ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 10/07/2020 NUMARASI : 2020/266 ESAS DAVA KONUSU : Bayilik Sözleşmesine Dayalı Zilyetliğin Korunması KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi ara kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek sulh hukuk mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava bir hak davası niteliğini kazanır. HGK 25.11.2009 tarihli 2009/9-518, 2009/573 sayılı kararı da aynı yöndedir. Madde içeriğinden açıkça anlaşılacağı üzere, yalnız zilyetliğin korunmasına ilişkin davalar, dava değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesince görülecektir. Maddede yer alan "sadece zilyetliğin korunması davaları" ile, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 982. ve 983. maddelerinde düzenlenen zilyetliğin gaspı ve zilyetliğe saldırıdan ... davalar amaçlanmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada Ayvalık Sulh Hukuk ve Ayvalık Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kira sözleşmesine dayalı zilyetliğin korunması istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, kiralanan taşınmazın kullanılmasına izin verilmemesinden kaynaklanan zilyetliğin korunması davasında görevin dava değeri olan yıllık kira bedeline göre belirleneceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise davanın mahiyeti itibariyle zilyetliğin korunması davası olduğu, zilyetliğin korunması davasının da sulh hukuk mahkemesinin görevine girmesi nedeniyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada Ayvalık Sulh Hukuk ve Ayvalık Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kira sözleşmesine dayalı zilyetliğin korunması istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, kiralanan taşınmazın kullanılmasına izin verilmemesinden kaynaklanan zilyetliğin korunması davasında görevin dava değeri olan yıllık kira bedeline göre belirleneceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise davanın mahiyeti itibariyle zilyetliğin korunması davası olduğu, zilyetliğin korunması davasının da sulh hukuk mahkemesinin görevine girmesi nedeniyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Çözümlenmesi gereken sorun, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, TMK'nun 683. maddesine dayalı elatmanın önlenmesi davası mı, yoksa TMK'nun 981 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin korunması davası mı olduğu hususunda toplanmaktadır. Bilindiği üzere ve kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nun 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise TMK'nun 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler....
Kişilerin, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki üstün zilyetlik iddiasına veya taraflar dışında başkası adına tapuda kayıtlı bir taşınmazdaki tapu kaydına ya da gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanmayan, kişisel hakka dayalı üstün zilyetlik iddiası durumunda, davanın 4721 sayılı TMK'nin 981 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin korunması davası olacağı kuşkusuzdur. Somut olayda; davacının dava konusu taşınmazın zilyetliğini satış vaadi sözleşmesi ile devraldığı satış vaadi sözleşmesinin şahsi borç doğuran sözleşme olduğu ve sadece sözleşmeyi akdedenler arasında hüküm ve sonuç doğurabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, dosya kapsamına göre, davaya konu taşınmazın dava dışı üçüncü kişiden noterde düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesine dayalı hak iddia edildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, sav ve savunmaya, mahkemece saptanan hukuki niteliğe göre uyuşmazlık, kira sözleşmesine dayalı zilyetliğin korunması istemli zilyetliğin tespitinden kaynaklanmaktadır. 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 8. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 05/07/2010 gününde oybirliği ile karar verildi....
HUMK’nun 8/II.maddesine göre, değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli bulunduğu davalardan olarak; kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut (kira) tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ile bunlara karşılık olarak açılan davaları, 8/II-3.maddesinde de taşınır ve taşınmaz mallarda salt zilyetliğin korunması ile ilgili davaları kabul etmiştir. Somut olayda, kira sözleşmesinin varlığına dayalı olarak zilyetliğin korunması ile muarazanın giderilmesi istenmiş olup, bu tür davaların müddeabihin değerine göre görevli mahkemede bakılması gerekir. Uyuşmazlığa konu kiralananın 2009 yılı için belediye encümenince belirlenen ve ihaleye konu edilen yıllık kira tutarı 7.080 TL'yi geçmektedir. Buna göre davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir....
Davada, 21.07.2008 tarihli kira sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmeyle ... sayılı parselde intifa hakkı sahibi olan ... A.Ş.’nin intifa hakkını davacı şirkete kiraladığı görülmektedir. Davacı şirket, 2010/15067 - 2011/849 kiralamadan sonra davalı şirkete gönderdiği 09.01.2009 tarihli ihtarında, üzerinde akaryakıt istasyonu bulunan ... sayılı parselin boş olarak teslimini davalı şirketten talep etmiştir. Kısaca kiralayan dava dışı şirket, kira hakkına dayanan davacı şirkete taşınmazı teslim etmemiş, davacı bu taşınmazda zilyet olmamıştır. Kiralanan şey, ancak kiracıya teslim edilince kiracı fer’i zilyet durumuna girer ve ancak bu takdirde zilyetliği yasa tarafından korunabilir (TMK m.974, 981, 984) ve üçüncü kişilerin haksız elatmalarının zilyetliğin korunması hükümlerine göre kaldırılması isteyebilir....
Çözümlenmesi gereken sorun, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, TMK'nin 683. maddesine dayalı elatmanın önlenmesi davası mı, yoksa TMK'nin 981 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin korunması davası mı olduğu hususunda toplanmaktadır. Kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nin 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise TMK'nin 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler....