Bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle; hayat sigortası poliçesinin Türk Ticaret Kanununun 1502 maddesi gereğince prim ödemesinden muaf kapsamına girdiği, sigorta ücreti de bağlı olan ve sigortasının 6 yıl süreli tüketici kredileri yönelik hayat sigortası poliçesi mevcut olan vefat teminatının teminat dışı kaldığı, bu nedenle davacının tazminat talebinde bulunmasının mümkün olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı, davacı tarafça hayat sigortası poliçesi kapsamında bulunan Eylül 2012 prim taksidi olan 252,52 TL ödemenin yapıldığına dair belge sunulması halinde nihai kararın mahkemeye ait olduğu görüş ve tespitinde bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş ve işbu karara yönelik davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görev ve husumet itirazlarının bulunduğunu, sigorta sözleşmesinin tarafının Anadolu Hayat Emeklilik A.Ş. olduğunu, muris ile 22.500,00- TL bedleli tüketici kredisi sözleşmesi akdedildiğini, müvekkili banka ile davacıların murisi arasında sözleşmeden kaynaklanan kredi ilişkisinin mevcut olduğunu, davacıların dava dışı Anadolu Hayat Emeklilik A.Ş. ile ilişkisinin ise dava konusu hayat sigortasından kaynaklanan sigorta ilişkisi olduğunu, Anadolu Hayat Emeklilik A.Ş. ile muris Şinasi Seven arasında hayat sigortası poliçesi imzalandığını, murisin kendi hür iradesi ile kredi kullandığını ve hayat sigortası yaptırdığını, bu kredinin hayat sigortasının zorla yaptırıldığı iddiası hukukla bağdaşmadığını, müvekkili Bankanın acente konumunda olduğunu, müvekkili bankanın yapılan işlemlere ilişkin acente olarak herhangi bir kusuru bulunmadığını, dava dilekçesinde bunun aksinin iddia edilmediğini müvekkili bankanın muhatap olmadığı sigorta poliçesi hükümleri...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 09/12/2019 NUMARASI : 2019/1268 (E) - 2019/262 (K) DAVANIN KONUSU: Rücuen Tazminat KARAR TARİHİ: 14/04/2021 Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemiz heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Dava ve uyuşmazlık, grup sağlık sigorta poliçesinden kaynaklı rücuen tazminat istemine ilişkindir. Hâkimler ve Savcılar Kurulu'nun, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk ve Ceza Daireleri arasında yapılan iş bölümüne ilişkin 25/06/2020 gün ve 2020/564-586 sayılı kararı gereğince, uyuşmazlık konusu olan riziko mahalli konut ve işyeri olan mal ve sorumluluk sigortası sözleşmesi ile taşıma hukukundan doğup doğmadığına bakılmaksızın can-hayat sigortası sözleşmelerinden kaynaklanan davalar sonucu (rücu dâhil) verilen hüküm ve kararların istinaf incelemesinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. ve 45....
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı ...bank AŞ vekilinin ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; vefat eden ... davalı banka nezdinde farklı zamanlarda zirai kredisi kullandığını, davalı sigorta şirketine ...ve ... poliçe numaralı hayat sigortalarını yaptırdığını ancak sigortalının ...tarihinde vefat ettiğini bu nedenle hayat sigortası kapsamında ödeme talep edildiğini ancak bu taleplerinin reddedildiğini iddia ederek, hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklı olarak 10.000,00.-TL'nin faiziyle birlikte talep edildiğini, davanın davalı banka yönünden husumetten reddi gerektiğini, vefat eden ve diğer davalı arasında düzenlenen hayat sigortasından davalı bankanın sorumlu olamayacağını, sözleşmeye aracılık ettiğini, bankanın TTK gereğince acentelik görevini yerine getirmekten başka bir eylemde de bulunmadığını, davalı banka ile sigorta şirketi ......
Tüketici Mahkemesi'nin 14/06/2022 tarih ve 2021/600 Esas 2022/362 Karar sayılı ilamına karşı ,taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından mahkememize verilen dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi Murat Girgin 15.11.2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasında hayatını kaybettiğini, farklı meblağlarda 4 adet hayat sigortası poliçesi düzenlendiğini, müteveffanın vefatı ile söz konusu hayat sigortası poliçesi teminatlarının mirasçılarına ödenmesi gerektiğini, teminat bedellerinin ödenmesi için davalı şirkete icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı şirketin 30.09.2019 tarihli yazısı ile YE064209292 nolu hayat sigortası poliçesinden dolayı sigorta teminatını ödeyeceğin dair yazılı bildirimde bulunduğunu ancak hiçbir poliçe için ödeme yapmadığını, bu nedenle itirazın iptaline...
