genel kredi sözleşmesine kefil olan davalının, dava ve takip konusu kredi alacağının dayanağı olan 25.03.2004 tarihli ilk genel kredi sözleşmesinden doğan kefalet sorumluluğunun uzamış olduğunun kabulü gerekmiş, bu sebeple davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebini reddi gerekmiştir. Davalı yargılama sırasında 25.03.2004 tarihli kredi sözleşmesindeki, kefilin BK'nın 493. Ve 494. Maddesindeki haklarından feragat ettiğine ilişkin hükmün genel işlem koşulu olduğunu ileri sürmemiş, bu hususu istinaf aşmasında iddia etmiştir. İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen sebepler, HMK'nın 357....
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, kefalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince " 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre yapılıp diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46 Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, kefalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince " 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre yapılıp diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46 Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....
nce asıl ve birleşen davalar Arsa Satışı Karşılığı Hasılat Paylaşımı Sözleşmesi kapsamında düzenlenen Müteselsil Borçlanma Senedi ve Müşterek Müteselsil Kefalet Sözleşmesinden kaynaklanan kefalet sözleşmesinin geçersizliği ve bu nedenle ödenen bedellerin iadesi taleplerine ilişkin olduğu gerekçesiyle dosya Dairemize gönderildiği anlaşılmıştır. Dosyada yapılan incelemede ;İlk derece Mahkemesince 23/03/2021 tarih 2020/268 Kç2021/242 K.sayılı ilamı ile davanın hak düşürücü süre yönünden reddine dair verilen kararın istinafı üzerine dairemizin 15/09/2021 tarih 2021/1949 E.2021/2287 K.sayılı ilamı ile davanın kefalet sözleşmesinin iptaline ilişkin olduğundan bahisle Istanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18- 19- 46. Hukuk Dairelerinin görevli olduğundan bahisle aidiyet kararı verildiği anlaşılmıştır. Istanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46....
Bu madde hükmüne göre, kat ihtarının sözleşmedeki adrese gönderilmesi yeterli olup, borçluların sözleşmedeki adresten ayrılmış olmaları sebebiyle tebliğ yapılmamasının önemi yoktur. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun 581 vd. maddelerinde kefalet detaylı ve sıkı şekil kurallarına bağlı olarak düzenlenmiştir. TBK'nun 583. maddesine göre kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için; yazılı olması, kefilin sorumlu olduğu azami miktarın, kefalet tarihinin müteselsil kefalet varsa bunu belirtmesi ve tüm bunların kefilin el yazısı ile yazılması gerekir. TBK'nun 584.Maddesi gereğince ise kefilin evli olması durumunda eşinin en geç sözleşmenin kurulması anında açıkça yazılı rızasının bulunması gerekmektedir. Tüm bu şartlar kefalet sözleşmesi için geçerlilik şartı olup herhangi bir eksikliğin bulunması durumunda geçerli bir kefalet sözleşmesinden bahsetmek mümkün olmayacaktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali (Ticari nitelikteki kefalet sözleşmesinden kaynaklanan) K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık kredi sözleşmesine kefalet nedeniyle ödenen paranın tahsiline dair takibe itirazın iptali isteğine göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (13.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 24.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere; 1-Davanın KABULÜ İLE; -------- Sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin; borçlu ----- yönünden ---- kısmı kadar devamına, 2-Alacağın Genel Kredi Sözleşmesi ve Kefalet Sözleşmesinden kaynaklandığı, kefalet sözleşmesi ile davalı borçlunun kefalet limitinin belirlendiği, kefalet sözleşmesindeki imzanın davalı borçluya ait olduğu, borca ve kefalet sözleşmesindeki imzaya itirazın haksız olduğu anlaşılmakla; asıl alacak miktarı (kefalet limiti ile sınırlı) 100.000 TL'nin % 20'si olan 20.000 TL'nin icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-Başlangıçta peşin olarak alınan 750,90 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 956,81 TL'nin, alınması gerekli olan 6.831 TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.123,29 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 31,40 TL, peşin harç 750,90 TL, posta ve tebligat gideri 362,90 TL, bilirkişi...
Şti. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalının bu sözleşmeye güvence olarak kendi taşınmazı üzerinde davalı lehine 260.000 TL bedelli ipotek kurduğu gibi ipotek miktarınca kefalet verdiği, dava dışı şirketin kullandığı krediden doğan borcun ödenmemesi nedeniyle davalının kefalet limiti miktarınca sorumlu olduğu, takip konusu alacağın likit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine davalı kefilin yapmış olduğu itirazın iptali istemine...
LTD.ŞTİ. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, anılan sözleşmeyi davalı/kefil ....’un da müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, kullandırılan kredilere ait delil mahiyetindeki bilgi ve belgeler dosyada mevcut olduğundan, davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği, Davalı/KefiIin Kefalet limiti ve Sorumluluğu: Davalı kefilin/lerin, sözleşmede gösterilen kefalet limitinin 67.600,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan asıl alacak tutarının 2.030,00 TL olduğu nazara alındığında, hesaplanan asıl alacağın, kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefilin hem kendi ve hem de davalı kredi lehtarları şirketin temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlarından dolayı borcun tamamından kefalet limitiyle sınırlı olmaksızın müteselsilen sorumlu olduklarının düşünülebilineceği (lütfen bkz: TBK 589 m. mülga Sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde; fazlaya ilişkin 36,92 TL (2.308,51–2.271,59 =)...
E. sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı (temlik alan) tarafından dava dışı ... ve davacı aleyhine, taraflar arasındaki mevcut genel kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak, asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.030,10-TL. üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsili amacıyla genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır. Davacı, icra takibine konu genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan davalı alacağını ödediğini, alacağın zamanaşımına uğradığını iş bu nedenlerle, davalı bankaya kefaletinden dolayı, borçlu bulunmadığının tespitini talep etmiştir....