Gücünde Kararname’ye koşut olarak yapılan düzenleme 4956 sayılı Yasa ile eklenen ek geçici 18. madde ile getirilmiş, 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren bu düzenlemeye göre, 02.08.2003 tarihinden itibaren 6 ay içinde Kuruma yazılı olarak başvurup 20.04.1982- 04.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgeleyen ve bu sürelere ilişkin prim borçlarının tamamını, tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde ödeyen sigortalıların belgeledikleri sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği, 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olanların sigortalı olma niteliğini taşımaları halinde sigortalılık başlangıç tarihleri ile hak ve yükümlülüklerinin 04.10.2000 tarihinde başlayacağı hüküm altına alınmıştır. 5510 sayılı Yasa'nın “sigortalılığın başlangıcı” başlıklı 7. maddesi ile “sigortalı bildirimi ve tescili” başlıklı 8. maddesinde, gelir vergisi yükümlüsü olanlar ile şahıs şirketlerinden kolektif, adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları ve donatma...
Gücünde Kararname’ye koşut olarak yapılan düzenleme 4956 sayılı Yasa ile eklenen ek geçici 18. madde ile getirilmiş, 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren bu düzenlemeye göre, 02.08.2003 tarihinden itibaren 6 ay içinde Kuruma yazılı olarak başvurup 20.04.1982- 04.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgeleyen ve bu sürelere ilişkin prim borçlarının tamamını, tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde ödeyen sigortalıların belgeledikleri sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği, 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olanların sigortalı olma niteliğini taşımaları halinde sigortalılık başlangıç tarihleri ile hak ve yükümlülüklerinin 04.10.2000 tarihinde başlayacağı hüküm altına alınmıştır. 5510 sayılı Yasa'nın “sigortalılığın başlangıcı” başlıklı 7. maddesi ile “sigortalı bildirimi ve tescili” başlıklı 8. maddesinde, gelir vergisi yükümlüsü olanlar ile şahıs şirketlerinden kolektif, adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları ve donatma...
Gücünde Kararname’ye koşut olarak yapılan düzenleme 4956 sayılı Yasa ile eklenen ek geçici 18. madde ile getirilmiş, 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren bu düzenlemeye göre, 02.08.2003 tarihinden itibaren 6 ay içinde Kuruma yazılı olarak başvurup 20.04.1982- 04.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgeleyen ve bu sürelere ilişkin prim borçlarının tamamını, tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde ödeyen sigortalıların belgeledikleri sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği, 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olanların sigortalı olma niteliğini taşımaları halinde sigortalılık başlangıç tarihleri ile hak ve yükümlülüklerinin 04.10.2000 tarihinde başlayacağı hüküm altına alınmıştır. 5510 sayılı Yasa'nın “sigortalılığın başlangıcı” başlıklı 7. maddesi ile “sigortalı bildirimi ve tescili” başlıklı 8. maddesinde, gelir vergisi yükümlüsü olanlar ile şahıs şirketlerinden kolektif, adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları ve donatma...
