Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, hayat sigorta sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamına göre, davacıların murisinin davalı nezdinde 26.05.2014-26.05.2017 tarihleri için sigorta sözleşmesi düzenlenmiş, poliçenin düzenlenmesinden sonra 16.03.2015 tarihinde sigortalı vefat etmiştir. Sigorta sözleşmesi kurulurken sigortalıya yüklenen doğru bilgi verme (ihbar) yükümlülüğünü düzenleyen 6102 sayılı TTK 1435,1439 ve 1440. maddeleri her ne kadar mal sigortalarına ilişkin bulunmakta ise de, Yargıtay'ın yerleşik kararları ile hayat sigortalarında da uygulanmaktadır. Hatta anılan bu düzenleme, Hayat Sigortası Genel Şartlarının C-2.2. maddesi ile sözleşme hükmü halini almıştır....

    nin davalı ile düzenlediği ... numaralı poliçe ile hayat sigortası yaptırdığı, müteveffanın kaza sonucu vefatı durumunda 18.000.00 TL tazminat ödemesinin yapılacağının davalı tarafından teminat altına alındığını, Hayat Sigortasının yanında müteveffa ile davalı bireysel emeklilik sistemi anlaşması da yapıldığını, sigortalı müteveffanın 15/07/2013 tarihinde geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybettiğini, sigortalı ...’nin ölümü ile davacılar eşi ... ve oğlu ....'nin yasal mirasçıları olarak geride kaldığını, davacıların hayat sigortasından kaynaklı tazminatın ve bireysel emeklilik sistemine mahsuben müteveffanın yatırdığı prim ödemeleri toplamının tahsili istemiyle yapılan takibe davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20'den az olmamak üzere inkar ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

      Kredi sözleşmesi nedeniyle hayat sigortası yapılmasındaki amaç, banka yönünden kredi borcunun teminat altına alınması olduğu kadar, belli bir prim borcu getirmekle birlikte, sigortalının da bunda menfaatinin olduğu kuşkusuzdur. Bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde, her iki tarafın da hak ve menfaatlerinin gözetilip korunması esas alınmalıdır....

        Bankanın elinde hayat sigortası poliçesi gibi kolayca alacağını tahsil etme imkanı varken, sigortacının ödeme talebini geri çevirdiği şeklindeki bir gerekçeyle, poliçe limiti kapsamında kalan alacağı için icra takibi başlatması veya dava açması TMK 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralana aykırılık oluşturur. Bu nedenle tüketici işlemi niteliğindeki banka kredileri nedeniyle, hayat sigortası yapılmış olması durumunda, bankanın poliçe limitleri dahilinde kalan kredi alacağını öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi zorunludur. Bu husus, banka tarafından tüketicinin mirasçıları (halefleri) hakkında dava açılabilmesinin ön şartıdır. Banka sadece poliçe limitinin yeterli olmadığı bakiye alacak için tüketicinin mirasçılarından talepte bulunabilir....

          Mahkemece, davacının kredi sözleşmesinde inen faiz programından yararlandırılmasına, 5 yıllık hayat sigortası bedeli 335 YTL. dışında fazla miktarın sözleşmeden çıkartılmasına, 1000 YTL. manevi tazminatın dava tarihinden 2009/8156-14483 yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı 67.000 YTL tutarlı kredi bedeline karşılık peşin olarak 335,00 YTL. hayat sigortası ödediğini, oysa yapılan ödeme planında ayrıca her yıl için hayat sigortası bedeli tahakkuk ettirildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı ise, konut kredisi uygulamasında hayat sigortası bedelinin her yıl belirlendiğini savunmuştur....

            Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre sigortalının hayat sigortası sözleşmesi akdedilirken ölümüne neden olan hastalıklarının olduğu ve sigortalının bu hastalıkların kendisinde mevcut olduğunu bildiği, ancak bu hastalıklarını davalı sigorta şirketine bildirmediği, sigortalının 6102 sayılı TTK.'nun 1435 (mülga 6762 sayılı TTK.'nun 1290) maddesine ve Hayat Sigortası Genel Şartlarının C-2.2. maddesine göre bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediği, davacıların murisleri olan sigortalının imzaladığı hayat sigortası poliçesi nedeniyle davalının sorumluluğu bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş: hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir....

              Davalı bankaca hayat sigortası adı altında yapılan kesintiler hakkında yine bilirkişi tarafından alınan raporda, taraflar arasında imzalanan ''Genel Tarımsal Krediler Sözleşmesi''nin sigorta başlıklı 12. Maddesinde açıkça belirtildiği üzere menkul, gayrimenkul rehni ve tüm teminatlar, araç gereç, canlı cansız demirbaşları kapsamakta olup, hayat sigortası yapılması hususunda kaydı içermediğini, hayat sigortasının üreticinin bankaya vereceği talimat ile yapılabileceğini olayımızda ise hayat sigortası yapılması konusunda herhangi bir talep bulunmadığı gibi, içeriği açıklanan 12. Madde de bu konuda herhangi bir kayıt bulunmadığı, bu nedenle davacının talebi olmaksızın yapılan hayat sigortası sonucu tahsil edilen pirimlerin haksız ve hukuka aykırı olduğunu özetle davacı Abdullah SÖNMEZ'in davalı bankadan 21.041,39 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir. Her ne kadar 2016/536 E. Sayılı dosyada Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/6235 E. 2016/8013 K....

              Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın konut kredisi için hayat sigortası yaptırma zorunluluğu bulunmadığını, murisin hayat sigortası yaptırmadığını, nitekim geri ödeme planında sigorta bedeli 00,00 TL olarak gösterildiğini, murise sigorta süresince (10 yıl) geçerli hayat sigortası yaptırması önerildiğini, ancak murisin bu teklifi kabul etmediğini, yıllık hayat sigortası yaptırdığını, zorunlu yenilemeyi de yerine getirmediği için davacı bankanın sorumluluğu bulunmadığında davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

              Davalı banka vekili, kredi borçlusu müteveffanın dilekçe ile hayat sigortası yapılmamasını istediğini, bu nedenle hayat sigortası yapılmadığını, mevzuat kapsamında bankaya sorumluluk yüklenemeyeceğini savunarak; davanın reddini dilemiştir. Davanın reddine dair İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik davacılar vekilinin istinaf talebi ... Bölge Adliye Mahkemesi 3....

                DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 26/08/2021 KARAR TARİHİ : 19/01/2022 YAZIM TARİHİ : ... Mahkememizde görülen Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davası yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi ...'...

                  UYAP Entegrasyonu