Somut olayda uyuşmazlık; kredinin birinci yılı için murise hayat sigortası yaptıran davalıların , müteakip yıllar için bunu yaptırması gerekip gerekmediği ve sözleşme hükümleri uyarınca kusurlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Davalı banka ile davacıların murisi ... arasında, 26/06/2012 tarihli 30.000,00 TL bedelle 5 yıl vadeli bireysel kredi sözleşmesi imzalanmış, sigortalı muris için Türkiye Hayat Emeklilik tarafından 1 yıl vadeli hayat sigortası yapılmış, 26/06/2012-26/06/2013 başlangıç ve bitiş tarihli poliçe için 681,50 TL prim belirlenerek kredinin kullandırıldığı gün murisin hesabından tahsil edilmiştir.Bu poliçenin sona ermesine yakın tarihte 27/05/2013 günü, davalı banka Murisin cep telefonuna SMS göndermiş,metin içeriğinde "Krediniz ile bağlantılı kredi hayat sigortası poliçenizi yenilemek için lütfen şubenize başvurunuz" yazıldığı görülmüştür....
-TL tutarında kredi kullandığını ve bu miktar üzerinden 23.06.2010 tarihinde hayat sigortası yaptırdığını, 2.000,00.- TL borç kaldığında bankanın “yeniden 4.000,00 TL kredi vermeyi, bunun 2.000,00.- TL’si ile bankaya olan borcunu ödemesini” teklif ettiğini, ... Topal’ın da bu teklifi kabul ettiğini ve 20.04.2011 tarihinde bu krediyi kullandığını, prosedür gereği de hayat sigortası yapıldığını, ... Topal’ın 01.07.2011 tarihine vefat ettiğini, mirasçıları olan müvekkillerinin, kredi borcunun ödenmesi amacıyla davalı sigorta şirketine başvurduklarını, ancak davalının “... Topal’ın, sigorta sözleşmesinin düzenlenmesi sırasında kanser tedavisi gördüğünü bildirmediği, gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu” gerekçesi ile ödeme yapmadığını, ......
Somut olayda; davacılar miras bırakanının tüketici olduğu ve davalı sigorta şirketi ile arasındaki hayat sigortası sözleşmesine dayalı olarak talepte bulunulduğunun anlaşılmasına göre, davanın açıldığı 10.10.2014 tarihi itibari ile davanın Tüketici Mahkemesi'nin görev alanına girdiği konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Bu durumda, mahkemece yanlış değerlendirme ile Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla davaya bakılması doğru değil ise de; ...’da ayrı bir Tüketici Mahkemesi bulunmaması ve tüketici işlemlerinden kaynaklı davalara münhasıran ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla baktığı anlaşılmasına göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonuç itibari ile doğru olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 892,34 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 4.9.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/543 Esas KARAR NO : 2022/43 DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 16/06/2021 KARAR TARİHİ : 17/01/2022 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/02/2022 Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan yargılama sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin İstanbul İli, Büyükçekmece İlçesi, ...... Mah. ..... Mah. .... Sok. ..... Sitesi, ... Apt. B Blok Apt. Bina No:9 Daire ..... Pafta ...... , Parsel ....... 'da adresinde ikamet ettiklerini, işbu daireleri ...... SİGORTA A.Ş. aracılığıyla zorunlu deprem sigortası kapsamında binayı sigortalattıklarını, ....... SİGORTA A.Ş. poliçe numaralarının .........
Davacılar vekilinin karar düzeltme isteminde bulunması üzerine dosyanın yeniden yapılan incelemesinden: Dava, hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacılar vekilinin yargılama sırasında dosyaya sunduğu 02.03.2011 tarihli dilekçede; hayat sigortası başvuru formu altındaki imzanın sigortalıya ait olmadığını ve sigortalının ek teminatlar konusunda da bilgilendirilmediğini açıkça belirtmiş ve sigortalının şüpheli olan ve esasen ona ait olmayan imzaların yer aldığı hayat sigortaları bilgilendirme formu, hayat sigortası başvuru formu asıllarının dosyaya getirtilmesini talep etmiştir. Davacılar vekilinin bu açıklamalarından hayat sigortası başvuru formu, hayat sigortaları bilgilendirme formu ve hayat sigortaları ek teminatları bilgilendirme formundaki imzaların murise ait olmadığını ileri sürdüğü, başvuru formu ve bilgilendirme formları altında bulunan şüpheli imzaların incelenmesini istediği anlaşılmaktadır....