belgelerini ibraz etmesi için kendisine ihtarlı davetiye çıkarılarak ve ibraz etmemesinin sonuçları hatırlatılmak suretiyle defterlerin dosyaya ibrazı sağlandıktan sonra, gerektiğinde konusunda uzman SBMM bilirkişiye dosyanın tevdi ile davalı donatma iştirakinin ticari defterlerinde dava dışı Akpet tarafından düzenlenen ihtilaf konusu faturanın kayıtlı olup olmadığı ve ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise kime yapıldığı tespit edildikten sonra, oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere mahkemece verilen kararın kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve her ne kadar davacı taraf Tehir-i İcra talep etmiş ise de, mehil vesikası sunulmadığı gibi icra takibine başlanıldığına dair bir bilgi de dosyamızda mevcut olmadığından ve Dairemizce verilen karar tarihi de göz önünde bulundurulduğunda, Tehir-i İcra talebi hakkında karar verilmesine gerek duyulmamış olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
gemisine müvekkili tarafından bakım onarım ve tersanecilik hizmeti verildiğini, müvekkilince gemiye sağlanan hizmetlerin havuzlama işleri, çelik işleri, donatma tamirleri ve sair bakım ve onarım hizmetlerini içerdiğini, müvekkilince tamamlanan hizmet bedellerinin ödenmediğini ve geminin tersaneden çıkarılmadığını, müvekkili tarafından verilen hizmetlerin bedelleri ve verilen ek hizmetler ile rıhtım bekleme ücretiyle birlikte müvekkilinin toplamda 4.114.436,00 USD tutarında alacağı doğduğunu, davalı donatan tarafından müvekkiline yalnızca 631.758,00 USD tutarında ödeme yapıldığını ve bakiye 3.512.678,00 USD tutarındaki bedelin ödenmediğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
Şti. ünvanlı firmanın yetkilisi olan sanık ...’un gümrük müşaviri olan sanığı azmettirme suretiyle eylemlerine iştirakinden dolayı sorumlu olduğu ve olağanüstü zamanaşımı süresinin dolmadığı görülmekle, yargılamaya devamla bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde düşme kararı verilmesi, Yasaya aykırı, katılan Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek diğer deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verileceği, mahkemece yapılacak yargılama sonucunda yeterli delil bulunmadığının anlaşılması halinde ancak beraat kararı verilmesinin mümkün bulunduğu, iddianamenin değerlendirilmesi aşamasında yeterli şüphe bulunup bulunmadığı hususunun incelenemeyeceği, keza 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 174. maddesinde belirtilen iade sebepleri arasında bu hususun sayılmadığı, ayrıca iddianamede şüpheli Erdi'nin savunmasına yer verilerek şüphelinin söz konusu paraları çektikten sonra diğer şüphelilere Esenyurt ilçesinde elden teslim ettiğini beyan ederek diğer şüphelilerin de suça iştirakinden...
Hukuk Dairesi iş bölümünün 1. maddesinde; "6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda yer alan ticari işletme, ticaret sicili ve unvanı, haksız rekabet, ticari defterler, acente, şirketler (anonim, limited, kollektif ve komandit),kıymetli evrak (poliçe, bono, çek ve diğerleri), yolcu ve eşya taşıma, deniz ticareti (gemi, donatma iştiraki, deniz kazaları, deniz taşımaları), sigorta (hayat, mal, sorumluluk ve deniz sigortaları) ve ilişkilerinden ve sigorta sözleşmesinden kaynaklanan prim alacaklarına ilişkin davalar" şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi'ne aittir. HMK 352/1 maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.'' hükmü öngörülmüştür....
Hukuk Dairesinin iş bölümünü düzenleyen 1. maddesinde "6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda yer alan ticari işletme, ticaret sicili ve unvanı, haksız rekabet, ticari defterler, acente, şirketler (anonim, limited, kollektif ve komandit), kıymetli evrak (poliçe, bono, çek ve diğerleri), yolcu ve eşya taşıma, deniz ticareti (gemi, donatma iştiraki, deniz kazaları, deniz taşımaları), sigorta (hayat, mal, sorumluluk ve deniz sigortaları) ve ilişkilerinden ve sigorta sözleşmesinden kaynaklanan prim alacaklarına ilişkin davalar ile 6098 sayılı TBK'nın 502 vd. maddelerinde düzenlenen simsarlık (tellallık) sözleşmesinden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar''a bakma görevinin 11. Hukuk Dairesine ait olduğu, davanın taşıma sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davası olduğu, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulunun 03/05/2016 tarih ve 2016/1 sayılı kararı gereğince istinaf kanun yoluna başvuru incelemesinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11....
Suça iştirakinden bahsedilemeyeceği gibi bu yönde aleyhine bir delil de bulunmayan sanık hakkında eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile mahkumiyet kararı verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu, 2. Yaş düzeltme davasının kesinleşmesi beklenilmeden eksik araştırma ve inceleme ile karar verildiğine, 3. Ve sair hususlara, ilişkindir. C. Sanık ... Müdafiinin Temyiz İsteği 1. Kızı kaçan ve aslında mağdur olan sanığın suça iştirakinden bahsedilemeyeceği gibi iştirak hükümlerinin uygulama koşullarınının da oluşmadığı gözetilmeden usul ve kanuna aykırı şekilde mahkumiyetine karar verilmesine, 2. Zincirleme suç hükümlerinin tatbiki sureti ile fazla cezaya hükmedilmesine, 3. Ve sair hususlara, ilişkindir. III. GEREKÇE A....