WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı her ne kadar bağıştan dönmek istediğini 7.11.2003 tarihinde açtığı tapu iptal davası ile ortaya koymuş ise de bağştan rücu koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ancak açılan ve 18.7.2006 tarihinde kesinleşen mahkeme kararı ile saptanmış bulunmaktadır. Salt bağıştan rücu ettiğini davalıya bildirilmiş olması, davacının eldeki davadaki gibi talepte bulunmasına olanak verecek nitelikte olmayıp, ayrıca bağıştan rücu koşullarının oluşup oluşmadığınında saptanması gerekir. Davaya konu olayda bağıştan rücu koşullarının var oludğu 18.7.2006 tarihinde kesinleşen mahkeme kararıyla belirlenmiş olup, davacı ancak bu tarihten itibaren talepte bulunma hakkına sahiptir. Eldeki dava ie 3.7.2007 tarihinde tapu iptal davasının kesinleşme tarihi olan 18.7.2006 tarihindeh itibaren 1 yıllık süre geçmeden açıldığından davanın süresinde açıldığının kabulü gerekir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 219 parseldeki 14 nolu bağımsız bölümü davalıya bağışladığını ancak bağıştan sonra işlem tarihindeki şartlarının değiştiğini, geçimini sağlaması için bağıştan dönmesi, taşınmazın tarafına iadesinin gerektiğini ileri sürerek, tapunun iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, davacının taşınmazı koşulsuz bağışladığını belirtip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bağıştan rücu etmek için 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

      Davacı ile davalı Kenan evlenirken mehir senedi düzenlendiği, senette belirtilen eşya ve altının gelin ve damadın babası tarafından taraflara düğün hediyesi olarak hibe edildiği, bunların davacı tarafça müşterek haneye getirildiği, ayrılık halinde ispat yükü davalılarda olmak koşulu ile 1/2'sinin davacıya iade edileceğinin davalılarca taahhüt edildiği, buna göre senedin %50'sinin davacının babası, %50'sinin davalı Mehmet tarafından hibe edildiği, kadının babasının bağışı olan %50'den tarafların hissesine %25'er hisse düştüğü, yine davalı Mehmet'in bağışı olan %50'den tarafların hissesine %25'er hisse düştüğü, buna göre davacının babasından bağış suretiyle aldığı %25 hisse için davalıların bağıştan rücu edemeyeceği ancak davacının, davalı Mehmet'ten aldığı %25 hisse için bağıştan rücunun mümkün olduğu, davalıların bağıştan rücu definde bulundukları gibi bağıştan rücu davasını da açtıkları, bunun bekletici mesele yapılmasını talep etmelerine rağmen mahkeme tarafından bağıştan rücu davası...

      Bağıştan dönme bağışlayanın tek taraflı bağışlanana varması gerekli beyanıyla geriye yürüyerek hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır ve rücu sebebinin öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süreye tabidir. Dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde 1994 yılında taşımalı eğitime geçildiği, uzun süredir öğrenim çağında çocuk da bulunmadığı bildirildiğine ve bu olguya karşı da konulmadığına göre bağıştan dönmeye ilişkin sürenin geçtiği yönündeki gerekçe yerinde bulunmuştur. Davacı tarafından satış yoluyla davalı köye devredilen bölüm açısından ise dayanılan senet içeriği şart ve rücu koşulu içermemektedir. Belirtilen bölümler açısından köy adına 1978 yılında oluşturulan tapu kaydı da sahih esasa dayanmaktadır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm asıl dava bakımından çeyiz eşyaları ve ziynetlerin aynen iadesi, olmadığında bedellerinin tahsili; karşı dava yönünden ise ziynet eşyalarının bağıştan rücu nedeniyle iadesi istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 09.05.2011 (Pzt.)...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, bağıştan rücuya dayalı tapu iptal-tescil ve alacak istemlerinden kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 1.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 1.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 13.09.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak I K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık hile nedeni ile bağıştan rücu isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 24.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Dönme beyanının açık olmasına gerek yoktur. Fesih veya dönme sözcüğü kullanılmasa da iş parasının geri istenmesi gibi dönme iradesini gösteren beyanlarda bulunulmuş ise sözleşmeden dönme iradesinin bildirildiğinin kabulü gerekir (Yargıtay HGK---Bu halde karşı tarafın dönme-feshin haksız olduğunun tespiti ile sözleşmenin aynen ifasını talep etmesi mümkün değildir (Yargıtay ---. H.D. ---) ---Bölge Adliye Mahkemesi ----- Hukuk Dairesi ---Esas ve --- Karar)....

                Dönme beyanının açık olmasına gerek yoktur. Fesih veya dönme sözcüğü kullanılmasa da iş parasının geri istenmesi gibi dönme iradesini gösteren beyanlarda bulunulmuş ise sözleşmeden dönme iradesinin bildirildiğinin kabulü gerekir (Yargıtay HGK---Bu halde karşı tarafın dönme-feshin haksız olduğunun tespiti ile sözleşmenin aynen ifasını talep etmesi mümkün değildir (Yargıtay ---. H.D. ---) ---Bölge Adliye Mahkemesi ----- Hukuk Dairesi ---Esas ve --- Karar)....

                  Davalı ..., davacının Nisan 2011’de ameliyat olduğunu ve bağıştan rücu sebebi olarak gösterdiği hususları o tarihte öğrenmiş olmasına rağmen eldeki davayı 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açmadığını, bağıştan rücu koşullarının oluşmadığını, yapılan bağışın yüklemeli bir bağış olmayıp ölünceye kadar bakım şartının bulunmadığını, kayıtsız ve şartsız bir bağışlama olduğunu, davacıya karşı yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacının kendisinden herhangi bir alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... ise, “Davacı babalarının çeşitli evlilikleri nedeniyle aralarında mesafe oluştuğunu, açılan davayı kabul ettiğini beyan etmiştir. Mahkemece, davacının kendisine bakılacağı inancıyla dava konusu taşınmazları bedelsiz olarak davalılara devrettiği, esaslı hataya düştüğü, bağışlamanın geri alınması koşullarının gerçekleştiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. ./.....

                    UYAP Entegrasyonu