Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin üzerinden 42 yıl geçmiş olmasına rağmen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine konu edilen taşınmaz üzerinde herhangi bir tasarrufu da olmadığını, dava konusu taşınmaz komşularının taşınmaz başında icra edilecek keşifte dinlenmeleri halinde haklılığımız teyit edileceğini, gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, davacının tescil talebi zamanaşımına uğradığını, bu nedenle Zamanaşımı Def’inde bulunduklarını, zaman aşımı itirazlarının kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Kayden var olan ancak hiçbir zaman var olmayan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin hukuki bir geçerliliği olmadığı gibi geçerli olsa dahi davacının dava konusu taşınmazın tapu kaydının kısmen iptali ile adına tescili talebi zamanaşımına uğramış olup davacının davasının reddine karar verilmesini talep etme mecburiyeti hasıl olduğunu, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle; Gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri 5 yıllık zamanaşımı...

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçerlilik şartlarından birinin noterde düzenlenmiş olması şartı olduğunu, dava konusu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin noterde düzenlenmediğini, böylece bu sözleşmenin hiçbir geçerliliğinin olmadığını, açılan dava konusu sözleşmeye konu olan taşınmazların ferağa icbarı olduğunu, bu ferağa icbarda ödemeye konu çeklerin iptali veya çek bedellerinin iadesinin istenemeyeceğini, bu sebeplerle gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, dava değerinin 2.000,00- TL gösterildiğini, ancak çek bedellerinin sabit olduğunu, dava değerinin yükseltilerek eksik harcın tamamlatılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir....

Noterliğince düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi uyarınca) satış vaadi şerhi konulmasına ve ... ilçesi Yenicami Mahallesi 733 Ada, 152 parsel, 3.Blok, 2.Kat 6 nolu bağımsız bölüm niteliğindeki taşınmazın davalılar üzerindeki tapusunun iptali ile davacı adına (27/04/1998 tarih 5743 yevmiye nolu ... 2.Noterliğince düzenlenen ve 07/07/2000 tarih ve 08322 yevmiye nolu ... 3. Noterliğince düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri uyarınca) davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir. Somut olayda, mahkemece, tapu İptali ve tescil davasının reddine, terditli olarak açılan alacak davasının ... mirasçıları yönünden kabulüne, davalı ... ... yönünden taraf sıfatı yokluğundan reddi ile; 60.000,00-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte muris ...'...

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İstanbul-Büyükçekmece-Tepecik Köyü sınırları dâhilinde kain tapunun parsel 199’da kayıtlı taşınmaz üzerindeki binanın 1.katında bulunan 2 No’lu bağımsız bölümün rayiç bedeli olarak Kemal Uçar'ın davacının mirasçılarına 220.000 TL ödemesinin yerleşik içtihatlara aykırı olduğunu, gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinde bedel iadesinin rayiç bedel üzerinden yapılmadığını, dava konusu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde ödendiği belirtilen bedelin rayiç bedel olduğuna ilişkin bir değerlendirmenin dosyada bulunmadığını, eğer rayiç bedelin ödenmesine karar verilecek ise de gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde ödendiği belirtilen bedelin gününün koşullarında rayiç bedel olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, davalının katılmadığı ortak giderlerin, davacıya ödenmesine karar verilen miktardan düşülmesi gerektiğini, Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi nedeniyle bir bedelin ödenmesine karar verilecek is de...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, sözleşmeye dayalı tapu iptali ve tescil talebi de bulunmadığından 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarihli ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca, davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 18.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tescil, elatmanın önlenmesi, alacak ve sözleşmenin feshi istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 23. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 23. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ YRG.GELİŞ TARİHİ: -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; taraflar arasındaki 13.04.2009 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan ve sözleşmenin feshi sonucu sözleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,16.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, Yargıtay 8.Hukuk Dairesi’nin 17.04.2012 Tarih, 2012/2311 Esas, 2012/2934 Karar sayılı ilamına istinaden bu ilamda belirtilen denkleştirici adalet kurallarına göre gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsilinin temini istemine ilişkin olup, ihtiyati haciz talebinin taraflar arasındaki tapu iptali, tescil ve alacak davası hakkında Yargıtay Yüksek 8.Hukuk Dairesi’nin bozma kararına dayanması nedeniyle kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 8.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 22.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davacıların murisi .. ile davalılar arasında imzalanan 05.05.1997 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 17 ve 19 parsel nolu taşınmazın 1.000.000.000 TL ya(eski TL) satışının vaat edildiği, taşınmazın intikal öncesi kayıt maliki kök muris İsmail Balkaya'nın veraset ilamına göre de davacıların murisi Osman Şükrü Balkaya ile satış vaadinde bulunan davalıların(... ve ölü Asiye Bozkurt) kök muris İsmail'in mirasçıları oldukları anlaşılmaktadır. Davacılar taşınmazın zilyetliğinin murisleri ... devredildiği iddiasındadır. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....

              Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında hiçbir zaman satış vaadi sözleşmesi yapılmadığını, satım için bir söz verilmediğini, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin; bir taşınmazın, taraflarca belirlenen bedel karşılığında ileri bir tarihte yapılması kararlaştırılan resmi satışı amaçlayan bir ön sözleşme olduğunu, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin ileride yapılacak kesin satış akdinin bir taahhüdü olduğunu, davacı taraf dilekçesinde açıkça satış vaadi sözleşmesinden bahsetmemiş ise de harici taşınmaz satımı ifadesini kullanarak tarafların satış vaadinde bulunduklarını ileri sürdüğünü, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin sıkı şekil şartına bağlı olmaları ve bu şartların oluşmamış olması sebebi ile harici satım sözleşmesi şeklinde adlandırılmasının doğru olmadığını, taraflar satım konusunda bir anlaşma yapmak istemiş olsalar, bunu yazılı şekil şartlarına uygun olarak gayrimenkul satış vaadi sözlemesi şeklinde yapmış olmalarının gerektiğini, taraflar arasında...

              UYAP Entegrasyonu