ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 15/05/2018 NUMARASI: 2015/669 (E) 2018/455 (K) DAVANIN KONUSU: Tazminat (Hayat Sigortası Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 23/11/2021 Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi ...'nın 29/11/2013 tarihinde davalı ile hayat sigortası poliçesi imzaladığını, murisin 18/05/2014 tarihinde vefat ettiğini, müvekkillerinin miras hissesine düşen yaşam kaybı teminatı alacağından şimdilik ... için 1.000,00 TL, ... için 3.000,00 TL'nin davalıdan tahsili davacılara verilmesine, alacağa 11/07/2014 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına karar verilmesini talep etmiş, davacılar vekili 29/03/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı ... için talep miktarını 7.000 TL'ye, davacı ... için 21.000 TL'ye arttırmıştır. Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "...tüketici işlemi niteliğindeki banka kredileri nedeniyle, hayat sigortası yapılmış olması durumunda, bankanın poliçe limitleri dahilinde kalan kredi alacağını öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi zorunludur. Bu husus, banka tarafından tüketicinin mirasçıları (halefleri) hakkında dava açılabilmesinin ön şartıdır. Banka sadece poliçe limitinin yeterli olmadığı bakiye alacak için tüketicinin mirasçılarından talepte bulunabilir. Kredi kullanan tüketici adına yapılan hayat sigortası poliçesi mevcutken, bankanın tüketicinin ölümü nedeniyle, tüketicinin mirasçılarından ödenmeyen bakiye kredi alacağının tahsili için dava açması veya icra takibi başlatması, sigorta hukukunun temel ilkelerine ve sigorta yapılmasının amacına aykırılık oluşturacağı gibi sigorta yapılmasına duyulan güven ve itimadı da zedeler. Bu nedenle banka alacağını öncelikle sigorta poliçesinden tahsil etmelidir....
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe : Dava hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı Kanunun 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki hayat sigortasından kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ...Ş....
Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacının vekil edenlerinin murisi ile davalı sigorta şirketi arasında tüketici kredisi sözleşmesi kapsamında hayat sigorta poliçesi tanzim edilmiş, murisin ölümü ile hayat sigortası teminatının tahsili istemi ile eldeki dava açılmış, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 6762 sayılı TTK 1329(6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1493/7) maddesinde "üçüncü bir şahsın lehine yapılan hayat sigorta mukavelesinden doğan hak ve menfaatleri sigortacıdan talep ve tahsil salahiyetinin doğrudan doğruya o kimseye ait olduğu" düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta, davaya konu hayat sigorta sözleşmesinde dain-i mürtehin ve lehdar olarak ... Bankası şubesi tayin edilmiştir. Dain-i mürtehin olarak sigorta şirketinden tazminat talep etmek hakkı ... Bankası A.Ş.’ye ait olup, sigortalı ancak dain-i mürtehinin açık muvafakatini almak suretiyle tazminat istemek hakkına sahiptir....
Bankanın elinde hayat sigortası poliçesi gibi kolayca alacağını tahsil etme imkanı varken, sigortacının ödeme talebini geri çevirdiği şeklindeki bir gerekçeyle, poliçe limiti kapsamında kalan alacağı için icra takibi başlatması veya dava açması TMK 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırılık oluşturur. Bu nedenle tüketici işlemi niteliğindeki banka kredileri nedeniyle, hayat sigortası yapılmış olması durumunda, bankanın poliçe limitleri dahilinde kalan kredi alacağını öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi zorunludur. Bu husus, banka tarafından tüketicinin mirasçıları ( halefleri ) hakkında dava açılabilmesinin ön şartıdır. Banka sadece poliçe limitinin yeterli olmadığı bakiye alacak için tüketicinin mirasçılarından talepte bulunabilir....
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davacının davasının kabulü ile; miras payları oranında; davacı ... için 3.375,00 TL'nin davacı ... için 5.062,50 TL'nin, davacı ... için 5.062,50 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir....
İLK DERCE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince "...davanın davacılar murisinin vefatından önce tanzim edilen hayat sigortasına ilişkin olarak vefat teminatı kapsamından kaynaklı alacak davası olduğu,(Bireysel Kredilerle Bağlantılı Kredili Hayat Hayat Sigortası Poliçesinden kaynaklanan vefat tazminatının tahsili istemine ilişkin) mütefevva ile dava dışı ... arasında düzenlenen kredi sözleşmesinin tüketici kredisi olduğu, davanın tüketici işlemlerinden kaynaklı olduğu anlaşılmıştır. YARGITAY 11. Hukuk Dairesi 2018/601 E- 2019/2751 K Anılan nedenlerle somut uyuşmazlıkta tüketici mahkemelerinin görevli olması nedeniyle davanın usulden reddine..." gerekçesiyle karar verilmiştir....
Davacı 15/05/2019 havale tarihli dilekçesinde özetle; BES ile ilgili ödemeleri geri aldığını, böyle bir talebinin olmadığını, geri ödemeli hayat sigortası poliçesi ile 23 ay boyunca ödemiş olduğu toplam 1.206,58 USD'nin iadesini talep etmiştir. CEVAP:Davalı vekili, davacının bireysel emeklilik sigorta poliçesinden kaynaklı ödemesini aldığını, hayat sigortası poliçesinin bireysel emeklilik niteliği taşımadığını, geri ödemeli bir poliçe olduğunu, poliçede devlet desteği gibi ilavelerin olmadığını, davacının 2 süreye yakın ödeme yaptığını, beyan formlarını okumayarak imzalamanın davacının kendi kusuru olduğunun belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Şirketi vekili, poliçenin vade tarihinin 09/11/2001 olduğunu, dava tarihi itibari ile zamanaşımına uğradığını, Hayat Sigortasının bir zarar sigortası değil bir meblağ sigortası olduğunu, 30 yıllık sürede ödenen paranın 27.600,00 TL olduğunu, bunun da yeni para ile 0,027 kuruş olduğunu, beş yılda bir yapılmış olan kar payının ilavesi ile toplam 3,70 TL'ye ulaştığını, kendisine bu paranın ödeneceğinin davacıya belirtildiğini, öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, bu kabul edilmediği takdirde hukuken hak ettiği 3.70 TL'yi ödemeyi kabul ettiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda davalı taraf, davacının hayat sigortasını yapan sigorta şirketidir....