Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, alacak istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince uyuşmazlığın aile hukukuna ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile mahkemesi tarafından ise, geçersiz gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğu, görevli mahkemenin genel görevli mahkemeler olduğu belirtilerek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda; davacı vekili, müvekkili ve davalının karı koca olduklarını, ... 3. Aile Mahkemesinin 2012/289 E. - 2013/360 K. sayılı ilâmı ile boşandıklarını, davalının yapısal şekli ile inşaat ve kooperatif işi yapan bir mütahhit olduğunu, davacının davalıdan 2010 yılında daire satın aldığını, satış bedeli olan 45.000.-TL'yi ödediği halde tapusunun kendisine verilmediğini, bu nedenle ödenmiş olan 45.000....

    İcra Dairesi'nde başlatıldığını, yetki itirazları nedeniyle dosyanın İstanbul Anadolu 5.İcra Dairesi'ne gönderildiğini, yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri tebliğ edilmediğinden müvekkili tarafından icra takibine herhangi bir itiraz yapılmadığını, dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, davacının ticari maksatla yatırım yapmak ve semerelerinden yararlanmak amacı ile gayrimenkul satın aldığını, Tüketici sıfatının mevcut olmadığını, huzurdaki davada Asliye Hukuk Mahkemeleri'nin görevli ve yetkili olduğunu, davacı tarafın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre "Harici Gayrimenkul Satış Sözleşmesi" nedeni ile ödediği paraların iadesini geri istediğini, TBK.md.82 uyarınca sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkının zamanaşımına uğradığını, diğer yandan davacının yabancı uyruklu ve gayrimenkul edinmesinin izne tabi olduğunu, taşınmazların fiilen teslim edildiğini ancak davacıdan kaynaklanan sebeplerle tapu devrinin yapılamadığını, taşınmazın 2 yılı aşkın süredir malik sıfatı ile...

    Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan dava dosyasından yerel mahkemece görevsizlik kararı verildiğini, kendilerince yerinde olan bu karara karşı davacı vekilinin istinaf yoluna başvurduğunu, davacı tarafın istinaf başvuru dilekçesinde taraflar arasında haricen taşınmaz satış sözlemesi yapıldığını iddia ettiğini, taraflar arasında hiçbir zaman satış vaadi sözleşmesi yapılmadığını, satım için bir söz verilmediğini, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin; bir taşınmazın, taraflarca belirlenen bedel karşılığında ileri bir tarihte yapılması kararlaştırılan resmi satışı amaçlayan bir ön sözleşme olduğunu, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin ileride yapılacak kesin satış akdinin bir taahhüdü olduğunu, davacı taraf dilekçesinde açıkça satış vaadi sözleşmesinden bahsetmemiş ise de harici taşınmaz satımı ifadesini kullanarak tarafların satış vaadinde bulunduklarını ileri sürdüğünü, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin sıkı şekil şartına bağlı olmaları ve bu şartların oluşmamış olması sebebi...

    İstasyon Mevkii 18 parsel 38700 m2 yer alan dava konusu taşınmazda bulunan 1/4 hissesini satmayı vaat ettiğini, davalının müvekkili ile imzalamış olduğu satış vaadi sözleşmesine rağmen dava konusu taşınmazdaki hisselerini 18/06/2018 tarihinde tapuda diğer davalıya sattığını, diğer davalının satış vaadi sözleşmesi bilindiği halde temlik ettiğini, müvekkili ile davalı arasında düzenlenen ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesini bilerek dava konusu taşınmaz hisselerini temlik eden davalı T6 - T6 Metalurji Akaryakıt Gıda Turizm Tic.San.A.Ş. kötüniyetli olduğunu, dava konusu taşınmaz hisseleri ile ilgili davalı adına bulunan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescil edilmesini, bu nedenlerle 15/10/2006 tarihinde tanzim olunan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu Kayseri İli Yeşilhisar İlçesi Gülbayır Mah....

