WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-TL Limitli Genel Nakdi, Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme limiti 04.09.2018 tarihinde 18.000.-TL, 09.10.2018 tarihinde 50.000.-TL artırılarak toplam limit 100.000.-TL’ye yükseltildiği, davalı şirket ile banka arasında 04.10.2016 düzenleme tarihli Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi ve 13.07.2018 düzenleme tarihli Business Card Üyelik Sözleşmesi akdedildiği, davalı ... Genel Nakdi, Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesini 100.000.-TL kefalet limitli olarak müteselsil kefil sıfatı ile imzadığı, 6098 sayılı TBK Kefalet hükümleri doğrultusunda kefalet limiti, kefalet tarihi, kefalet türü el yazısı ile yazılmış ve yasanın belirlediği şekil şartlar yerine getirildiği anlaşılmıştır....

    Bunlardan birincisi kefilin iç ilişkisinden doğan rücu hakkı, diğeri de kefalet hukukundan doğan rücu hakkıdır. Kefil, haiz olduğu bu rücu haklarını da alacaklının halefi olarak kullanabileceğinden, kredi sözleşmesinin borçlusu olan dava dışı yüklenici ile kefalet limiti sınırları dahilinde diğer kefillere karşı kullanabilecektir. Borçlunun kredi sözleşmesine dayalı dava dışı bankaya borcunu ödeyen kefilin, borçlunun haklarına halefiyeti söz konusu olmadığından dava dışı borçlu ile davalı iş sahibi arasında imzalanan ve tarafı olmadığı sözleşmeye dayanarak davalı iş sahibinden rücuen alacak isteminde bulunması mümkün değildir. Bu durumda mahkemece davacıların taraf sıfatı (aktif husumet) bulunmadığından asıl ve birleşen davanın usulden reddine karar verilmesi yerine yanlış değerlendirme sonucu, yazılı miktarlarda kabul edilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....

      suretiyle yıllık Y933,00 oranında temerrüt faizi işletilebileceği, ------numaralı kredi hesabından kaynaklı asıl alacak 27.091,16-TL'ye taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi tahtında serbestçe belirlendiği şekilde yıllık /465,80 oranında temerrüt faizi işletilebileceği, -----numaralı kredi hesabından kaynaklı asıl alacak 47,29-TL'ye taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi tahtında serbestçe belirlendiği şekilde Yıllık 4057.80 oranında temerrüt faizi işletilebileceği,----- numaralı kredi hesabından kaynaklı asıl alacak 71.233,82-TL'ye taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi tahtında serbestçe belirlendiği şekilde yıllık 32,40 oranında temerrüt faizi işletilebileceği yönünde rapor düzenlenmiş ve bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir....

        akdi faiz uygulanarak asıl alacak ve ferilerin tespit edildiği, temerrüt tarihinden 30/01/2019 takip tarihi arasında ise temerrüt faizi uygulanarak asıl alacak ve ferilerinin belirlendiği, bu kredi türü için 1.460.746,58 TL toplam asıl alacak olmak üzere toplam alacak 1.510.015,13 TL olarak tespit edildiği, raporunda ... kaynaklı alacak hesabı ve esnek ticari hesaptan kaynaklı alacak hesabının da aynı yöntemle yapıldığı 1.830,14 TL asıl alacak olmak üzere toplam alacak 1.871,84 TL olarak tespit edildiği, takip talebi nazara alınarak davalı kefil ... ve ...'...

