"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03/06/2013 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10/12/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili; davalı ...'nün (kendi adına asaleten ve diğer davalıları temsilen) Ankara 48....
Öncelikle, satış vaadinden doğan hakların aynı şekilde satış vaadi ile devredilmesinin mümkün olup olmadığının ve bunun hukuki durumunun ne olduğunun ortaya konulması gerekir. Satış vaadi sözleşmelerinin taraflarına kişisel hak verdiği tartışmasızdır. Bu niteliği gereği satış vaadinden doğan hakların da üçüncü kişilere devrinin mümkün olduğu kabul 2011/6889-20207 edilmelidir. Yargıtay da satış vaadinden doğan hakkın üçüncü kişiye temlikini geçerli saymaktadır. (Yargıtay 14. H.D. 30.3.2010 T. 2010/1003-3455 sayılı kararı) Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden doğan şahsi hakkın BK. 'nun 162. Maddesi uyarınca, borçlunun rızası aranmaksızın üçüncü bir kişiye devri mümkün ve geçerli olduğundan, alacağı temellük eden kişi de bu hakkı satışı vaad eden malike karşı ileri sürme hakkına sahiptir ve bu nedenle borcun yerine getirilmesini bu kişiden talep ve dava edebilir. (... ......
Yine davalı vekili tarafından dosyaya sunulan cevap dilekçesinde davacı tarafından, NEF 22 Ataköy 1+1 daire (14.05.2014 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi) , NEF 22 Ataköy 1+1 daire (14.05.2014 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi), 805 NEF 36 Basınekspres 1+1 daire (12.10.2017 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi), 801 NEF Çekmeköy 2+1 daire (23.10.2017 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi), 889 NEF Bahçelievler 2+1 daire (16.11.2016 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi) olmak üzere toplam beş adet bağımsız bölümün satın alındığı iddia edilmektedir. Davacı vekili ise, alınan diğer taşınmazların satıcısının davalı olmayıp dava dışı Timur Gayrimenkul Geliştirme Yapı Ve Yatırım A.Ş. olduğunu beyan etmektedir. Bu durum 6502 sayılı TKHK'da düzenlenen tüketici, tüketici işlemi ve tüketicinin amacıyla uyuşmamaktadır. Davacı gerek 4077 sayılı yasa gerekse 6502 sayılı yasa düzenlemesine göre tüketici olarak tanımlanamaz....
Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa, iştirak bozulmamak kaydıyla, satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle yapılan satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. Somut uyuşmazlıkta, dava konusu ... Noterliğinin 15.09.1983 tarihli ve 8621 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi davacı ile davalıların murisi arasında yapılmıştır. Mahkemece, dava konusu taşınmaza ait tapu kaydı ilgili tapu sicil müdürlüğünden temin edilmeden gerekçede belirtildiği şekilde elbirliği mülkiyetinin devam edip etmediği ve bu kapsamda satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunup bulunmadığı görülmeden karar verilmesi eksik araştırmaya dayalı olup hükmün bozulmasını gerektirmiştir. Ayrıca davacı tapu iptali ve tescil talebi yanında tazminat talebinde de bulunduğundan bu hususta bir karar verilmemiş olması da doğru görülmemiş, hükmün yazılı nedenlerle bozulması gerekmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; dosyada mevcut taraflar arasında imzalanan 01.11.2013 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi resmi şekil şartlarını taşımadığından geçersiz olduğunu, TBK’nın 237. maddesinde taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için, sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerektiğini, taşınmaz satış vaadi, geri alım ve alım sözleşmeleri resmi şekilde düzenlenmedikçe geçerli olmayacağını, taraflar arasındaki sözleşme kanuna aykırı düzenlendiğinden geçersiz olduğunu, taraflar arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi resmi şekilde yapılmadığından geçersiz sözleşmeye dayalı müvekkilinden alınan %2'lik komisyon bedeli de haksız ve hukuka aykırı olduğunu müvekkili ihtirazi kayıtla bu ödemeyi yapmak zorunda kaldığını, müvekkilince ihtirazi kayıtla yapılan işlemler müvekkilin aleyhine yorumlanamayacağını, geçersiz bir sözleşmeye bağlı komisyon bedeli alınıp alınamayacağı hususlarının mahkemece yeterince irdelenmediğini, kararın kaldırılmasına, davalının taleplerinin...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2019/304 Esas KARAR NO :2021/120 DAVA: Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan), Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 22/05/2019 KARAR TARİHİ: 10/02/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan), Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasındaki 26.11.2018 tarihli İş Modem Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin önce davacı tarafından tek taraflı imza edildiği daha sonra davalı firma yetkililerince imza ve onay işlemleri yapılarak kargo ile davacıya gönderildiği, kargonun davacı firma yetkilisi tarafından 12.12.2018’de teslim alındığı, 14.12.2018’de yasal süre içinde sözleşmeden tazminatsız cayma hakkının kullanılacağının davalıya bildirildiği ve buna rağmen kaparo olarak verilen 50.000,00 TL’nin iade edilmediği, Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi’nin noter huzurunda...
Noterliği'nin 19/07/2007 tarih ve 4114 yevmiye sayılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile T8 T7, T6 T4, T5(Yürütür) ve Mustafa Yürütür'den sahibi oldukları Yağmurca köyü 103 ada 69 parseldeki tüm haklarını 14.000 YTL karşılığı satın aldığı, bu taşınmazın 22/24 payının Mustafa oğlu T7 adına kayıtlı olduğu, T7'ün 07/09/1993 tarihinde vefat ettiği, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı tarih olan 19/07/2007 tarihi itibarıyla mirasçılarının T3 satış vaadinde bulunan T8 T7, T6 T4, T5(Yürütür) ve Mustafa Yürütür olduğu, satış vaad edenlerin satış parasını aldıklarını beyan ettikleri, bu haliyle işbu sözleşmenin geçerli olduğu, davalı T3 Uzunköprü 1. Noterliği'nin 19/07/2007 tarih ve 4114 yevmiye sayılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satın almış olduğu Yağmurca köyü 103 ada 69 parseldeki hakkını yine Uzunköprü 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.04.2014 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı ... iptal ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan ... iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalılar ile davacının murisi ... arasında yapılan ... 1. Noterliğinin 07.02.1991 tarih 1942 yevmiye no'lu taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile ... İli ......
Tarafımdan yapılan bu inşaatı işlerini toplam bedeli 110.000 TLsıdır." denilmekle Gayrimenkul satış sözleşmesinin dayanağının Eser sözleşmesi olduğu davacı T1'ın sözleşmeye konu taşınmazda yapılan inşaatın demir işi, kayıp işi ve çatı işi yaptığı belirttiğini, davacının yaptığı bir işin bulunmadığını, Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçerli bir sözleşme olmadığını, sözleşmenin baştan itibaren geçersiz olduğunu, çünkü söz konusu demir işi, kalıp işi çatı işi Haziran Arıkan tarafından yapıdığını, davacının babası Haziran Arıkan tarafından müvekkiline verdiği Edirne 2....
"İçtihat Metni" Davacı SS Güzel Konut Yapı Kooperatifi ile davalı ... arasındaki davadan dolayı Eğirdir Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 16.03.2010 gün ve 390-160 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve cezai şart istemine ilişkin bulunduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.09.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....