    KANITLAR: Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME : Dava; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince, davalıya yapılan ödemelerin iadesi amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Davacı tarafından davalı aleyhine Bursa 20.İcra Müd. 2022/4978 esas sayılı dosyasında ; 1.000.000,00-TL asıl alacak 3.205,48- TL takip öncesi faiz olmak üzere toplam 1.003.205,48-TL alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu ve itirazın iptali amacıyla eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır....

      Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle, davacının tescil talebi olmakla beraber tapu iptal talebinin bulunmadığını, gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinin şarta bağlı olarak yapıldığını, yasal engeller nedeniyle şartların yerine getirilemediğinden sözleşmelerinin geçerli olmadığını, taşınmazın orman vasfında olduğunu, davacı vekilinin yargılama sırasında tapu devrinin hukuken ve fiilen mümkün olmadığını kabul etmekle bedel talebinde bulunduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava, terditli olarak açılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, alacak isteğine ilişkindir....

      Davalı şirket, savunmasında kendilerine dava konusu çeklerin verilmediğini savunmaktadır. 10.08.2006 tarihli harici düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde satış bedeli olarak 380.000,00 YTL üzerinde anlaşıldığı, bunun 250.000 YTL sinin peşin ödeneceği bakiye bedel 130.000 YTL içinde 10 adet çek verileceği yazılı olduğu gibi dosyaya ibraz edilen çeklerinde her birinin 13000 YTL olduğu ve davalı satıcı şirket yetkilisi tarafından 3.kişilere ciro edildiği anlaşılmaktadır. Davalı şirket yetkilisi bu çeklerin alındığını kabul etmekle birlikte satış ilişkisi nedeni ile değil, başka bir hukuki ilişki nedeni ile verildiğini savunmuştur. Davalı bu iddiasını yasal delillerle kanıtlamalıdır. Davada ispat yükü davalı tarafa aittir. Davalı iddiasını ispat için herhangi bir delil ibraz etmemiştir....

        TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 21/01/2022 NUMARASI : 2021/169 E - 2022/41 K DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle;Davalılardan Yeşil Gayrimenkul tarafından henüz arsa aşamasında iken müvekkiline satış vaadi sözleşmesi ile ön ödemeli konut satışı yapıldığını, davalının yönlendirmesi ile satış için diğer davalı T....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 05/11/2020 NUMARASI : 2019/589 Esas-2020/641 Karar DAVANIN KONUSU: Tüzel Kişi Tacirler Arasında Gayrimenkul Satış VaadiSözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali Ve Tescil, OlmadığıTaktirde Tazminat KARAR TARİHİ: 27/05/2021 6100 sayılı HMK'nın 352/1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Dava tüzel kişi tacirler arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tazminat istemine ilişkindir. Davanın tarafları yani davacı ile davalılar tüzel kişi tacir olup dava Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp karar bağlanmıştır. Davacısı farklı şirket, davalıları aynı şirketlerin olduğu benzer nitelikte gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tazminat davaların istinaf incelemesi İstanbul BAM 43.Hukuk Dairesince yapılmış ve karara bağlanmıştır....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/234 Esas KARAR NO : 2022/440 DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 24/02/2020 KARAR TARİHİ : 22/06/2022 KARAR Y.TARİHİ : 22/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında 18/02/2012 tarihinde, 9.700,00 TL bedelli Hisseli Gayrimenkul Satış sözleşme düzenledikler, taraflar arasında yapılan satış sözleşmesinin üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen, mülkün tapu kaydının halen davacının üzerine kayıt ve tescil edilmediği, dava konusu olan devre mülklerin inşaatının durduğunu da sifahen öğrendiklerini, davacının sözleşme konusu yeri dava tarihinden önce hiç görmediği ve konaklamadığı, devre mülkten hiçbir şekilde fayda sağlayamadığı, Yapılan devre mülk sözleşmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu, Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin noter aracılığı ile yapılması gerekirken...

            UYAP Entegrasyonu