Emniyet Müdürlüğü, araçların benzin ihtiyacı temin etmek için benzin istasyonu olarak faaliyet verdiğinin tespit edildiğini, 01.12.2010-30.03.2011 dönemi itibari ile bu alan için aylık 6.073,76 TL ecrimisil bedelinin tespit edildiğini, davalıdan davacı müvekkil kuruma ödeme yapılması için talepte bulunulmasına rağmen bu zamana kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, 05.03.2009-05.03.2010 dönemi ecrimisil alacağının tahsili amacıyla ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/363 Esas Sayılı dosyası ile dava açıldığını, davanın halen derdest olduğunu, 05.03.2010-30.11.2010 dönemi için toplam 53.652,08 ecrimisil bedelinin işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı İçişleri Bakanlığı vekili; öncelikle görev itirazında bulunmuş, iyiniyetli olduklarını ve de istenen bedelin fahiş olduğunu, her bir ay başından itibaren de faiz istenemeyeceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde artırılan kamulaştırma bedelinin geç ödenmesinden kaynaklanan 109.985.000 TL. munzam zararın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş , hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 02.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin geç ödenmesinden kaynaklanan 10.525.450 TL. Munzam zararın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili 04.08.2008 tarihinde tebliğ edilen kararı 26.08.2008 tarihinde temyiz etmektedir. HUMK.nun 437. maddesi hükmünde öngörülen 8 günlük temyiz süresi geçmiş bulunduğundan 1.6.1990 gün ve 1989/3 Esas 1990/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca temyiz isteminin REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin geç ödenmesinden kaynaklanan 23.000.000 TL. munzam zararın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili 04.08.2008 tarihinde tebliğ edilen kararı 26.08.2008 tarihinde temyiz etmektedir. HUMK.nun 437. maddesi hükmünde öngörülen 8 günlük temyiz süresi geçmiş bulunduğundan 1.6.1990 gün ve 1989/3 Esas 1990/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca temyiz isteminin REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
TMK'nun 995. maddesi ve 08.03.1950 gün, 22/4 sayılı YİBK'nda da kabul edildiği gibi ecrimisil; haksız fiil benzeri olup, üstün bir hakka dayanmadan başkasının taşınmazını işgal edip böylece "haksız kazanç elde eden" şahsın iade etmekle yükümlü olduğu bir tazminat türüdür. Kötü niyetli kimsenin sorumluluğu ise, taşınmazı haksız olarak elinde tutmuş olmasından dolayı "haksız kazanç elde etmesinden doğan" davacı zararları ve buna ilave olarak, elde ettiği ya da elde etmeyi ihmal eylediği semerelerden kaynaklanan tazminatla sınırlıdır. Davada, davacı hazineye ait taşınmazın davalı tarafından üstün bir hakkı olmadan işgal edilmesinden kaynaklanan ecrimisil bedeli talep edilmektedir. Davanın bu niteliği itibariyle Adli Yargıda görülüp çözümlenmesi gerekir. Ayrıca davacı idarenin idare mahkemesinde şahıslar hakkında dava açması söz konusu olmayacağından uyuşmazlığın çözümlenmesinde idari yargı yerinin görevli olduğuna dair karar doğru değildir....
Davalı vekilinin ecrimisil hesabına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 25.02.2004 tarihli ve 2004/1-120-96 sayılı kararı). Hemen belirtelim ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir....
giderici yasal faiz uygulanmasının doğru olacağının açık olduğunu, yine cevap dilekçesinde açıkça beyan ettikleri üzere, davacı tarafın yukarıda belirttikleri kamulaştırma bedelinin değer azalış tutarı olan miktarı ödemekte temerrüde düştüğünü, temerrüde düşülen alacak bedelinin temerrüt süresi boyunca aynı kalmasının beklenemeyeceğini, bu sebeple ilgili alacak kalemini, icra emrine eklemelerinin faize faiz yürütmek anlamına gelmediğini, bir mahkeme kararı olarak ortaya çıkan alacak miktarına temerrüt sebebiyle faiz işletilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle; mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler....
Hukuk Dairesi'nin 2012/23037 E ve 2013/748 K sayılı ilamı) yasaya uygun görülmemiştir. 3- )Öğretide ve yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; "fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması ve haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği" vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma ve eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/07/2022 NUMARASI : 2021/1239 ESAS 2022/924 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Serik 1....