in poliçenin başlangıç tarihi olan 25/03/2014 tarihinden önce konjeksif kalp yetmezliği+Akut Miyokard Enf. hastalığının bulunduğunun tespit edildiğini, söz konusu hastalık ile ilgili olarak şirketlerine herhangi bir bildirim yapılmadığı, ayrıca müteveffa tarafından şahsen doldurulup imzalanan 25/03/2014 tarihli sağlık beyan formunda söz konusu hastalığın beyan edilmediğini, Türk Ticaret Kanunu ve Hayat Sigortaları Genel Şartları gereği beyan yükümlülüğü yerine getirilmemiş olduğu tespit edildiğinden, sigorta tazminatının ödenmemesinin ve herhangi bir prim iadesi yapılmasının hukuken mümkün olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkindir....
Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. ... 3. Tüketici Mahkemesince uyuşmazlığın sigorta poliçesinden kaynaklandığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesince ise davacının tüketici konumunda bulunduğu, dava konusu hayat sigorta sözleşmesinin de tüketici işlemi sayıldığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda; davacılar vekili müvekkillerinin murisi ...'nın 26.12.2014 tarihde vefat ettiğini, 25.06.2013 tarihinde ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat davasının Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılaması sonucunda; davacının davasının reddine dair verilen kararın davacı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince, davacı vekilinin itirazının reddine dair verilen 14/12/2020 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. K A R A R Davacı vekili 23.01.2020 tarihli Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda; başvuru sahibinin, oğlu ...'un Türkiye İş Bankası A.Ş.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili; davacılar murisi ...'ın dava dışı bankadan kullandığı kredi nedeniyle hayat sigortası poliçesi tanzim edildiğini, davacılar murisinin 13/02/2012 tarihinde vefat ettiğini ve davalı şirketin dava dışı bankaya parayı ödemediğinden bakiye kredi taksitlerinin davacılar tarafından ödendiğini belirterek 36.750,00 TL vefat tazminatı tutarının vefatın davalı şirkete bildirimi tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; işbu davada alacak miktarının likit, belirlenebilir ve tespit edilebilir olduğundan, davacı yanın belirsiz alacak davası açmasında hukuki yarar bulunmadığını, hukuki yararın da bir dava şartı olduğundan, davacı yanın davasının dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, sigorta poliçesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. HMK'nın 114 ve 115. maddelerinde dava şartları düzenlenmiş olup, açılan bir davada öncelikle dava şartlarının kanundaki düzenleme sırasına göre incelenip, değerlendirilmesi gerekmektedir. Ticari dava ile ilgili düzenleme TTK'nun 4. maddesinde yapılmıştır....
Bankanın elinde hayat sigortası poliçesi gibi kolayca alacağını tahsil etme imkanı varken, sigortacının ödeme talebini geri çevirdiği şeklindeki bir gerekçeyle, poliçe limiti kapsamında kalan alacağı için icra takibi başlatması veya dava açması TMK 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralana aykırılık oluşturur. Bu nedenle tüketici işlemi niteliğindeki banka kredileri nedeniyle, hayat sigortası yapılmış olması durumunda, bankanın poliçe limitleri dahilinde kalan ... alacağını öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi zorunludur. Bu husus, banka tarafından tüketicinin mirasçıları (halefleri) hakkında dava açılabilmesinin ön şartıdır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık hayat sigortası poliçesinden kaynaklanmasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup, Yüksek ... Dairesinin görevi dahilindedir. 11.04.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı kanunla değişik 2797 sayılı Kanun'un 60.maddesi uyarınca görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek 1.Başkanlığa sunulmasına, 14.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda; davacılar murisinin tüketici olduğu ve davacıların davalı sigorta şirketi ile muris arasındaki hayat sigortası sözleşmesine dayalı olarak talepte bulunduğundan, davaya konu uyuşmazlık bakımından Tüketici Mahkemesi görevlidir. Bu nedenle Mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, hayat sigorta sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesince, uyuşmazlığın tüketici kredisinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 7. Tüketici Mahkemesi tarafından ise, taraflar arasındaki uyuşmazlığın sigorta poliçesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir....
Şubesi'nden kredi kullandığını, bütün taksitlerin hiç aksatılmadan ödendiğini, muris vefat ettikten sonra 2 taksitinin müvekkili tarafından ödendiğini, kredi kullanımı esnasında murise hayat sigortasının da yaptırıldığını, murisin kullandığı kredinin geride kalan taksitlerinin hayat sigortasından karşılanması ve geriye kalan limit miktarının müvekkiline ödenmesi ve müvekkilinin ödediği 2 taksitin iadesi için yazılı talepte bulunulduğunu, bu talep üzerine tazminat tutarının 2.639,73 TL olduğunun belirtildiği ve bedelin müvekkilin hesabına yatırıldığını, ancak yatırılan tutarın eksik yatırıldığını, geriye kalan 3.175,57 TL bakımından davalı şirketin, müvekkiline ödeme yapmakla sorumlu olduğunu ileri sürerek, muris adına yapılan hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan 3.000,00 TL alacağın işlemiş yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....