          Takibe konu ---- sayılı takip dosyasının incelenmesi sonucu; kredi borçlusu ---- diğer borçlu müteselsil kefil--------alacak yönünden takip başlatılmıştır. Dosya içerisine emekli banka müdürü tarafından --- tarihli rapor, ---- Davacı banka tarafından asıl borçlu olan ---- lehine değişik tarihlerde --- kredi kullandırıldığı, toplam miktarının --- olduğu, müşterek borçlu ve müteselsil kefilinde ---- kefalet limiti ile sorumlu olacak şekilde kefalet sözleşmesi imzaladığı tespit edilmiştir. Davacı banka tarafından genel kredi sözleşmelerinin gününde ödenmemesi üzerine asıl borçlu ve müteselsil kefil hakkında takip başlatılmıştır....

            kefalet sözleşmesinin akdedildiğini, gerek asıl borçlu , gerekse davalılar sözleşmeden kaynaklı olan davacı banka alacağını ödemediklerini , bunun üzerine taraflara Beyoğlu 48....

            DAVA : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 07/06/2021 KARAR TARİHİ : 29/04/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 27/05/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekilinin dava dilekçesinden özetle; Davalı bankanın, Kayseri Banka Alacakları İcra dairesi ..... sayılı dosya numarası ile müvekkilleri aleyhine icra takibi başlattığını, müvekkillerinin takibe itiraz etmediklerini, gelinen süreçte müvekkillerinin icra tehdidine muhatap olduklarını, davalı banka ve müvekkilleri arasında geçerli bir kefalet sözleşmesi olmadığını, yine taraflar arasında cari kredi sözleşmesi de bulunmadığını, TBK md 583 'hükmüne göre kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için gereken şartların, kefalet sözleşmesi yazılı yapılmalıdır ve kefilin sorumlu olacağı miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefalet söz konusu ise bu husus kefilin kendi el yazısı ile belirtilmesi olduğunu...

              Kefalet sözleşmesi davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 581 ila 603 üncü maddeleri arasında düzenlenmiştir. Kefalet sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu'nun 581. maddesinde “kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşme” şeklinde tanımlanmıştır. Kanunda yer alan bu tanıma göre kefalet sözleşmesi, alacaklı ile kefil arasında kurulan ve alacaklıya kişisel güvence sağlayan bağımsız nitelikte bir borç ilişkisidir. Müteselsil kefalet ise aynı Kanun’un 586. maddesinde yer almıştır. Bu maddeye göre; “Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2021 NUMARASI : 2018/269 ESAS - 2021/25 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) KARAR : 6100 sayılı HMK'nın 352/1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Lüleburgaz ilçesi Dere mahallesi 262 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki zemin kat 2 nolu bağımsız bölüm niteliğindeki işyeri ile Kocasinan mahallesi 180 ada 7 parseldeki 2.kat 5 nolu bağımsız bölümdeki dairesini kredi çekmeleri için davalıların borcuna karşılık ipotek vermek istediğini, ancak davalıların muhtemel faiz avantajlarından faydalanmak için konut kredisi çekmek sureti ile müvekkiline ait taşınmazları satış göstererek banka lehine ipotek verildiğini, davalıların borcu nedeni ile satış gösterilen taşınmazların icra yoluyla satıldığını, satılan daire için davalılar tarafından kendisine bono verilerek oluşan zararın karşılandığını, ancak iş yerinin satışı nedeni ile zarara uğradığını...

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2021 NUMARASI : 2018/269 ESAS - 2021/25 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) KARAR : 6100 sayılı HMK'nın 352/1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Lüleburgaz ilçesi Dere mahallesi 262 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki zemin kat 2 nolu bağımsız bölüm niteliğindeki işyeri ile Kocasinan mahallesi 180 ada 7 parseldeki 2.kat 5 nolu bağımsız bölümdeki dairesini kredi çekmeleri için davalıların borcuna karşılık ipotek vermek istediğini, ancak davalıların muhtemel faiz avantajlarından faydalanmak için konut kredisi çekmek sureti ile müvekkiline ait taşınmazları satış göstererek banka lehine ipotek verildiğini, davalıların borcu nedeni ile satış gösterilen taşınmazların icra yoluyla satıldığını, satılan daire için davalılar tarafından kendisine bono verilerek oluşan zararın karşılandığını, ancak iş yerinin satışı nedeni ile zarara uğradığını...

                UYAP Entegrasyonu