Mahkeme,İstanbul 29.İcra Müdürlüğünün 2019/33372 sayılı dosyasındaki takip talebinde 19/08/2019 tarihli emlak alım satım sözleşmesinden doğan 275.000 TL satış bedeli alacağı talep edildiği, dava dilekçesinde ise satıştan dolayı 250.000,00 TL zarara uğradığını beyan edilmiş ise de itirazın iptali davasının icra takibiyle sıkı sıkıya bağlı olduğu, taraflar arasında resmi şekilde yapılmış gayrimenkul satış sözleşmesi olmadığı, yerleşik Yargıtay içtihatlarında belirtildiği üzere resmi şekilde yapılmış gayrimenkul satış sözleşmesi olmadığında tarafların edimin ifasına zorlanamayacağı, verilmiş olanların geri istenebileceğinin belirtildiği, taraflar arasında resmi şekilde yapılmış gayrimenkul satış sözleşmesi olmadığından davacı tarafça ödenmeyen bedelin ifasının talep edilemeyeceği gerekçesiyle;"Davanın reddine" karar vermiştir....
Bu nedenle dairemizce dosya üzerinden yapılan incelemede: Dava, harici satım sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptaline ilişkindir. Sakarya 4. Asliye Hukuk Mahkemesince dava konusu taşınmazın yetki alanında bulunmadığı, Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yetki alanında olduğu, dava sebebi ve konusu itibarıyla Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yetkili olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verildiği, Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesince taşınmaz satış sözleşmesine dayalı alacak davasında kesin yetki kuralının uygulanmasının mümkün olmaması nedeniyle Sakarya 4. Asliye Hukuk Mahkemesine karşı yetkisizlik kararı verildiği görülmüştür. Somut uyuşmazlıkta açılan dava, harici satış sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin denkleştirici adelet ilkesine göre tahsili ve taşınmaz üzerinde bulunan muhtesat bedelinin ödenmesi talebine yönelik olup, mahiyeti itibariyle taşınmazın aynına ilişkin bir dava bulunmadığından kesin yetki kurallarının uygulama kabiliyeti bulunmamaktadır....
Mahkemece; davacının sözleşmeyi fesih isteminin haklı nedene dayalı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, harici gayrimenkul alım satım sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Temyize konu öncelikli uyuşmazlık; davaya bakmaya görevli mahkemenin hangi mahkeme olduğu hususunda toplanmaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un "Amaç" başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra "Kapsam" başlıklı 2.maddesinde; bu kanunun birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsadığı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 3.maddesinde tüketici; bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi olarak tanımlamıştır....
Somut uyuşmazlık, davacı tüketici ile davalı satıcı-yüklenici arasındaki konut satışından kaynaklanmakta olup, diğer davalı arsa sahibi yapılan harici satış sözleşmesinde taraf değildir. Yüklenici ile arsa sahibi arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre yüklenici kendisine düşen bağımsız bölümleri harici satış sözleşmesi ile satmış olup, yapılan satış sözleşmelerinde davalı arsa sahibi taraf olmadığı gibi arsa sahibinin sorumluluğu yüklendiğine dair delil de ibraz edilmemiştir. Bu durumda; zarardan sözleşmenin tarafı sorumlu olacağından arsa sahibine husumet yöneltilemez. O halde mahkemece, arsa sahibi hakkında açılan davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle ve yazılı gerekçe ile davalı arsa sahibi ...’nın sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/01/2014 NUMARASI : 2012/154-2014/59 Taraflar arasındaki harici taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2.109.75.TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 12.03.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, taraflar arasında noterden yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince " 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre yapılıp diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46 Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, geçersiz şekilde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, davacının sfatına göre, ayrıca yanlar arasında aynı konuda daha önce açılan davanın temyiz incelenmesinin de Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılmış olması nedeniyle kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup, Yüksek 13.Hukuk Dairesinin görevi dahilindedir. Dava dosyası Yüksek 13.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararı ile Dairemize geldiğinden Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 04.02.2010 tarih ve 3 sayılı kararı uyarınca, görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın doğrudan Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına, 5.4.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda dosya içeriğine temyizin kapsamına, uyuşmazlığın Gayrimenkul satış vadi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14.maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'ne aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında, dosyanın görevli Yargıtay 1. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 21/09/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.09.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve alacak (gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan) istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 01.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Davalılar vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz dilekçesine 20.00.-TL'lik tebligat pulu eklenmiş olup duruşma için toplam 2x11.00=22,00.-TL'lik tebligat pulunun gerekli olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle toplam 22,00.-TL'lik tebligat pulunun duruşmalı temyiz isteminde bulunan davalı vekilinden istenerek Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 29.09.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Her ne kadar dosya Yargıtay Hukuk Başkanlar Kurulu’na gönderilmiş ise de, 13.Hukuk Dairesi tarafından 306.12.2010 gün ve 8219/16270 E. K. sayılı bozma ilamı üzerine yerel mahkemece direnme kararı verildiğinden daireler arası görev uyuşmazlığı bulunmamaktadır. Bu nedenle dosyanın Hukuk Genel Kurulu’na gönderilmesi gerekir. S O N U Ç : Dosyanın Hukuk Genel Kurulu’na gönderilmesine, 31.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....