Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uzun Süreli Grup Hayat Sigortası Katılım Sertifikası ile hayat sigortalı olduğunu, murisin 02/02/2013 tarihinde vefat ettiğini, ölümün sigortalılık süresi içerisinde gerçekleştiğini ancak sigorta şirketinin ödeme yapmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 19.250,00 TL'nin 02/02/2013 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 9.421,07 TL'nin temerrüd tarihi olan 29/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; karar, davalı vekili ve katılma yolu ile davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir....

    hayat sigortası yaptırmış olduğunu, önüne gelen sayfalarca sözleşmeyi okumasının imkanı da olmaması sebebiyle, birden fazla evrak önüne getirilmiş ve sigorta yaptıran müteveffanın sigorta şartlarını vs....

    Bankası A.Ş ... şubesinden kredi kullandığını ve Ensaf Hayat Sigortası poliçesinin tanzim edildiğini, poliçede sigorta başlangıç tarihinin 08/02/2017 bitiş tarihinin 08/02/2018 ve vefat halinde ödenecek teminat bedelinin 120.000,00 TL olduğunu, murisin mirasçıları olan davacıların murisin ölümünden sonra teminat bedelinin ödenmesini talep ettiğini ancak; davalı şirket tarafından ret gerekçesi belirtilmeden teminat bedelinin ödenmesinin reddedildiğini, kredi hayat sigortası başvuru formunun matbu olarak düzenlendiğini, müteveffanın kimlik bilgileri dışında diğer kısımların doldurulmamış olduğu, başvuru formu sigortalı tarafından doldurulmadığı için müteveffanın hastalığını saklaması gibi bir durumunun söz konusu olmadığı, müteveffanın hastalığının sigorta sözleşmesi yapılırken kendilerine bildirilmediğinden beyan yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle reddetmek müteveffadan sağlık taraması ya da sağlık durumuna ilişkin belge istenmesi yönünde bir istekte bulunulmadığı, bu konuda...

      Davacıların iddiası, murislerinin yaptırmış olduğu hayat sigortası sözleşmesine dayanmaktadır. Davacılar murislerinin kullandığı kredi nedeniyle davalı T8'ye hayat sigortası yaptırdığını, sigorta sözleşmesi devam ederken rizikonun gerçekleştiğini ve murislerinin vefat ettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır....

      olmadığını ileri sürerek haksız ve hukuka aykırı olarak banka tarafından kesintisi yapılan hayat sigortası adı altındaki 65.151,42 TL'nin kesinti tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek yasal faiziyle bedelin taraflarına iadesine, hayat sigortası kesintisinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Miras bırakan dava dışı bankadan kredi çekerken, dava dışı banka ile anlaşmalı olan davalı sigorta şirketi ile hayat sigortası da imza ettiği anlaşılmaktadır. Davacılar, miras bırakanları vefat ettiği halde davalı sigorta şirketinin kendilerine vefat tazminatı ödemediğini iddia ederek, kredi sözleşmesi ile birlikte imza edilen hayat sigortası sözleşmesi uyarınca davalı sigorta şirketinden ölüm tazminatı talep etmektedirler. Davacıların murisi ile banka, 4077 sayılı Kanun kapsamında tüketici kredisi sözleşmesi bulunduğuna ve uyuşmazlık kredi sözleşmesiyle bağlantılı olarak aktedilen sigorta sözleşmesinden kaynaklandığına göre uyuşmazlığın, tüketici mahkemesince incelenip sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Diyarbakır 2. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06/11/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi. ....

        in poliçe imzalanırken diyabet ve tansiyon hastalıklarına ilişkin beyanda bulunmamış olduğu, bunun akabinde sigorta şirketinin durumu öğrendiği tarihten itibaren cayma hakkını kullanmış olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.Davacılar murisinin kullanmış olduğu banka kredisi nedeniyle, 24/07/2007-24/07/2008 tarihleri için hayat sigorta sözleşmesi düzenlenmiş; poliçenin düzenlenmesinden sonra, 13/06/2008 tarihinde davacıların murisi vefat etmiştir. Sigorta sözleşmesi kurulurken sigortalıya yüklenen doğru bilgi verme (ihbar) yükümlülüğünü düzenleyen 6762 sayılı TTK'nın 1290. maddesi( 6102 sayılı TTK 1435,1439 ve 1440. maddeler) her ne kadar mal sigortalarına ilişkin bulunmakta ise de, Yargıtay'ın yerleşik kararları ile hayat sigortalarında da uygulanmaktadır....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsiz olması nedeniyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacılar, davalı banka ile murisleri arasında 11.4.2005 tarihli konut kredisi sözleşmesi düzenlendiğini, murisin hayat sigorta poliçesi başvurusu yaptığını, ancak bankanın sigorta poliçesi yapmayı unuttuğunu ileri sürerek sigorta başvuru formunun 10 yıllık sigorta poliçesi olduğunun tesbitine, poliçe bedelinin ödetilmesine karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, murisin talebi üzerine 1 yıllık hayat sigortası yapıldığını, davanın reddini dilemiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalı sigorta şirketi tarafından murisin kullanmış olduğu krediler nedeniyle hayat sigortası poliçesi düzenlediğini, banka kredi borcunun kapatıldığını ileri sürerek hayat sigorta sözleşmesinden kaynaklı olarak tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı ise murisin beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığını, ölüm nedeni ile gizlenen hastalığı arasında illiyet bağı olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davacı ve davalı tarafından istinaf edilmiştir....

            Kredi sözleşmesi nedeniyle hayat sigortası yapılmasındaki amaç, banka yönünden kredi borcunun teminat altına alınması olduğu kadar, belli bir prim borcu getirmekle birlikte, sigortalının da bunda menfaatinin olduğu kuşkusuzdur. Bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde, her iki tarafın da hak ve menfaatlerinin gözetilip korunması esas alınmalıdır. Her ne kadar, mahkemece, murisin kalan tüketici kredisi borcunun hayat sigortası kapsamında sigorta şirketi tarafından ödenmesine ilişkin olarak; sigorta şirketinin husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesi ile davalı sigorta şirketi yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de; davacıların murisi ile davalı banka arasında tüketici kredisi ilişkisi vardır ve uyuşmazlık sözleşmeden kaynaklanmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu