İlk Derece Mahkemesince, bağıştan dönme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca başvurunun esastan reddine karar verilmiştir Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... 'nın raporu okundu, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 71.460,50 TL. bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 26/10/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık asıl davada bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı; birleştirilen davada yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Bilindiği üzere, bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye etkili (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun (TBK) 291 ... maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de TBK'nın 295 ... maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun (TMK) 705 ... maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur....
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, dava konusu meskenin dava dilekçesindeki açıklamalar ile bu hususta davacı tanığı ...’ın yargılama oturumundaki beyanından taraflar arasındaki huzursuzluk ve tartışmalar bulunduğu, davalının benim evim yok şeklindeki sitemkar sözleri ile davalının babasının davalının psikolojisine iyi gelebileceği telkini sonunda, davacının bu durumu sona erdirebilmek, aile birliğinin devamını sağlamak amacı ile dava konusu taşınmazın satın alınarak davalı adına tapuya tescil edildiği anlaşıldığına, bu kabule göre davacının davranışının eşe yapılan “elden bağışlama” niteliğinde olup davalının kişisel malı olduğuna (TMK.m.220/2), davacı davalıya ait kişisel mal üzerinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talebinde bulunamayacağına, ancak bağıştan dönme koşullarının varlığı halinde bağışlananın iadesini isteyebileceğine (BK.m...
Bilindiği üzere; bağıştan dönme (rücu), bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye etkili (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) 241 inci maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de BK'nın 244 üncü maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir. Bağış sözleşmesindeki koşul veya mükellefiyetin niteliğinin, kapsamının, yerine getirilme zamanının tam olarak tespiti büyük önem taşır. Bu itibarla salt kullanılan sözlerin değil, tarafların gerçek iradelerinin ve bağışlayanın asıl amacının ortaya çıkarılması gerekir....
Hemen belirtmek gerekir ki, Yasa Koyucu TBK'nın 295 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları hükmüyle mirastan ıskat sebeplerini düzenleyen 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 510 inci maddesi arasında paralellik sağlamış, bağıştan yararlanan kişiyi bağışlayanın devamlı baskısından kurtarmak istemiştir. Gerçekten basit olayların dönme(rücu) nedeni sayılması, yukarıda değinilen mahzurun yanında, açıklanan yasa maddelerinde izlenen amaca aykırı bir durum yaratacağı gibi hak ve adalet duygularını da zedeler. Bu itibarla her iki madde hükümleri birlikte değerlendirilerek olayların kapsamları, nitelikleri, özellikle vahamet derecelerinin göz önünde bulundurulması zorunludur....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye yürürlü (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 818. sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) 241., TBK'nın 291. maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de BK nın 244/3. ve TBK'nın 295. maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir. Hemen belirtmek gerekir ki; bağış sözleşmesindeki koşul veya mükellefiyetin niteliğinin, kapsamının yerine getirilme zamanının tam olarak tespiti büyük önem taşır....
dönmesi imkanı bulunduğunu, bağıştan dönme iradesinin sebebinin ise diğer kardeşlere hisselerini devretmemesi olduğunu, müvekkilinin ve hisseleri devredilecek kardeşlerin davalıya yapması gereken işlemler sebebi ile talepte bulunmasına rağmen davalının esas amaçlanan paylaştırma ve parselasyon işlemini yapmadığını, davanın da bu sebeple açıldığını, hatta davalının söz konusu yeri satıp Ereğli'yi terk edeceğini beyan ettiğini, bu sebeple tedbir talebinde bulunduklarını, müvekkilinin davalı ile konuştuğu halde davalının kardeşlerine yeri vermediği gibi bu güne kadar da taraflar arasında gerçekte bağış işlemi iradesi olduğu için para da vermediğini, mahkemenin bağış iradisini esas alarak davanın esasına girecek olması halinde davanın bağıştan dönme olarak değerlendirilmesi gerektiğini, mahkeme aksi kanaatte ise davalının tapuyu alabilmek için müvekkilini hataya düşürdüğü, kendisinin resmi işlemleri hızla yapacağı ve kardeşlerine gerekli parselasyonu ve paylaştırmayı adaletli...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/09/2022 tarihli ara karar NUMARASI : 2022/312 ESAS SAYILI DERDEST DOSYA DAVA KONUSU : Alacak (Altsoyun Denkleştirmesinden Kaynaklı) KARAR : Kayseri 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/312 Esas sayılı 23/09/2022 tarihli ara kararı davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine incelenmesi için dairemize gönderilmekle ön inceleme aşamasında dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi....
Borçlar Kanununun 244 ve devamı maddeleri gereğince yöntemine uygun bağıştan dönme için açılmış bir dava ve istek de bulunmadığına göre bağışlama sebebiyle paranın kadının kişisel malı olarak dikkate alınması gerekir. Kişisel mal üzerinde kocanın alacak talebinde bulunma imkânı bulunmadığından mahkemece, davacının davasının reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonunda yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 04.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
aleyhine açılan tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde alacak davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece kimsenin kendi kusuruna dayalı olarak muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil davası açamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamalar ve davacı vekilinin 16.6.2010 tarihli yargılama oturumundaki beyanına göre dava; Borçlar Kanunu 244.maddesine göre bağıştan dönme (rücu) hukuki sebebine dayalı olarak açılmış olan dava konusu 375 ada 1 parseldeki davalı adına kayıtlı 1/2 paya ait tapu kaydının iptali ile davacı adına tescil, mümkün olmazsa yarı payın bedelinin tahsili isteğine ilişkindir. Bu durumda uyuşmazlığın çözüm yeri HMK'nun 1 ve devamı maddeleri (önceki HUMK.nun 1 ve devamı maddeleri) uyarınca genel mahkemelerdir. Davacının mal rejiminin tasfiyesine dayalı herhangi bir talebi bulunmamaktadır. Görev kamu düzeniyle ilgili olup, mahkemece kendiliğinden gözetilir....