Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Müşteri, bankanın muvafakatine dayanmayan erken ödeme nedeniyle faiz ve indirim dahil bankadan herhangi bir talepde bulunamaz. Erken ödemede bulunmak isteyen müşteri, erken ödeme yapmak istediği tarihten beş iş günü önce bankaya yazılı olarak başvurur. Banka, erken ödeme isteğini kabul ederse, bunun şartlarını bildirir ve bundan kaynaklanacak tüm masraflar ile maruz kalacağı kar mahrumiyeti, zarar ve maliyetleri, erken ödeme nedeniyle doğabilecek vergi, kkdf gibi mali yükümlülükleri müşteriden talep edebilir....

    MUHALEFET ŞERHİ Taraflar arasında imzalanan 15/04/2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin Erken ödeme başlıklı 2.9. Maddesinde;''...... Banka , erken ödeme isteğini kabul ederse, bunun şartlarını bildirir ve maruz kalacağı kar mahrumiyeti, zarar ve maliyetleri, erken ödeme nedeniyle doğabilecek vergi, KKDF gibi mali yükümlülükleri ve %5 oranına kadar talep edebileceği erken ödeme komisyonunu müşteriden talep edebilir,'' hükmünün düzenlendiği görülmüştür....

      erken ödeme veya toplam kredi ödeme tutarı üzerinden belirtilen oranlarda erken kapama komisyonunu ödeyeceğini taahhüt ettiği, ancak bu madde altında herhangi bir komisyon oranının yazılı olmadığı, oran yazılmamış olması nedeniyle erken kapama komisyonunun tahsil edilmeyeceği anlamının çıkmayacağı, tüm bankaların Merkez Bankasına bildirdikleri erken kapama komisyon oranlarının ortalamasının % 3,52'ye isabet ettiği, bu oranın 3.441,78 TL'ye tekabül ettiği, oysa davalı bankanın davacıdan 8.816,54 TL erken kapama komisyonu kestiği gerekçesiyle fazladan tahsil edilen 5.374,76 TL'nın davalı bankadan tahsiline, dava açılmadan önce davalı banka temerrüde düşürülmediğinden dava tarihinden itibaren, taraflar arasındaki iş ticari iş olduğundan avans faizi işletilmesine ile davanın kabulüne karar verilmiştir....

        - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı bankanın kullandığı kredileri erken kapatmak için toplamda 200.050,45 TL erken ödeme masrafı adı altında ödeme yaptığını, tahsilatın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, keşide edilen ihtarname üzerine meblağın iade edilmeyeceğini bankaca bildirildiğini belirterek davacıdan alınan söz konusu bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinden, davacının tüketici değil, ticari şirket olup, dava konusu bedelin ticari krediler nedeniyle kredi sözleşmelerine dayanılarak tahsil edildiğini, müşterinin bilgisi dışında işlem yapılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

          DAVA 1.Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı banka arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince müvekkilinin yüklü miktarda krediler kullandığını, müvekkili şirketin davalı bankadan kullandığı kredilerini kapatmak istediğini, müvekkili şirketin kredi borcunu erken ödemesi nedeniyle kullandığı kredinin yaklaşık %8'i oranında erken kapama komisyon ücreti, muhtelif masraflar, fek vs. ücret adı altında toplam 151.761,09 TL müvekkilinden tahsil edildiğini, krediyi erken ödemesi nedeniyle cezalandırıldığını, davalı bankanın bu uygulamasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, diğer bankalarca ortama %1- 2 oranında erken kapama komisyonu uygulandığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmeye uygun erken ödeme komisyonunun ve fazladan alınan bedellerin tespiti ile fazla tahsil edilen miktarın tahsil tarihinden itibaren krediye uygulanan faiz oranıyla birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir 2....

            İİK.nun 168. maddesine göre ödeme emrine, alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, takip talebine yazılması lazım gelen kayıtların yazılacağı belirtilmiş olup aksi durumda, şikayet üzerine, icra mahkemesince, ödeme emrinin iptal edileceğinin kabulü gerekir. Somut olayda, alacaklı tarafın, takip talebinde, 20.09.2013 vade tarihli 40.000 TL. çeke dayalı olarak 32.596 TL asıl alacak olmak üzeren toplam 41.906,60 TL alacak için haciz yoluyla takip yapılması amacıyla icra müdürlüğüne başvurduğu, Ankara İcra Müdürlüğü’nce tanzim edilen 09.09.2015 tarihli ödeme emrinde 40.000 TL asıl alacak olmak üzere toplam 40.000 TL alacak olduğunun belirtildiği görülmüştür. O halde, alacaklı vekilinin sunmuş olduğu takip talebine uygun düzenlenmeyen ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

              Davalı vekili, karşılıklı imzalanarak kabul edilen genel kredi taahhütnamesinin taahhüt komisyonu ve erken ödeme komisyonu başlığını taşıyan 6. maddesinin erken ödeme komisyonu alt başlığını taşıyan b fıkrası gereğince 11.000,00 TL erken ödeme komisyonunun davacıdan tahsil edildiğini, tacir olan davacının basiretli bir tüccar sıfatıyla sözleşme serbestliği ilkesi gereğince imza, kabul ve taahhüt ettiği ticari sözleşmeye uymasının yasal mecburiyeti olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; genel uygulamaya göre bu tür ticari sözleşmelerde erken ödemenin varlığı halinde %1-2 arasında komisyon alındığı, sözleşmenin davacının iddia ettiği gibi bir kelepçeleme sözleşmesi niteliğinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir....

                Davalı vekili; müvekkili ile davacı arasında 31.01.2008 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığını ve sözleşme gereğince davacının ticari kredi kullandığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 36/6. maddesinde borcun tamamının vadeden önce kapatılması halinde davacının ödeme tarihindeki kalan anaparanın %9’u oranında erken ödeme cezası ödeyeceğine dair düzenleme yer aldığını, davacıdan alınan erken ödeme cezasının hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

                  Asliye Ticaret Mahkemesi ise, davanın sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak davası niteliğinde olduğu, taraflar arasında hiçbir ticari ilişki bulunmayıp davalının kendisini borçlu zannederek bonoya dayalı ödeme yaptığı, kambiyo hukukuna dayalı bir uyuşmazlık bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Türk Ticaret Kanunun 4.maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5.maddesinin 2.fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4.maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir. Türk Ticaret Kanunun 3.maddesinde, ”Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” düzenlenmesi getirilmiştir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davası hakkında Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi ve Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, sebepsiz zenginleşme hukuki nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesince, davanın sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak davası niteliğinde olduğu, taraflar arasında hiçbir ticari ilişki bulunmayıp davalının kendisini borçlu zannederek bonoya dayalı ödeme yaptığı, kambiyo hukukuna dayalı bir uyuşmazlık bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Antalya 7....

                      UYAP Entegrasyonu