Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı Finansbank AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı, kredi nedeniyle yapılan ödemelerin önceden tespit edilecek tutarlar olduğu, dava dilekçesinde dava değerinin vefattan sonra yasal mirasçılar tarafından ödenen tutar üzerinden veya kalan borç üzerinden açılması ve harcın da bu tutar üzerinden tamamlanması gerektiği, davacıların murisinin 27/08/2010 tarihinde 104.500- TL tutarında konut kredisi ve 5.500- TL tutarında tüketici kredisi kullandığı, konut kredisi kapsamında poliçeleşmiş bir hayat sigortası bulunmadığı, kredi kapsamında sadece konut ve dask sigortası tahsil edildiği, hayat sigortasının hiç tahsil edilmediği, poliçenin oluşmadığı, kredi kartından tahsil edilmesinden ilişkin talimata rastlanmadığı gibi kredi kartı kaydı da tespit edilemediği, hayat sigortasının meblağ sigortası olduğu, bankanın kredi sözleşmesi gereğince hayat sigortası yaptırma ve/veya yenileme zorunluluğu bulunmadığı, kredi kullananın hayat sigortası yaptırmak...

hükme göre konut finansmanı ile ilgili olarak hayat sigortası, konut sigortası gibi yapılması isteğe bağlı sigortaların yaptırılmasının zorunlu olmadığını, muris ile Cigna Finans A.Ş....

Dava, davacıların miras bırakanı ile davalı sigorta şirketi arasında gerçekleştirildiği iddia olunan konut kredisi hayat sigortasından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi'nin .........

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/549 Esas KARAR NO : 2022/736 DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 23/06/2015 KARAR TARİHİ : 07/07/2022 Mahkememizden verilen 15/05/2018 tarih ve 2015/669 Esas 2018/455 sayılı kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesinin 23/11/2021 tarih 2019/2458 esas 2021/1741 karar sayılı ilamıyla BOZULMAKLA, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılıp yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin müteveffa ...'nın yasal varisleri olduğunu, müteveffanın ölmeden önce davalının hayat sigortalısı olduğunu, müteveffanın vefatından sonra ... Bankası ......

      Alaşehir Şubesinden kredi grup hayat sigortası kapsamına girmek için 14.01.2015 tarihli 981605 numaralı Finansör işletme Yıllık Grup Sigortası başvuru - bilgilendirme formunu imzaladığını, sağlık beyan formunu doldururken hiç bir hastalığının olmadığı yönünde beyanda bulunduğunu, bu beyanlar doğrultusunda müvekkili şirketin risk kabul yönetmeliği kapsamında değerlendirme yaptığını, sigorta teminatı verme noktasında karar aldığını, 14.01.2015 başlangıç 14.01.2016 bitiş tarihli 9816805 numaralı finansör işletme hayat sigorta yıllık grup hayat sigortası katılım sertifikasının imzalandığını, sigortalının müvekkili şirketi nezdinde sigortalı sıfatıyla yer aldığı diğer poliçenin ise 27.01.2014 başlangıç ve 24.01.2016 bitiş tarihli 8224227 numaralı finansör işletme uzun süreli grup hayat sigortası katılım sertifikası olduğunu, müvekkili şirketin sigortalının vefat etmesinin kendisine bildirilmesi üzerine tazminat değerlendirilmesinin yapılması için gerekli belgeleri topladığını, bu belgelerden...

      Bankanın elinde hayat sigortası poliçesi gibi kolayca alacağını tahsil etme imkanı varken, sigortacının ödeme talebini geri çevirdiği şeklindeki bir gerekçeyle, poliçe limiti kapsamında kalan alacağı için icra takibi başlatması veya dava açması TMK 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırılık oluşturur. Bu nedenle tüketici işlemi niteliğindeki banka kredileri nedeniyle, hayat sigortası yapılmış olması durumunda, bankanın poliçe limitleri dahilinde kalan kredi alacağını öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi zorunludur. Bu husus, banka tarafından tüketicinin mirasçıları ( halefleri ) hakkında dava açılabilmesinin ön şartıdır. Banka sadece poliçe limitinin yeterli olmadığı bakiye alacak için tüketicinin mirasçılarından talepte bulunabilir....

        Davalı TÜRKİYE HAYAT VE EMEKLİLİK ANONİM ŞİRKETİ A.Ş vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacılar krediden kaynaklı bakiye borcun sigorta şirketince ödenmesi yönünde bir talepte bulunmakta olup, sigorta şirketi Grup Hayat Sigorta Sözleşmesi ve Grup Hayat Sigorta Sertifikası kapsamında sadece sigorta bedeli ile sorumlu olduğunu, Hayat Sigortası meblağ sigortası olup, meblağ sigortalarında, sigortacının ödeyeceği tazminat miktarı, zarar miktarına bakılmaksızın poliçede gösterilen tutardan ibaret olduğunu, kredi sözleşmesi müvekkil Şirket ile davacı sigortalı arasında değil, sigortalı ile T6 Arasında akdedilmekte olduğunu, bu nedenledir ki, müvekkil Şirket kredi sözleşmesinin tarafı olmadığını, müvekkil şirketin taraf olmadığı bir sözleşmeden dolayı borç altına sokulabilmesi söz konusu olamayacağı gibi, kredi ödemelerinin kredi sözleşmesinden kaynaklı olduğu gözetildiğinde, müvekkil Şirketten rücuen tahsil edilebilmesi de olanaklı olmadığını, bu nedenle kredi sözleşmesine dayalı olarak...

        Davaya konu Konut Kredisi Sözleşme Öncesi Bilgi Formu'nda Hayat Sigortası Poliçesi ile ilgili kısmın boş olduğu, hayat sigortası poliçesinde ve sigorta prim taksit tablosunda sigortalı muris Erdoğan'ın imzasının bulunmadığı, yine muris tarafından imzalanmış hayat sigortası başvuru formunun bulunmadığı görülmüş, davacı banka tarafından muris Erdoğan'ın yeteri derecede bilgilendirilmediği ve bu sebeplerle hayat sigortası prim taksitlerinin ödenmemesi hususunda murisin kusurunun bulunmadığı kanaatine varılmıştır....

        Mahkemece; davalı bankanın hayat sigorta poliçesinin tarafı olmadığı gibi hayat sigorta poliçesi yapmak gibi bir sorumluluğunun da bulunmadığı, davacının ödediği kredi bedelini davalıdan istirdadını isteyemeyeceği, muris ...'nin Garanti Emeklilik Hayat A.Ş. ile hayat sigortası düzenlediği, böylelikle poliçeden dolayı sorumluluğun davalıya ait olmadığı gerekçesiyle davanın pasif husumet şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 13....

          Bankanın elinde hayat sigortası poliçesi gibi kolayca alacağını tahsil etme imkanı varken, sigortacının ödeme talebini geri çevirdiği şeklindeki bir gerekçeyle, poliçe limiti kapsamında kalan alacağı için icra takibi başlatması veya dava açması TMK 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırılık oluşturur. Bu nedenle tüketici işlemi niteliğindeki banka kredileri nedeniyle, hayat sigortası yapılmış olması durumunda, bankanın poliçe limitleri dahilinde kalan kredi alacağını öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi zorunludur. Bu husus, banka tarafından tüketicinin mirasçıları (halefleri) hakkında dava açılabilmesinin ön şartıdır. Banka sadece poliçe limitinin yeterli olmadığı bakiye alacak için tüketicinin mirasçılarından talepte bulunabilir....

          UYAP Entegrasyonu