Mahkemenin nitelendirilmesine göre, uyuşmazlık, hayat sigortası poliçesinden kaynaklı alacak istemine ilişkin olup, kooperatif hukukundan kaynaklanan bir ihtilaf da bulunmamasına göre, kararın temyiz incelemesi Yüksek 17. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. Dava dosyası en son Yüksek 17. Hukuk Dairesi'nin görevsizlik kararı ile Dairemize geldiğinden Yargıtay Başkanlar Kurulunun 04.02.2010 tarih ve 3 sayılı kararı uyarınca, üçüncü Dairece başka bir daireye gönderme kararı verilmeden dosyanın işbölümü uyuşmazlığının çözümlenmesi için doğrudan Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 15.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
. - DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 08/08/2022 KARAR TARİHİ : 30/10/2024 KARAR YAZIM TARİHİ :11/11/2024 Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacılar vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davacılar murisi ... farklı tarihler Türkiye Vakıflar Bankası, Türkiye Ziraat Bankası AŞ. ve Türkiye Halk Bankası A.Ş.' den krediler kullandığını ve bu kredilere hayat sigortaları yapıldığını, davalı sigorta şirketinin T. Vakıflar Bankası nezdinde çekilen kredilerle ilgili ödemeyi eksik Yaptığını, T....
ile de bankanın hayat sigortası üzerinde daini mürtehin olarak hak sahibi olduğu da kararlaştırıldığını, davalının Grup Hayat Sigorta Sözleşmesi ve Grup Hayat Sigorta Sertifikası kapsamında sadece sigorta bedeli ile sorumlu olduğunu, hayat sigortası meblağ sigortası olup, meblağ sigortalarında, sigortacının ödeyeceği tazminat miktarı, zarar miktarına bakılmaksızın poliçede gösterilen tutardan ibaret olduğunu, kredi sözleşmesinin sigortalı ile Ziraat Bankası A.Ş. arasında akdedildiğini, bu nedenle davalı şirketin kredi sözleşmesinin tarafı olmadığını, davalı şirketin taraf olmadığı bir sözleşmeden dolayı borç altına sokulabilmesi söz konusu olamayacağı gibi, kredi ödemelerinin kredi sözleşmesinden kaynaklı olduğu gözetildiğinde, davalı şirketten rücuen tahsil edilebilmesi de olanaklı olmadığını, bu nedenle kredi sözleşmesine dayalı olarak ödenen tutarların yahut kalan kredi borcunun davalıdan tahsil edilemeyeceğini, müteveffanın kanser hastalığını poliçe tanziminden önce beyan etmediğini...
Dava; hayat sigortasından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davacılar murisinin dava dışı bankadan kullandığı ticari krediye teminen davalı sigorta şirketi nezdinde yapılan hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davalının savunması da dikkate alındığında hayat sigortası dava dışı banka tarafından kullandırılan ticari krediye bağlı ise davacılar murisinin mesleki (ticari) amaçlarla hareket ettiği, kredi kullanılmasının ticari faaliyet kapsamında olduğu, dolayısıyla davacılar murisinin ve davacıların tüketici sıfatını taşımadığı ortadadır. Mahkememizce davaya konu hayat sigorta poliçesi'nin bağlı olduğu krediye ilişkin belgelerin ... A.Ş.'den celbi sağlanarak getirtildikten sonra bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde getirtilen sözleşme birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlığa konu olan sigorta sözleşmesi'nin dayanağını dava dışı ... LTD. ŞTİ.'...
Bankası ... şubesinden tüketici kredisi kullanması sebebiyle bu kredinin teminatı olarak oluşturulan hayat sigortası poliçesi gereğince muris ...'in vefatı sebebiyle hayat sigortası kapsamında olan 24.000-TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda davacıların talebi murislerinin akdetmiş olduğu hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklı tazminat talebidir. Mahkeme tarafından poliçenin lehtarı (dain mürtehin) tarafından davanın açılması gerektiği gerekçesiyle husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir....
nın bankadan tüketici kredisi kullandığını, kredinin teminatı olan hayat sigortası poliçesi gereğince murisin vefatı sebebiyle hayat sigortası kapsamında 23.100,00 TL'nin başvuru tarihi olan 21.01.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalı davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, karar süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda davacıların talebi murislerinin akdetmiş olduğu hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklı tazminat talebidir. Mahkeme tarafından poliçenin lehtarı (dain mürtehin) tarafından davanın açılması gerektiği gerekçesiyle husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir....
Nezdinde hayat sigortası poliçesi oluşturulduğunu ve muristen hayat sigortası primi tahsil edildiğini, muris Hidayet Seven'in 14/04/2019 tarihinde vefat ettiğini, davalı banka tarafından davacılara hayat sigortası nedeniyle ihtarname gönderildiğini, akabinde de işbu kredi borcuna ilişkin olarak ihtiyati haciz kararı alındığını ve Samsun İcra Müdürlüğü'nün 2020/12148 Esas sayılı dosyası nezdinde davacılar aleyhine icra takibine geçildiğini, davacılar tarafından muris ile akdedilen hayat sigortası gereği teminatın ödenmesi için sigorta şirketine başvuru yapılmışsa da başvuruya herhangi bir cevap verilmediğini, ödeme yapılmadığını, davacılar ile dava dışı mirasçı Ali Uyar tarafından poliçe gereği teminatın ödenmesi için Mahkememizin 2019/453 Esas sayılı dosyası nezdinde Ziraat Hayat ve Emeklilik A.Ş....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, hayat sigortasından kaynaklı alacak talebine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır....
Asıl ve birleşen davacılar, eldeki dava ile murislerinin davalı bankadan konut kredisi kullanılması sırasında hayat sigortası yaptırılmasına ilişkin belge imzalamasına rağmen hayat sigortasının yapılmadığını, davalının kusurlu davranışı sonucu bir kısım kredi taksitlerinin ödendiğini ileri sürerek ödenen miktarın tahsilini istemiş, davalı banka ise hayat sigortasının murisin talebi olmadığından yapılmadığını, hayat sigortası yapılmasının ihtiyari olduğunun murise bildirildiğini savunmuştur. Mahkemece, konut kredisi sözleşmesinin ekindeki talimat başlıklı belgenin hayat sigortası yapılması yönünde kesin bir talimat içermediği, hayat sigortası yapılmasının isteğe bağlı olduğu, murisin sağlığında geçen 2,5 sene süreyle bir talebinin de olmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir....
Bankanın elinde hayat sigortası poliçesi gibi kolayca alacağını tahsil etme imkanı varken, sigortacının ödeme talebini geri çevirdiği şeklindeki bir gerekçeyle, poliçe limiti kapsamında kalan alacağı için icra takibi başlatması veya dava açması TMK 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırılık oluşturur. Bu nedenle banka kredileri nedeniyle, hayat sigortası yapılmış olması durumunda, bankanın poliçe limitleri dahilinde kalan kredi alacağını öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi zorunludur. Bu husus, banka tarafından murisin mirasçıları ( halefleri ) hakkında takip yapabilmesinin veya dava açabilmesinin ön şartıdır. Banka sadece poliçe limitinin yeterli olmadığı bakiye alacak için murisin mirasçılarından talepte bulunabilir....