WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R Davacı, davalıdan 07.03.2009 tarihinde yatak odası takımı satın aldığını, yatak odası takımına ait elbise dolabında sorunun meydana geldiğini, dört defa tamir için gelinmesine rağmen dolaptaki ayıp giderilemediği için tamir sırasında dolabın hasara uğradığını ve kullanılamaz hale geldiğini, bu durumun da takımın bütünlüğünün bozulmasına yol açtığını ve ondan beklenilen faydayı yitirdiğini,davalının 2.500,00 TL bonodan dolayı 1.990,00 TL asıl alacak üzerinden icra takibi yaptığını belirterek satın aldığı ürünün ayıplı olmasından dolayı bedel iadesine ve ... bulunduğu 510 TL nin iadesi ile hakkında yapılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

    de işe başladığını ve 28/11/2013 tarihinde davalıya bu durumu bildirip bedel iadesi talep ettiğini, kendisinden ikametgah istendiğini, davalı şirket tarafından sözleşme süresinin dolduğundan dolayı para iadesi yapılamayacağının söylendiğini belirtmesi üzerine sözleşmenin iptalini ve bedel iadesini talep etmiştir. Davalı, sözleşmenin 29/03/2010 tarihinde başlaması gerekirken satış personelinin inisiyatifi ve davacının da kabulü ile 10/04/2010 tarihinde aktif olacağının yazı ve imza ile onaylandığını ve sözleşmenin o tarihten itibaren başladığını, davacının şirkete yaptığı başvurunun sözleşme süresinin bitiminden çok sonraki bir tarih olduğunu ve miktar yönünden il hakem heyetinin görevli olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

      -TL'nin ödeme tarihi olan 12.01.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillere gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Geçersiz olduğu anlaşılan harici araç satışı nedeniyle bir taraf parayı, diğer taraf malı değerlendirdiğinden, iadesi gereken bedel yönünden faizin başlangıcı, aracın davalı satıcıya iade edildiği tarih olarak belirlenmesi gerekir. Mahkemece bu yön gözetilmeden ödeme tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi doğru olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile 28.05.2011 tarihli hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi imzaladığını, toplamda 10.000,00 TL ödeme yaptığını, hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi ile taşınmazların 31.12.2012 tarihine kadar teslim edileceğinin vaad edildiğini, ancak taşınmazların bugüne kadar teslim edilmediğini, ... 3.Noterliğinin 31.01.2014 tarih ve 00349 yevmiye nolu ihtarnamesi ile sözleşmeden caydığını ve ödediği bedelin iadesini talep ettiğini, ihtara rağmen bedel iadesi yapılmadığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla ödenen bedel olan 10.000,00 TL nin ödeme tarihlerinden itibaren faizi ile iadesine karar verilmesini istemiştir....

          Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davaya konu fotokopi makinesinin teslim edildiği tarihten itibaren belirlenen garanti süresi içinde aynı arızanın ikiden fazla tekrarladığı, bu arızaların maldan yararlanamamayı sürekli kılması ve tamir için gereken azami sürenin aşılmasından dolayı davacının malın ücretsiz değiştirilmesini veya bedel iadesi talebinde bulunabileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılardan ...Makine İth Tic. ve San. AŞ vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava satın alınan fotokopi makinesinin üretim hatası olduğu iddiasıyla bedelin iadesi istemi talebiyle açılmış alacak davasıdır. Davalı taraf, makinedeki hatanın kullanıcı hatası olduğunu savunmuştur. Satış akdinde davacının bedel iadesini isteyebilmesi için garanti süresi içerisinde meydana gelen arızanın üretici hatası olması ve alıcının da ihbar ve gözden geçirme yükümlülüğünü süresinde yerine getirmesi gerekir....

            Davalı vekili, aracın trafiğe çıkış tarihinin 15/12/2010 olduğu, davacının talep ve dava hakkının zaman aşımına uğradığı, araçta gizli ayıp bulunmadığı, davacının aracı kullanmaya devam ettiği, aracın trafığe çıkış tarihinden itibaren yaklaşık 70.000 km yol katettiği, imalattan kaynaklı bir kusur bulunmadığı, araç değişim talebinin MK 2. maddesine aykırı olduğu, davacının halen aracı kullanmaya devam ettiği, davacının bedel iadesi talebinin kabulü halinde kullanım bedelinin hakkaniyet gereği mahsubu gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirketten satın aldığı .... 5 marka cep telefonunun arızalandığını ve servise verdiğini, Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğini 6. maddesine göre tamir süresinin 20 iş günü olduğu ve aradan da 29 iş günü geçmiş olmasına rağmen ürünün tarafına teslim edilmediğini, mağduriyet yaşadığını ileri sürerek, ürünün satış bedeli olan 1.954,83 TL'nin yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının seçimini onarım hakkından yana kullandığını, bedel iadesi şartları oluşmadığını, telefonda herhangi bir ayıp bulunmadığını, dava konusu telefonun tüketiciye eksiksiz olarak teslim edildiğini beyanla davanın reddini dilemiştir....

                Elekt.Bilgi.İşlem Sis.San ve Tic.A.Ş.ürünün bedel iadesini 09.04.2008 tarihinde müvekkil şirket yetkilisine gönderdiği e-posta ile kabul etmiştir. Bu kabulden sonra müvekkil şirket davacıyı bedel iadesini gerçekleştirmek üzere mağazaya davet etmiştir. Davacı bu davete rağmen müvekkili şirketin mağazasına gelmemiş ve bedel iadesi kabulünü sonuçsuz bırakmıştır." demiş, devamla "...bedel iadesini kabul etmeyen ....." şeklinde sonlandırmıştır. Davalı vekilinin bu dilekçesi kapsamı ile davacının iddiasının davalıca kabul edildiği anlaşıldığından, iddiaya göre değerlendirme yapılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ve eksik inceleme ile yargılama gideri ve bilirkişi ücretinin yatırılmadığından bahisle davanın reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.09.2010 gününde oybirliğiyle kara verildi. Aslı gibidir....

                  Dava ayıplı olduğu iddia edilen araç nedeniyle aracın yenisiyle değiştirilmesi veya satış sözleşmesinden dönme ve bedelin iadesi talebine ilişkindir.Taraflar arasında araç alım satımı konusunda bir uyuşmazlık olmayıp, uyuşmazlık söz konusu aracın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise aracın yenisi ile değiştirilmesi veya bedel iadesi gerekip gerekmediğine ilişkindir....

                    Dava davalı eğitim kurumu ile yapılan sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talebidir. Mahkeme davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı gerekçesi ile usulden red kararı vermiş, davacı taraf istinafa başvurmuştur. Dosya istinaf sebepleri ile birlikte HMK'nun 355. maddesi çerçevesinde incelendiğinde; 6100 sayılı HMK'da dava türlerine ilişkin kısımda yer verildiği üzere, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir (HMK 107/1). Kısmi davanın düzenlendiği HMK 109/1. maddeye göre talep konusunun niteliği itibariyle bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir. Bir başka deyişle, kısmi dava, davacının aynı hukuki ilişkiden kaynaklanan alacağının veya hakkının tümünü değil bir kısmını talep ederek açtığı davadır....

                      UYAP Entegrasyonu