WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hemen belirtmek gerekir ki, bankaların kredi borçlusuna hayat sigortası yaptırmasındaki asıl amacının, kredi borcunu teminat altına almak olduğu ve hayat sigortası nedeni ile kredi borçlusunun belli bir prim ödeme borcu altına girdiği anlaşılmakla birlikte, hayat sigortası kapsamına alınmasında kredi borçlusu tüketicilerin de bir menfaatinin olduğu açıktır. Hal böyle olunca, sözleşme kapsamında tahsil edilen sigorta primlerine ilişkin kayıtların haksız şart niteliğinde olduğunun kabulüne ise olanak bulunmamaktadır. Yargılama kapsamında davalı tarafça, davacıdan tahsil edilen bedellerin hayat sigortası bedeli ile zorunlu masraflara karşılık olarak tahsil edildiği ileri sürülmüş olup, mahkemece davalının bu savunması üzerinde durulmamıştır....

    Bankanın elinde hayat sigortası poliçesi gibi kolayca alacağını tahsil etme imkanı varken, sigorta şirketinin ödeme talebini geri çevirdiği şeklindeki bir gerekçeyle, poliçe limiti kapsamında kalan alacağı için icra takibi başlatması veya dava açması dürüstlük kuralına aykırılık oluşturur. Bu nedenle tüketici işlemi niteliğindeki banka kredileri nedeniyle, hayat sigortası yapılmış olması durumunda, bankanın poliçe limitleri dahilinde kalan kredi alacağını öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi zorunludur. Bu husus, banka tarafından tüketicinin mirasçıları ( halefleri ) hakkında dava açılabilmesinin ön şartıdır. Banka sadece poliçe limitinin yeterli olmadığı bakiye alacak için tüketicinin mirasçılarından talepte bulunabilir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki hayat sigortasından kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili; davacıların murisi ...'ın 11.08.2010 tarihinde aniden rahatsızlanması ile kaldırıldığı hastanede vefat ettiğini, ...'ın davalı şirkette 17.03.2009 başlangıç tarihli Bireysel Emellilik Sigortası ile Uzun Süreli Hayat Sigortası yaptırdığını, murisin bu tarihte bilinen bir hastalığının da bulunmadığını, 23.09.2010 tarihinde davacıların davalı şirkete başvurmasına rağmen davalının poliçe kapsamında ödeme yapmaktan kaçındığını ileri sürerek 70.000,00 TL tazminatın vefat tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/203 Esas KARAR NO : 2023/501 DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 24/03/2023 KARAR TARİHİ : 03/10/2023 Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ... Bankası A.Ş İstanbul / ... şubesi tarafından, müteveffa ... 'a 07/08/2019 tarihinde ihtiyaç kredi sözleşmesi ile ihtiyat kredisi kullandırdığını, borcun süresinde ödenmemesi nedeni ile alacağın tahsili için yasal süreçler dolduktan sonra yasal mirasçılarına başvurulduğunu, mirasçılara ....Noterliği'nden yapılan ihtarlara, tüm muhataplara tebliğ edilmesine rağmen borç ödenmediğini, alacaklı müvekkili banka tarafından müteveffa borçlu ......

          Davalı vekili, murisin müvekkili bankadan 20/05/2011 tarihinde traktör kredisi çektiğini ve krediyi çektiği tarihte 78 yaşında olup, bu yaştaki bir kişiye hayat sigortası yapılmasının yasal olarak mümkün olmadığını ayrıca, murisin kendi imzasını içeren dilekçesi ile hayat sigortası yaptırmak istemediğini bildirdiğini, davacı tarafça iddia edildiği gibi hayat sigorta primi tahsil edilmediğini, yapılan kesintiler arasında hayat sigortası kesintisi bulunmadığını, dekontun alt kısmında yer alan ibarenin otomasyon sistemindeki şablon gereği olduğunu, dekontta belirtilen poliçe numarasının kasko poliçesine ait olduğunu, 04/11/2013 tarihli yazının müvekkili bankadan kredi çeken, ilgili olan veya olmayan herkese gönderilen bilgilendirme amaçlı bir yazı olduğundan hayat sigortası yaptırıldığının kanıtı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

            ın Tüketici Kredilerine Yönelik Hayat Sigortası Poliçesinde bulunan TKSG formunun sağlık beyanı bölümünde mevcut hastalığın şirkete bildirilmediğinden ve ihbar yükümlülüğünü ihlal ettiğinden TTK'nun 1290. maddesi ve hayat sigortası genel şartlarının C2 maddesi gereği şirketlerinin cayma hakkını kullandığını, bu nedenlerle müvekkil şirket aleyhine haksız olarak açılan davanın öncelikle sıfat yokluğundan reddine, aksi takdirde esasa ilişkin itirazları doğrultusunda reddine, karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre sigorta tazminatının öncelikle rehin hakkı sahibine verilmesi veya açık muvafakatının alınması gerektiği de nazara alındığında davacının davasının aktif husumet nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava, hayat sigortası sözleşmesine dayalı alacağın tahsili istemine ilişkindir....

              Dava, hayat sigortası poliçesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. Mahkememizce öncelikle HMK 1. maddesi uyarınca kamu düzeninden ve HMK 114/c ve 115/1. maddeleri uyarınca dava şartı olan olan görev hususu açısından yapılan incelemede; 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 2. maddesi gereğince kapsamını her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları oluşturmaktadır....

                Davacı ile davalı banka arasında düzenlenen kredi sözleşmesinin 15. maddesinde aynen; 'Müşteri, açılacak kredi sebebiyle bankaca belirlenecek şartlar üzerinden, bankanın göreceği her türlü tehlikelere/rizikolara karşı banka lehine hayat sigortası yaptırmayı,... mevcut/yapılacak/yenilenecek tüm sigorta poliçelerinin üzerinde bankanın adının dain ve mürtehin olarak gösterileceğini taahhüt eder', hükmünü içermektedir. Böyle bir düzenleme karşısında davalı bankanın TTK'nun 1321.maddesi anlamında menfaat sahibi olduğu ve yine anılan yasanın 1329.maddesi hükmü gereğince de sözleşmeden doğan hak ve menfaatleri sigortacıdan talep etmeye hakkı olduğu tartışmasızdır. Davalı bankanın kredi borçlusunun hayat sigortası yapılmasındaki asıl amacının kredi borcunun teminat altına alınması olduğu muhakkaktır. Ancak belli bir prim ödeme borcu getirmekle birlikte, hayat sigortası kapsamına alınmasında sigortalının da bir menfaatinin olduğu açıktır....

                  Aleyhine sigorta alacağının tahsili yönünde açmış oldukları davada; davalı ... hakkındaki davanın pasif husumet yönünden reddine, davalı ... ... ve Emeklilik A.Ş. hakkındaki davanına aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerektiği,ikinci talebi bakımından ise;bankacı/sigorta acentasının Hayat sigortasının yapılması sırasında bilgilendirme formunu ve sağlık formunu imzalatmış ise de; dosyada mevcut tüm evraklardan anlaşılarak benzer olanları mukayese edildiği üzere, Tüketici Kredisi veren Bankanın Tüketici Sözleşmesi ile hayat sigortası yapmayı şart koştuğu, bankanın aynı zamanda sigorta acentesi olduğu, müşterisine kredi kullandırtırken, standart bir işlem gibi hayat sigortası yaptığı, kredi kullanan konumundaki sigortalının kredi kullanmak amacıyla bu sigorta sözleşmesini yaptığı, sigortalıya sözleşmenin kurulma aşamasında sigortacılık ilkelerine göre uygun olacak şekilde hayat sigortası yapılması sırasındaki bu beyanların ya da bunun sonuçlarının açıkça bilgilendirildiği...

                    ün mirasçıları olan davalılardan Aliağa İcra Müdürlüğünün 2016/3266 Esas sayılı icra takip dosyasında 13.215,45-TL asıl alacak, 977,26-TL işlemiş akdi faiz, 48,87 TL faizin %5 gider vergisi, 77,82-TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 14.319,40-TL, Aliağa İcra Müdürlüğü'nün 2016/3335 Esas sayılı takip dosyasında 2.490,34-TL asıl alacak, 216,40-TL işlemiş akdi faiz, 10,83 TL faizin %5 gider vergisi, 77,82-TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 2.795,39-TL alacağının bulunduğu, davalıların Aliağa İcra Müdürlüğü'nün 2016/3266 Esas sayılı icra takip dosyasında 14.319,40-TL'ye yapmış olduğu, Aliağa İcra Müdürlüğü'nün 2016/3335 Esas sayılı icra takip dosyasında 2.795,39-TL'ye yapmış olduğu itirazların iptali gerektiği, iptal edilen miktar üzerinden alacak likit olduğundan İİK.nun 67.maddesi uyarınca % 20 tazminat verilmesine'' karar verilmiştir. Mahkeme kararına karşı, davacı ve davalı ... vekili istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır....

                      UYAP Entegrasyonu